basubadelmevt
Iki kisi evleniyor kadin vr adam.Daha sonra bosanma halinde adam nafaka ödüyor.Cocuk yoksa ortada neden ödeniyor bu nafaka?Kadın engelli mi veya yatalak mı?Girsin bi işe calıssın.Anlayamıyorum pek bu isi.Belki kacirdigim noktalar vardir.
Iki kisi evleniyor kadin vr adam.Daha sonra bosanma halinde adam nafaka ödüyor.Cocuk yoksa ortada neden ödeniyor bu nafaka?Kadın engelli mi veya yatalak mı?Girsin bi işe calıssın.Anlayamıyorum pek bu isi.Belki kacirdigim noktalar vardir.
0
evet 2017 norveçinde dediğin mantıklı olabilir ama 2017 türkiyesinde önce babasının sonra da kocasının evinden başka bi yer görmesi izin verilmeyen kadınları düşününce mantık çöküyor.
ha kadının maddi durumu iyi olup, ailesi arkasında veya işi gücüvarsa ve ona rağmen nafakanın peşinde ise o saçma.
ha kadının maddi durumu iyi olup, ailesi arkasında veya işi gücüvarsa ve ona rağmen nafakanın peşinde ise o saçma.
0
iştirak nafakası velayeti alan eşe veriliyor, yoksulluk nafakası da boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek eşe kusursuz ya da daha az kusurluysa veriliyor. fark ettiyseniz cinsiyet belirtmeden yazdım. pratikte dediğiniz gibi olmasının sebebi de türkiye'de genellikle erkeklerin maddi anlamda kadınlara nazaran daha kudretli olması.
0
işi gücü olan kadına nafaka ödenmez benim bildiğim kadarıyla. zaten doğrusu da bu. ha kadın, erkek yüzünden okulunu bırakmış, ne bileyim işinden gücünden edilmişse seve seve o adam o nafakayı ödemek zorunda.
0
Kadın çalışamayacak durumda ise mesleği yoksa ve yoksulluğa, perişan bir hâle düşecekse yoksulluk nafakası verilir. İştirak nafakası da çocukların giderlerine verilir. Ben kadın açısından düşündüm çünkü Türkiye'de kadınların çoğu çalışmıyor. Bu yüzden herkesin aklına ilk kadın geliyor.
Kadın eşini aldatmışsa bu zaten verilmez. Kusur onda ise alamaz.
Kadın eşini aldatmışsa bu zaten verilmez. Kusur onda ise alamaz.
0
bu işte çok acayip dengesizlikler var. devlet memuru olup nafaka alan çocuksuz kadınlar varmış. devlet memuru kadına yoksulluk nafakası da neyin nesi? yahut gayet islamcı hatunlar var her b.kta şeriatı savunurlar, iş nafakaya gelince birden medeni kanuna tabi oluyorlar sanki islam hukukunda nafaka var.
öte yandan çocuğun nafakasını bile ödemeyen, ödememek için yasal işte çalışmayan, sigortasız çalışan, adres bildirmeyen adamlar da var.
Girsin bi işe calışsın noktasından genel olarak uzağız- haklısın ama işte realite başka. evlenince kadın işi bırakıyor. çalışsa bile kadın tayin istiyor, düzenini bozuyor, bu o kadar normal görülüyor ki evlenen kadın işten ayrılıp kıdem tazminatını alabiliyor :) ev işi kadının ödevi gibi görülüyor ve kadın bunları para almadan yapıyor. kadının alttan alması bekleniyor. çocuk varsa zaten tüm yük kadında...
öte yandan çocuğun nafakasını bile ödemeyen, ödememek için yasal işte çalışmayan, sigortasız çalışan, adres bildirmeyen adamlar da var.
Girsin bi işe calışsın noktasından genel olarak uzağız- haklısın ama işte realite başka. evlenince kadın işi bırakıyor. çalışsa bile kadın tayin istiyor, düzenini bozuyor, bu o kadar normal görülüyor ki evlenen kadın işten ayrılıp kıdem tazminatını alabiliyor :) ev işi kadının ödevi gibi görülüyor ve kadın bunları para almadan yapıyor. kadının alttan alması bekleniyor. çocuk varsa zaten tüm yük kadında...
0
ülkedeki herkes bizim çevremizde gördüğümüz insanlar gibi değil. ben şimdi kendi açımdan düşününce çocuksuz boşansam beş kuruş istemem. ama ne hayatlar var eşini evden çıkartmayan, şiddet uygulayan, çalışmak istese de izin vermeyen insancıklar. bu kadın boşansa en azından iş bulana kadar ciddi ekonomik sıkıntı yaşayacak o adam yüzünden. kadının işini keyfi için elinden alıyorsa ödeyecek bi zahmet.
iki kadını aynı anda imam nikahıyla idare eden, foyası ortaya çıkınca ikisini de ortada bırakan adamlar, üstte bi arkadaşın dediği gibi çocuğuna nafaka vermemek için kendini işsiz gösteren adamlar... bu işler onların insafına bırakılamaz. resmi nikah, nafaka gibi şeyler bazı kadınlar için hayat kurtarıcı olabiliyor.
şehirli, çalışan kazanan iki insan çocuksuz şekilde ayrılınca bence de nafaka olmamalı. şiddet, aldatma vs. varsa nafakadan bağımsız tazminat olabilir ödesin:)
iki kadını aynı anda imam nikahıyla idare eden, foyası ortaya çıkınca ikisini de ortada bırakan adamlar, üstte bi arkadaşın dediği gibi çocuğuna nafaka vermemek için kendini işsiz gösteren adamlar... bu işler onların insafına bırakılamaz. resmi nikah, nafaka gibi şeyler bazı kadınlar için hayat kurtarıcı olabiliyor.
şehirli, çalışan kazanan iki insan çocuksuz şekilde ayrılınca bence de nafaka olmamalı. şiddet, aldatma vs. varsa nafakadan bağımsız tazminat olabilir ödesin:)
0
Elorelia ve tahin pekmez yazmışlar zaten.
İslam hukuku nafaka vermiyor belki ama mehir denen bir hikaye var. Boşanınca adam kadına ödüyor. Evlenirken hep konuşulur da ödeyen adam görmedim ben.
Dengesizlik her bir yanda, evlenince eşimi çalıştırmam diyen bir sürü bağnaz / maço nfaka ödememek için bin dereden su getirtiyor.
Dileyelim ki kadınların elin herifine muhtaç olmayacakları bir dünya olsun.
İslam hukuku nafaka vermiyor belki ama mehir denen bir hikaye var. Boşanınca adam kadına ödüyor. Evlenirken hep konuşulur da ödeyen adam görmedim ben.
Dengesizlik her bir yanda, evlenince eşimi çalıştırmam diyen bir sürü bağnaz / maço nfaka ödememek için bin dereden su getirtiyor.
Dileyelim ki kadınların elin herifine muhtaç olmayacakları bir dünya olsun.
0
nilmiye
Mobilim aramaya inanamadım :( Direk dalyana otobüs var mı, ya da ortacaya?Teşekkürler.
Mobilim aramaya inanamadım :( Direk dalyana otobüs var mı, ya da ortacaya?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
cikolata selalesi
ona göre bakkalla arama mesafe koyacağım da :Dekmek, yoğurt, açık zeytin (200 gr falan), 10u yumurta, jalapeno turşusu.https://hizliresim.com/Qar1Vr
ona göre bakkalla arama mesafe koyacağım da :D
ekmek, yoğurt, açık zeytin (200 gr falan), 10u yumurta, jalapeno turşusu.
hizliresim.com
ekmek, yoğurt, açık zeytin (200 gr falan), 10u yumurta, jalapeno turşusu.
hizliresim.com
0
bol keseden ekledim 30 buldum. jalapenonun fiyatından emin değilim, gugılda 5-10 lira arası değişiyor.
0
ekmek 1 tl
yoğurt 4 yazıyor- eklemiyorlarsa belki biraz ekliyordur
zeytin 5 lira tutar
turşu 5-10 imiş -hiç almam
yumurta olayına gelince bunun gzen tavuk olmayanı 5 lira bile değil ama gezen tavuk başka sanırım- gezen almıyorum ben. 8 filan aldım onu da organik tanesi 80 kuruş 1 lira gibi oluyor sanırım.
23-28 yaptı.
yoğurt 4 yazıyor- eklemiyorlarsa belki biraz ekliyordur
zeytin 5 lira tutar
turşu 5-10 imiş -hiç almam
yumurta olayına gelince bunun gzen tavuk olmayanı 5 lira bile değil ama gezen tavuk başka sanırım- gezen almıyorum ben. 8 filan aldım onu da organik tanesi 80 kuruş 1 lira gibi oluyor sanırım.
23-28 yaptı.
0
37,5 tuttu da :D başta şaşırdım ama ürünlerin fiyatları yazmadığı için itiraz edecek matematiği kafamda yapamadım.
0
Ekmek 1 tl, yoğurt 4 müş zaten, jalapeno turşusu da 5,5 tl. Bu kısım fixed olması lazım belirli şeyler çünkü, açık falan değil kilosu değişken olamaz. Belki bi turşu hadi olsun olsun 7 tl olsun. Naaptı? 12 tl diyelim.
Demek ki zeytinle yumurtaya 25,5 almış. Yumurtanın tanesine fazla fazla düşünüp 1,5 desek 15 tl. Geriye 10.5 tl kalıyor, bunu 200 gr. zeytine almış. Hepsine hadi neyyse desek bile zeytinin kilosu 40 tl olamaz. Mesafe koy araya.
Demek ki zeytinle yumurtaya 25,5 almış. Yumurtanın tanesine fazla fazla düşünüp 1,5 desek 15 tl. Geriye 10.5 tl kalıyor, bunu 200 gr. zeytine almış. Hepsine hadi neyyse desek bile zeytinin kilosu 40 tl olamaz. Mesafe koy araya.
0
gezen tavuk ayağına yumurtadan çakmış olabilir. aldığınız şeyin fiyatını sormaya niye çekiniyorsunuz arkadaş? yatmıyorsa aklınıza sorun.
0
ederi 35
yumurta zaten 15-16 lira, turşununda migros satış fiyatı 9 haliyle adam daha pahalıya satacak
sıkıntı yok, welcome to the bakkal
yumurta zaten 15-16 lira, turşununda migros satış fiyatı 9 haliyle adam daha pahalıya satacak
sıkıntı yok, welcome to the bakkal
0
eve servis getirmişse ve eleman istemişse, işte o eleman aradan geçiniyor olabilir.
0
no christ requires
ikametgah gerekiyir diyorlar, ikametim turkiyede degil. banka heaabi actirmak istiyorum tr'de (turk vatandasiyim). nasil aciyoruz?
ikametgah gerekiyir diyorlar, ikametim turkiyede degil. banka heaabi actirmak istiyorum tr'de (turk vatandasiyim). nasil aciyoruz?
0
hiç hesap açtırırken ikamet vermedim- öyle bir şey mi var?. TC no varsa (türksen vardır) ailenin adresini yaz geç adres olarak da olur bence.
TCsi olmayanı bile geçeci bir yabancı no ile açıyorlar.
TCsi olmayanı bile geçeci bir yabancı no ile açıyorlar.
0
ikametgahım yurtdışı. enpara hesabı açtırmıştım. durumumu anlatınca bir sıkıntı çıkmadı.
0
Ben de Enpara actim, yatirimimi bankanizda degerlendirmek istiyorum dedim sikinti olmadi.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
In theory, organic food could be more prone to microbial contamination due to the lack of preservatives and the use of animal waste or manure as fertilisers are more commonly referred to.Cümlenin ne demek istediğini anlıyorum ancak "as" çevirisini yapamadım. gübre olarak hayvan atığı ve gübresi kull
In theory, organic food could be more prone to microbial contamination due to the lack of preservatives and the use of animal waste or manure as fertilisers are more commonly referred to.
Cümlenin ne demek istediğini anlıyorum ancak "as" çevirisini yapamadım.
gübre olarak hayvan atığı ve gübresi kullanımı mı yoksa
-dığı için çevirisi mi var burda, bu acemi arkadaşınızdan yardımlarınızı esirgemeyin. Teşekkür ederim.
Cümlenin ne demek istediğini anlıyorum ancak "as" çevirisini yapamadım.
gübre olarak hayvan atığı ve gübresi kullanımı mı yoksa
-dığı için çevirisi mi var burda, bu acemi arkadaşınızdan yardımlarınızı esirgemeyin. Teşekkür ederim.
0
gneral
Selam hatunu memlekete gönderip de evde tek kalmış suserler, Şimdi ben şu super fresh şeyinden aldım, pizzasından. Önceden ısıtılmış fırın diyor ya, pizzayı da içine atıp ısıtsak daha pratik olmaz mı?
Selam hatunu memlekete gönderip de evde tek kalmış suserler,
Şimdi ben şu super fresh şeyinden aldım, pizzasından.
Önceden ısıtılmış fırın diyor ya, pizzayı da içine atıp ısıtsak daha pratik olmaz mı?
Şimdi ben şu super fresh şeyinden aldım, pizzasından.
Önceden ısıtılmış fırın diyor ya, pizzayı da içine atıp ısıtsak daha pratik olmaz mı?
0
yavaş yavaş ısınacağından buzuyla alakalı bir durum sanırım hemen buharlaşmak yerine hamur emer falan diye öyle diyor olabilirler.
0
tam düzgün pişmeyebiliyor öyle. yazdığı şekilde yap.
ayrıca yeme öyle pis pis şeyler, yap düzgün bişeyler, çok kolay artık her şeyin tarifi var. bi sote yap mis.
ayrıca yeme öyle pis pis şeyler, yap düzgün bişeyler, çok kolay artık her şeyin tarifi var. bi sote yap mis.
0
fırın ısınmış olmazsa o ısınma süresinde içindeki şeyi kurutabiliyor, ısınmış fırında pişirmek hamur işi gibi şeylerde daha iyi sonuç veriyor.
ama yemek ısıtmak içi mesela çok farketmiyor.
not: pizzayı gevrek seviyorum diyorsanız da daha iyi olabilir
ama yemek ısıtmak içi mesela çok farketmiyor.
not: pizzayı gevrek seviyorum diyorsanız da daha iyi olabilir
0
ben o hazir pizzalara ekstra kasar atiyorum daha sukela oluyorlar <3
biraz isit firini, daha guzel oluyor. muhtemelen @bass'in dedigi olaydan sanirim.
biraz isit firini, daha guzel oluyor. muhtemelen @bass'in dedigi olaydan sanirim.
0
Hocam metro grossmarket varsa yaşadığın şehirde hazır pizza tabanları var. Onlardan al, üzerine de istediğin malzemeyi yığ abicim.
Sorduğun soru için ise farkediyor. Dedikleri gibi yap.
Sorduğun soru için ise farkediyor. Dedikleri gibi yap.
0
sta
bu annelerin çocuklarına annem/annecim diye hitap etmelerine siz de sinir olmuyor musunuz? etrafımdaki çoğu anne çocuklarına annem diye hitap ediyor deliriyorum. hayır yani ben de anneyim ama oğluma bir kere bile annem diye hitap etmedim. nedir bu işin sebebi çözebilen var mı?bir de yabancılarda da
bu annelerin çocuklarına annem/annecim diye hitap etmelerine siz de sinir olmuyor musunuz? etrafımdaki çoğu anne çocuklarına annem diye hitap ediyor deliriyorum.
hayır yani ben de anneyim ama oğluma bir kere bile annem diye hitap etmedim. nedir bu işin sebebi çözebilen var mı?
bir de yabancılarda da bu durum var mı yoksa bu saçmalık sadece bize mi özel?
hayır yani ben de anneyim ama oğluma bir kere bile annem diye hitap etmedim. nedir bu işin sebebi çözebilen var mı?
bir de yabancılarda da bu durum var mı yoksa bu saçmalık sadece bize mi özel?
0
oluyorum. ben de teyzeyim mesela, yeğenlerimi sevgimden içime sokasım geliyor ama bi kez 'teyzecim' demedim şahsen, çok itici bir hitap şekli bence.
kadınların çocuğun babasından bahsederken 'babamız' demesi, daha da itici geliyor bana, not düşeyim.
kadınların çocuğun babasından bahsederken 'babamız' demesi, daha da itici geliyor bana, not düşeyim.
0
ben de babamız lafına sinir oluyorum. bir de 3 aylığız, bu gece altımıza sıçtık falan gibi şeylere de uyuz oluyorum aşslsldl. sanki çocuğuyla kendisi bir.
0
Hayir olmuyorum. Siz de anneyseniz kesinlikle haklisiniz elestirilerinizde. Keske diger anneler sizden once bir izin alsalarmis :(
Size ne yahu cocuk onun, hitap etme ozgurlugu onun. Niye boyle dert oldu ki?
Size ne yahu cocuk onun, hitap etme ozgurlugu onun. Niye boyle dert oldu ki?
0
bizim iş yerinde bi abi kızını arıyor, annem nasılsın diyor kızına.
ben de bunu garipsiyorum, var mı böyle birşey?
ben de bunu garipsiyorum, var mı böyle birşey?
0
annenin çocuğa "annem" diye seslenmesi tuhaf, çocuğun annesine "annecim" diye seslenmesi normal bence.
şu nesilde kendini çocuğu ile bir gören gerizekalı bir grup türedi. babamız, 5 aylığız, emdik, falan filan derken kendisi tek başına bi bok olmayan insanlar kendilerini çocukları üzerinden var etmeye çalışıyor. Böyle hitaplar ile kendini "aleynanın annesi" diye tanımlamak aynı gruba ait.
Fakat ben @ma ya'ya da katılıyorum. sizin ya da benim başka bir anne-çocuk ilişkisinde ne işimiz var? kendim yapmam, yapana da içimden "mal" der geçerim. Sonuçta insanların aptalca davranma özgürlüklerini kısıtlayamayız.
şu nesilde kendini çocuğu ile bir gören gerizekalı bir grup türedi. babamız, 5 aylığız, emdik, falan filan derken kendisi tek başına bi bok olmayan insanlar kendilerini çocukları üzerinden var etmeye çalışıyor. Böyle hitaplar ile kendini "aleynanın annesi" diye tanımlamak aynı gruba ait.
Fakat ben @ma ya'ya da katılıyorum. sizin ya da benim başka bir anne-çocuk ilişkisinde ne işimiz var? kendim yapmam, yapana da içimden "mal" der geçerim. Sonuçta insanların aptalca davranma özgürlüklerini kısıtlayamayız.
0
benim hoşuma gidiyor, bence samimi ve sempatik. güvende hissettiriyor. benim annem eşşoleşşek diyor mesela bana hep, hiç annem-yavrum falan demiyor. çocukken daha sevgiyle sesleniyordu tabii ama yine öyle şeyler demiyordu, oğluşum demiştir en fazla. o ne demekse. geçen hele direkt adımla seslendi, hollywood dublajlı gibi, "ne yapıyosun emre?" dedi lan. sen annemsin yaaa. insan çocuğuna öyle der mi?
ukraynalı eski arkadaşım kızına diyordu bu arada bunu. mama mı ne diyodu sanki. eşi de kadına mommy diye sesleniyodu genelde jsjfksl. ondan sonra da bu kadın niye bu kadar agresif diyodu. e sen eşine mommy dersen kadın tabii agresif olur. çocuk musun sen. kocasın. allah allah ya.
ukraynalı eski arkadaşım kızına diyordu bu arada bunu. mama mı ne diyodu sanki. eşi de kadına mommy diye sesleniyodu genelde jsjfksl. ondan sonra da bu kadın niye bu kadar agresif diyodu. e sen eşine mommy dersen kadın tabii agresif olur. çocuk musun sen. kocasın. allah allah ya.
0
hiç sevmem. aşırı düşkün, kendi çocuğunu dünyanın tek özel insanı gibi gören annelerden tiksinirim. şuursuz insanı genel olarak sevmem zaten
0
bence gayet normal bişey. anne değilim. teyzeyim. küçük kardeşim olduğundan bi de sanırım teyzeliği kendime yakıştıramadığımdan yeğenime arada ablacım diye sesleniyorum. ablacım dur, ablacım gel gibi... kardeşime de aynı şekilde seslenirdim. ne var ki bunda? bi annenin de çocuğu ile bu şekilde iletişim kurmasında sizi delirtecek ne var ki? siz de annesiniz, ifşalardan biliyorum. bu yaklaşıma üzüldüm açıkçası.
0
Durumsal olarak sinir + 1
'Annecim', 'ablacım', 'babacım', 'teyzecim' laflarına çok sık kullanılmıyorsa, arada kullanılıyorsa sinir olmuyorum. Dilimize yerleşmiş bir durum o, 'Ablacım, birazcık sus' falan gibi şeyler kullanılabiliyor. Ama sürekli sevgi için 'annem', 'annecim' falan derse 'Amanın, çıldırmış' derim.
'Altımıza sıçtık', 'Babamız' gibi şeyleri ise fena acınası buluyorum. Kadının kendi, bireysel kimliğini tamamen kaybedip sadece anne kimliğine tutunması gibi geliyor. Bir arkadaşım yapmıştı bana 'Bugün daha katı sıçtık' gibi bir şey söylemişti de, 'Hayrola, ishal misin sen de' diye sormuştum.
'Annecim', 'ablacım', 'babacım', 'teyzecim' laflarına çok sık kullanılmıyorsa, arada kullanılıyorsa sinir olmuyorum. Dilimize yerleşmiş bir durum o, 'Ablacım, birazcık sus' falan gibi şeyler kullanılabiliyor. Ama sürekli sevgi için 'annem', 'annecim' falan derse 'Amanın, çıldırmış' derim.
'Altımıza sıçtık', 'Babamız' gibi şeyleri ise fena acınası buluyorum. Kadının kendi, bireysel kimliğini tamamen kaybedip sadece anne kimliğine tutunması gibi geliyor. Bir arkadaşım yapmıştı bana 'Bugün daha katı sıçtık' gibi bir şey söylemişti de, 'Hayrola, ishal misin sen de' diye sormuştum.
0
yav kadın deliriyorum demişse, gidip diyenin saçını başını yoluyorum dememiş ya. onlar ne kadar söylemeye hak sahibi ise, uyuz olan da o kadar hak sahibi. benim annem de yeğenlerime anneannecim diyor, bi kere de görüşümü belirtmedim, içimden sinir oluyorum.
@sta, 3 aylığız olayına da +3498
@sta, 3 aylığız olayına da +3498
0
İspanyolca'da da vardı diye hatırlıyorum hatta AAA diye şaşırmıştım ama yanlış hatırlıyor da olabilirim.
Annem de bana annecim der bazen hatta babam, halam vs de kullanır benzer terimleri. Annemin de babama babamız diye hitap ettiği olmuştur (genelde babama hediya verdiğimiz zamanlarda). Şimdi onlar ben küçükten beri kullandığı için bana garip gelmiyor. Yukarıda kadının tek varlığını anneliğe indirmesini çağrıştırdığından bahsedilmiş ama annemin durumunun böyle olduğunu hiç sanmıyorum. İşinde gücünde bir insandır kendisi. Hiç sorgulamamıştım.
Başkası kullansa ne düşünürüm bilmiyorum. Neyse ki etrafımda yakın olduğum çocuklu insan yok (çocuklarla aram iyi değil). Ama 'bu gece altımıza sıçtık' fenaymış ya düşman başına.
Annem de bana annecim der bazen hatta babam, halam vs de kullanır benzer terimleri. Annemin de babama babamız diye hitap ettiği olmuştur (genelde babama hediya verdiğimiz zamanlarda). Şimdi onlar ben küçükten beri kullandığı için bana garip gelmiyor. Yukarıda kadının tek varlığını anneliğe indirmesini çağrıştırdığından bahsedilmiş ama annemin durumunun böyle olduğunu hiç sanmıyorum. İşinde gücünde bir insandır kendisi. Hiç sorgulamamıştım.
Başkası kullansa ne düşünürüm bilmiyorum. Neyse ki etrafımda yakın olduğum çocuklu insan yok (çocuklarla aram iyi değil). Ama 'bu gece altımıza sıçtık' fenaymış ya düşman başına.
0
Kardesim de ben de kazık kadar insanlarız; annem arada ikimize de annecim der. Hiç garipsememistim şimdiye kadar. Gayet normal geliyor yani.
0
bu durum bize özgü olabilir. "kiddo" bile sorgulanmış bunu da birileri sorardı herhalde. hanım yabancı, o da ne görmüş ne işitmiş (ona da çok garip gelmişti bu durum). saçmalık demek istemiyorum çünkü ülkemizde yüz binlerce kişi yapıyor bunu, bi rahatlığını güzelliğini görmüşlerdir belki ama öte yandan bu hitapları ağır şekilde eleştirip ebeveynleri uyaran bir çok pedagog ve psikolog da var.
kolektifpsikoloji.com
www.elele.com.tr
bu kişiler referans olur olamaz bilmiyorum. yalnız şu gerçekle yüzleşelim, bu durum bize özgüyse, ki öyle geliyor bana, yakın zamanda hiç bir uluslararası bir otorite çıkıp bize özel açıklama yapmaz. bizimkilere de yapsalar da kimse güvenmez:) herkes bildiği alıştığı yoldan devam.
kolektifpsikoloji.com
www.elele.com.tr
bu kişiler referans olur olamaz bilmiyorum. yalnız şu gerçekle yüzleşelim, bu durum bize özgüyse, ki öyle geliyor bana, yakın zamanda hiç bir uluslararası bir otorite çıkıp bize özel açıklama yapmaz. bizimkilere de yapsalar da kimse güvenmez:) herkes bildiği alıştığı yoldan devam.
0
Hayır sinir olmuyorum niye olayım yav çocuk onun istediği minnoşlukta hitap eder. Ben de kedime bazen öyle hitap ediyorum
0
ne kadar gereksiz duyar kasmış bazılarınız yok anne çocuk arasına girme fln sanki gidip de hayır annecim diyemezsin yasak dedim asdfhjj.
diyenlere soruyorum mantığı ne?
neden oğlum/ kızım/ bitanem/ canım vs gibi bir sürü sevgi sözcüğü kullanabilirken annecim nerden çıktı?
diyenlere soruyorum mantığı ne?
neden oğlum/ kızım/ bitanem/ canım vs gibi bir sürü sevgi sözcüğü kullanabilirken annecim nerden çıktı?
0
Annenin çocuğuna demesini tuhaf karşılamam.
Doğu görevindeyken oralı bir arkadaşımın BABASI bana annem diye hitap etmişti. adama sarılasım gelmişti, yaşlı amca yaa anneler gibi annem diyor! :))
Doğu görevindeyken oralı bir arkadaşımın BABASI bana annem diye hitap etmişti. adama sarılasım gelmişti, yaşlı amca yaa anneler gibi annem diyor! :))
0
@fallopian işte neden garip karşılamıyorsun? aslında çok garip. çocuğu onun annesi değil ki neden annem diyor?
0
annem/annecim olayını hiç düşünmemişim de çocuğun yerine konuşma durumunu yanlış ve itici buluyorum. okula başlayınca da öğretmenimiz, sınavlarımız diye yön değiştiriyor o üslup. çok çok sakıncalı bence. çocuğun karakterinin önüne geçiyolar böyle böyle aşırı müdahaleci anneler.
0
benim annem çook nadiren der mesela bana. Nerden çıkmış bilemiyorum. Bir mantığa oturtulacaksa @niye ama'nın olay çok mantıklı.
hastalarım da derdi bana yauw anem bacimsin sen benim diye, teyze ile olan yaşantılarının giriş cümlesiydi. Teyzeler zaten derdi. alışmışım demek ki garip gelmiyor.
hastalarım da derdi bana yauw anem bacimsin sen benim diye, teyze ile olan yaşantılarının giriş cümlesiydi. Teyzeler zaten derdi. alışmışım demek ki garip gelmiyor.
0
blue eyes white dragon
malum üniversiteler kpss ile memur alıyor. fakat yeni kurulan bir üniversiteye bir de hiç bu işleri bilmeyen birini almak biraz abes durum. eski üniversitelerde birileri öğretir falan ama yeniler biraz muamma durum.başka üniversitelerden tayin falan mı yapıyorlar?
malum üniversiteler kpss ile memur alıyor. fakat yeni kurulan bir üniversiteye bir de hiç bu işleri bilmeyen birini almak biraz abes durum. eski üniversitelerde birileri öğretir falan ama yeniler biraz muamma durum.
başka üniversitelerden tayin falan mı yapıyorlar?
başka üniversitelerden tayin falan mı yapıyorlar?
0
bikaç tecrübeli alıp gerisini ful tanıdık dolduruyolar özellerde. herkes akraba mı olur amk.
0
üniversite hemen kurulur kurulmaz harıl harıl öğrenci almıyor
idari kadro denilen şey sekreter, memur filan -değil mi?
akademisyen değil ki bunlar. üniversitelee devlet personal başkanlığı atama kadrosu tahsis ediyor, bunlar memur mantığında atanıyor.
rektörlüklerin uzman kadrosu filan da oluyor. halkla ilişkilerdir bilişimdir gibi adamları genelde bu kadroda oluyor.
ha ama fakülte sekreteri filan olan adam herhalde kpss ile atanıp gelmiyordur o başka okuldan filan geliyordur sanırım.
idari kadro denilen şey sekreter, memur filan -değil mi?
akademisyen değil ki bunlar. üniversitelee devlet personal başkanlığı atama kadrosu tahsis ediyor, bunlar memur mantığında atanıyor.
rektörlüklerin uzman kadrosu filan da oluyor. halkla ilişkilerdir bilişimdir gibi adamları genelde bu kadroda oluyor.
ha ama fakülte sekreteri filan olan adam herhalde kpss ile atanıp gelmiyordur o başka okuldan filan geliyordur sanırım.
0
yeni kurulan üniversiteler eski kurulan üniversitelerden ayrılan parçalar. bunlara ek yapılıp öyle hizmete açılıyor. zaten orada çalışan kadro genellikle kalıyor. öncelikle ayrıldığı üniversiteye soruluyor, yeni kurulana geçmek isteyen var mi? diye. az da olsa başka universitelerden ve o ildeki diğer kamu kurumlarından da tayin yapılabiliyor. sonra ihtiyaca binaen kadro tahsis edildikçe genellikle kpss ile alim yapılıyor.
üniversiteden istifa etmiş 10 yıllık deneyimli ustelik spesifik bir alanda personel olarak bulunduğum ilde acılan üniversiteye giremedim. onların tecrubeli adama benim ise ihtiyacım var ancak kpss ve torpil olmayınca olmuyor. torpil varsa ise alimda kpss tek yol değil çünkü. memur olmaz ama başka kadro tiplerinde alim yapabilirler.
üniversiteden istifa etmiş 10 yıllık deneyimli ustelik spesifik bir alanda personel olarak bulunduğum ilde acılan üniversiteye giremedim. onların tecrubeli adama benim ise ihtiyacım var ancak kpss ve torpil olmayınca olmuyor. torpil varsa ise alimda kpss tek yol değil çünkü. memur olmaz ama başka kadro tiplerinde alim yapabilirler.
0
çoğunlukla kendi üniversitesinde kadro yetersizliği sebebiyle üst kademeye yükselme şansı olmayan idari personel buralara geçiş için başvuru yapıyor. mesela yıllardır memurmuş şube müdürü olmak için başvuru yapıyor vs. vs. ilk başlardaki tecrübeli elemanlar bunlar oluyor. bunların yanında devlet işlerinin işleyişine dair hiçbir şey bilmeyen ve kpss'yle atanmış tıfıl bebeler de oluyor. onlar da bu gelenlerden bir şeyler öğrenince çark dönmeye başlıyor. sonra zaten kaptırıp gidiyor.
0
kay adams
Ebay'den bir ürün almam lazım ancak Paypal sıkıntı çıkarıyor bildiğiniz gibi. Satıcıya mesaj attım yalnız Paypal kabul ediyormuş. Ne önerirsiniz? Yurtdışında böyle şeyler yapan servisler var mı? Güvenilir mi?
Ebay'den bir ürün almam lazım ancak Paypal sıkıntı çıkarıyor bildiğiniz gibi. Satıcıya mesaj attım yalnız Paypal kabul ediyormuş.
Ne önerirsiniz? Yurtdışında böyle şeyler yapan servisler var mı? Güvenilir mi?
Ne önerirsiniz? Yurtdışında böyle şeyler yapan servisler var mı? Güvenilir mi?
0
yalnız paypal kullanan satıcılara ne zaman durumu açıklasam ya cevap gelmiyor ya da sadece paypal diyorlar.
emeği geçen herkesin abv.
emeği geçen herkesin abv.
0
paypal hem alıcıyı hem satıcıyı koruyor. başkası ile çalışmamaları normal hele de ebay üzerinde. paypal ödeme yapmakta değil almakta sıkıntı var. ödeme ekranında ülkeyi almanya seçin gene türk kartı ile ödetiyor. uydurma bir adres gir gitsin
0
peki şu aracı kurumlar ne kadar komisyon ücreti alır? benim istediğim ürün 89$ ve kargo bedava. Ağırlığı da 1 kilo bile yoktur muhtemelen.
0
dirtysecretsofduyuru
Selam! Sevgilinizle birlikte yaşıyorsunuz, evlenme düşüncesi vardı halihazırda ama ondan önce sevgiliniz hamile kaldı, aldırmak seçenek dışı direkt, bunu kız tarafının ailesine nasıl "uygun" bir dille açıklardınız?Kendinizi bu kurguya vermenizi istiyorum.Ellerinize sağlık şimdiden.
Selam! Sevgilinizle birlikte yaşıyorsunuz, evlenme düşüncesi vardı halihazırda ama ondan önce sevgiliniz hamile kaldı, aldırmak seçenek dışı direkt, bunu kız tarafının ailesine nasıl "uygun" bir dille açıklardınız?
Kendinizi bu kurguya vermenizi istiyorum.
Ellerinize sağlık şimdiden.
Kendinizi bu kurguya vermenizi istiyorum.
Ellerinize sağlık şimdiden.
0
Sevgilimin de onayını alarak sevgilimin anne ve babasına durumu ben açıklarım. Çıkış yolunu ve çözümümü anlatırım. Yardım ve anne-babalık yapmalarını isterim.
0
Sevgilinle beraber yaşadığını ailesi bilmiyor muydu ? Eğer biliyorlarsa zaten bunu açıklamak sorun olmaz, eğer bilmiyorlarsa çikolata ve çiçekle beraber annen-babanla ziyaretlerine gidersin ve düğün tarihini kararlaştırırsınız :)
0
bi kadın olarak başıma geldiğini düşünüyorum.
aldırmak seçenek dışı ise
hemen hızlıca bi düğün ayarlar bir ay içinde evlenirdim. anneme ve ablama durumu açardım. babama bişey söylemezdim. muhtemelen şüphelenip sıkıştırırdı ailemi vs.
yani bunun bi açıklaması zaten tek doğru açıklaması ki onun da uygunu yok.
aldırmak seçenek dışı ise
hemen hızlıca bi düğün ayarlar bir ay içinde evlenirdim. anneme ve ablama durumu açardım. babama bişey söylemezdim. muhtemelen şüphelenip sıkıştırırdı ailemi vs.
yani bunun bi açıklaması zaten tek doğru açıklaması ki onun da uygunu yok.
0
bunun uygun bir dili yok.
iki defa ayni bu senaryoyu gordum, ikisinde de cift sazli sozlu dugun ile evlendiler. birinde evlenmeden soylemediler ailelere, dugunden sonra soylediler, digerinde iki tarafin ailesi de biliyordu dugun sirasinda. aileler gercekten 'aile' ise yapmis bir esseklik cocuklar diyip dugunlerini yapip torun seviyorlar. evlilik karari alindiktan sonra o kadar abartilacak bir sey olmuyor anladigim kadariyla.
iki defa ayni bu senaryoyu gordum, ikisinde de cift sazli sozlu dugun ile evlendiler. birinde evlenmeden soylemediler ailelere, dugunden sonra soylediler, digerinde iki tarafin ailesi de biliyordu dugun sirasinda. aileler gercekten 'aile' ise yapmis bir esseklik cocuklar diyip dugunlerini yapip torun seviyorlar. evlilik karari alindiktan sonra o kadar abartilacak bir sey olmuyor anladigim kadariyla.
0
evlilik kararı alındıktan sonra çok da kıyamet kopmuyor -bak en muhafazakar aile benimki bizde bile oldu bu olaylar :) kızlar 4-5 aylık hamile halleriyle evlendiler, evet babaları birer kriz geçirdi ama sonra bir şey olmadı
çiçeği çikolatayı alıyorsun...
çiçeği çikolatayı alıyorsun...
0
Acilen evlilik yoluna girilir, nikahtan sonra kimsenin bir şey diyeceğini sanmıyorum. Siz evlenmeden sevişmişsiniz demezler diye düşünüyorum zira artık karı koca olunmuş olur.
Özetle hızlıca nikah kıyılır, balayı sonrası/1 2 ay sonra hamile olduğu açıklanır.
Özetle hızlıca nikah kıyılır, balayı sonrası/1 2 ay sonra hamile olduğu açıklanır.
0
Aciklamak bir krize yol acacaksa hizlica evlenip sonrasinda soylemek daha mantikli bence de. Ama birlikte yasandigini aileler biliyorsa hic sorun olmamali bunu soylemek. Beraber yasamaya okey deyip kizin hamile kalmasina olay cikaracak bir aile sanmiyorum ki olsun. Bilmiyorlarsa ne yapip edip evlenmeye bakın. Uygun bir dili yok cunku.
0
nathanieltroy
eskişehir'den izmit'e gelene kadar fena değil, çoğu zaman hızlı fakat izmit istanbul arası 50 dakika sürüyor, neredeyse arabayla aynı süre bu. ortalama 80-90'la gidiyor. bunun sebebi rayların hala tam olarak hazır olmaması mı veya başka özel bir sebep mi var?
eskişehir'den izmit'e gelene kadar fena değil, çoğu zaman hızlı fakat izmit istanbul arası 50 dakika sürüyor, neredeyse arabayla aynı süre bu. ortalama 80-90'la gidiyor. bunun sebebi rayların hala tam olarak hazır olmaması mı veya başka özel bir sebep mi var?
0
raylar hazır değil ve asla da olmayacak
çünkü en baştan uygun ihale etmediler ve uygun yapmadılar altyapıyı.
bunu da biliyorlar eşşek gibi. ama söylemiyorlar.
çünkü en baştan uygun ihale etmediler ve uygun yapmadılar altyapıyı.
bunu da biliyorlar eşşek gibi. ama söylemiyorlar.
0
sinyalizasyon, rayların hazır olmaması vs.
eskiden bilecik'i geçtiğinde o yavaşlıkta gidiyordu. şimdi izmit'i geçtiğinde yavaşlıyorsa bence düzeltmişler biraz.
eskiden bilecik'i geçtiğinde o yavaşlıkta gidiyordu. şimdi izmit'i geçtiğinde yavaşlıyorsa bence düzeltmişler biraz.
0
art vandaley
İsten ciktigimda, bekar kiz cocuk kisvesi altinda devlet memuru babamin sigortasından faydalanıyor olmam gerekmez mi? Önceden issiz kldigimda boyle olmustu,. Gecen arkadaşlarla tartisirken o yasa değişti,artik olmuyor dediler ama internette bulamadim, güncel durum hakkında bilgisi olan var mi?
İsten ciktigimda, bekar kiz cocuk kisvesi altinda devlet memuru babamin sigortasından faydalanıyor olmam gerekmez mi? Önceden issiz kldigimda boyle olmustu,. Gecen arkadaşlarla tartisirken o yasa değişti,artik olmuyor dediler ama internette bulamadim, güncel durum hakkında bilgisi olan var mi?
0
isin icine yas olayini soktular artik, yesil pasaporttan yararlanamiyorsun mesela. onun yasasini da degistirmis olabilirler.
0
Ben de aynı dertten muzdaribim. Gelir testi yaptırmaya gittiğimde yararlanamadığımı söylemişti.
0
babandan 2008 yılı öncesi sağlık sigortasından yararlandıysan eskisinden yararlanabileceksin. fakat 2008 sonrasıysa yeni duruma tabi oluyorsun diye anladım bu yazıdan.
www.adanasmmmo.org
www.adanasmmmo.org
0
yararlanabiliyor olman gerek sanırım. 2015te sgk ya gidip sormuştum. değiştiyse bilemiyorum.
0
1 ekim 1990dan önce doğmuşsan yararlanabiliyorsun yoksa gss primi ödemen gerek
ama şöyle bir şey daha okudum, eğer 1 ekim 2008den önce doğmuşsan ve baban bu tarihten önce sigortalı olarak çalışmaya başlamışsa ödemiyorsun diyen de var.
benim haziran 89 doğumlu bir kız arkadaşım ödemiyor ama yaş olarak daha küçükleri bilmiyorum. e devlette falan çıkmıyor mu bir şeyler?
ama şöyle bir şey daha okudum, eğer 1 ekim 2008den önce doğmuşsan ve baban bu tarihten önce sigortalı olarak çalışmaya başlamışsa ödemiyorsun diyen de var.
benim haziran 89 doğumlu bir kız arkadaşım ödemiyor ama yaş olarak daha küçükleri bilmiyorum. e devlette falan çıkmıyor mu bir şeyler?
0
Ben 88'liyim. Ve memur odemen gerek demişti. Çalıştım bi donem şu an işsizim, babam da emekli memur.
E devlette 60/e maddesine bağlı olarak gss var görünüyor, çok karıştı kafam.
E devlette 60/e maddesine bağlı olarak gss var görünüyor, çok karıştı kafam.
0
limoncello +1
90 doğumlu öncesiysen yararlanabiliyorsun. 90 doğumlu sonraları için geçerli değil artık. 2008 yılında değişti sistem.
90 doğumlu öncesiysen yararlanabiliyorsun. 90 doğumlu sonraları için geçerli değil artık. 2008 yılında değişti sistem.
0
genellenemeyecek kadar karışık bir iş ama en genellersek
"1 ekim 2008den önce, 18 yaşından büyük olarak, annen/babandan sigortalılık hakkına sahipdiysen ödemiyorsun", değilse ödeniyor daha doğrusu diğer durumlarda erkek/kız ayrımı yok. öğrenciyse 25 yaş vb. erkeklerde neyse kızlarda da o.
"1 ekim 2008den önce, 18 yaşından büyük olarak, annen/babandan sigortalılık hakkına sahipdiysen ödemiyorsun", değilse ödeniyor daha doğrusu diğer durumlarda erkek/kız ayrımı yok. öğrenciyse 25 yaş vb. erkeklerde neyse kızlarda da o.
0
@geçerkenugradım
60 e dediği senin kendi çalışmandan dolayı işsizlik sigortası kapsamı o bitince babanınkine geçmen gerek.
bağlı bulunduğun sigorta kurumuna git
5510 sayılı kanun hükmü uyarınca xyz TC numaralı (babam) kişinin bakmakla hükümlü olduğu kız çocuğu olduğum için,(bekar ve işsiz olduğumdan dolayı) buna uygun sigorta aktivasyonumun yapılmasını talep ediyorum diye dilekçe ver. sen kapsama dahilsin. --ki normalde bunu otomatik yapmaları gerek ama yapmıyor olabilirler. belli olmaz.
60 e dediği senin kendi çalışmandan dolayı işsizlik sigortası kapsamı o bitince babanınkine geçmen gerek.
bağlı bulunduğun sigorta kurumuna git
5510 sayılı kanun hükmü uyarınca xyz TC numaralı (babam) kişinin bakmakla hükümlü olduğu kız çocuğu olduğum için,(bekar ve işsiz olduğumdan dolayı) buna uygun sigorta aktivasyonumun yapılmasını talep ediyorum diye dilekçe ver. sen kapsama dahilsin. --ki normalde bunu otomatik yapmaları gerek ama yapmıyor olabilirler. belli olmaz.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
Merhaba,Evimizde karınca var bir sürü, bu karıncalar mevsimden mi arttı bu kadar? Bazı arkadaşların evinde de varmış da. Sizde de çok fazla karınca var mı?
Merhaba,
Evimizde karınca var bir sürü, bu karıncalar mevsimden mi arttı bu kadar? Bazı arkadaşların evinde de varmış da. Sizde de çok fazla karınca var mı?
Evimizde karınca var bir sürü, bu karıncalar mevsimden mi arttı bu kadar? Bazı arkadaşların evinde de varmış da. Sizde de çok fazla karınca var mı?
0
evet. tam mevsimi.
bugün evi sirkeyle sildik bakalım yarın n'apacaz
müstakil ev.
bugün evi sirkeyle sildik bakalım yarın n'apacaz
müstakil ev.
0
Cursed Chico
ler?Uyduğunuz bu tür şeyler var mı çamaşır yıkarken? İç çamaşırları 40 50 derece yıkanmalı çünkü mikroplar ölmeli. Çorapla iç çamaşırı bir arada yıkanmamalı, ayaktan bir şey bulaşabilir. Siyahla beyaz yıkanmamalı gibi şeyşer?
ler?
Uyduğunuz bu tür şeyler var mı çamaşır yıkarken?
İç çamaşırları 40 50 derece yıkanmalı çünkü mikroplar ölmeli. Çorapla iç çamaşırı bir arada yıkanmamalı, ayaktan bir şey bulaşabilir. Siyahla beyaz yıkanmamalı gibi şeyşer?
Uyduğunuz bu tür şeyler var mı çamaşır yıkarken?
İç çamaşırları 40 50 derece yıkanmalı çünkü mikroplar ölmeli. Çorapla iç çamaşırı bir arada yıkanmamalı, ayaktan bir şey bulaşabilir. Siyahla beyaz yıkanmamalı gibi şeyşer?
0
hepsi sonuçta yıkandığı için ben her şeyi birlikte atıyorum. birinin kiri öbürüne bulaşacaksa zaten ayrı atsam da temizlenmeyecekler o zaman?? bu olayı anlayamıyorum. renk, kumaş cinsi anlarım ama giyim kategorilerine göre çamaşır atmayı anlamıyorum.
0
beyaz- siyah-renkli-iç çamaşırı şeklinde ayrı, bir de arada yünlü şeyler yıkıyorsan yünlüler de ayrı.
0
önceden iç çamaşırları beyazdı hep. şimdi neredeyse beyaz kalmadı hatta tu kaka oldu bu renk.
atletler siyah, boxerlar da renkli olunca hep beraber yıkanıyorlar diğer çamaşırlarla.
atletler siyah, boxerlar da renkli olunca hep beraber yıkanıyorlar diğer çamaşırlarla.
0
Siyahla beyaz yikanmamali - dusuk sicaklikta bile grilesiyor beyazlar. Farketmiyor.
Yunleri ayri programinda yikarim.
Sutyenleri ve diger narinleri el yikama programinda vb vb.
Yunleri ayri programinda yikarim.
Sutyenleri ve diger narinleri el yikama programinda vb vb.
0
çorapları filan ılık suda bir bekletiyoruym ben genelde. özelikle külotlu olan çoraplarım her renkte her kalınlıkta var, rengine türüne uygun kıyafetle yıkıyorum zaten önce bir tur elden geçiyor.
havlu- nevresim-pike- pijama eşofman bunları genelde bir arada yıkarım. zaten evden çalıştığımdan genelde böyle şeyler çıkıyor.
iç çamaşırlarım da rengarenk gerçekten yıkayacak beyaz bulmakta zorlanıyorum. bulamayınca çok açık renk olanlarla filan atıyorum.
havlu- nevresim-pike- pijama eşofman bunları genelde bir arada yıkarım. zaten evden çalıştığımdan genelde böyle şeyler çıkıyor.
iç çamaşırlarım da rengarenk gerçekten yıkayacak beyaz bulmakta zorlanıyorum. bulamayınca çok açık renk olanlarla filan atıyorum.
0
Renkli kıyafetlerde boyasının akma durumu olabiliyor. Bu yüzden böyle ihtimal olan kıyafetiniz olduğunu düşünüyorsanız beyaz herhangi bir kıyafet ile yıkamayınız. Genel geçer bilgidir bu.
0
Annem külotlarla havluları bir arada yıkamaz. Ben de yıkamam eğer yikayacaksam da 60 santigrat üzerinde yıkarım.
Onun haricinde renkliler, beyazlar ve açık renkliler olarak ayırırım.
Onun haricinde renkliler, beyazlar ve açık renkliler olarak ayırırım.
0
beyaz - renkli dışında ayrımım yok. hatta makineyi kısa programda çalıştırmaya bile değmeyecek kadar beyaz varsa hepsini bir yıkarım.
0
nevresim-havlular 60
beyazlar 60
renkliler 30(kısa devre) ya da 40 derece.
bunlar dışında çoraplar, siyahlar, açık renk, koyu renk vs ayırmıyorum. Belki kendi evime geçince daha dikkatli olurum bilemem ama şu an bu şekildeyim. Değişirse düzenlerim giriyi.
beyazlar 60
renkliler 30(kısa devre) ya da 40 derece.
bunlar dışında çoraplar, siyahlar, açık renk, koyu renk vs ayırmıyorum. Belki kendi evime geçince daha dikkatli olurum bilemem ama şu an bu şekildeyim. Değişirse düzenlerim giriyi.
0
beyazlar ve renkliler olarak ayiririm sadece.
diger turlu nasil yikayacak sey buluyorsunuz ben ona sasiriyorum. makinem 8 kiloluk, yani nevresimleri birlikte yikamayi anlarim, makineyi doldurur da sadece coraplar ya da sadece ic camasiri bir makineyi doldursun diye baya bir beklemek lazim.
diger turlu nasil yikayacak sey buluyorsunuz ben ona sasiriyorum. makinem 8 kiloluk, yani nevresimleri birlikte yikamayi anlarim, makineyi doldurur da sadece coraplar ya da sadece ic camasiri bir makineyi doldursun diye baya bir beklemek lazim.
0
iç çamaşırlarıyla çorapları birlikte en az 60 derecede yıkıyorum.
2-3 ayda birde sadece iç çamaşırlarını 80 derecede yıkıyorum. iki sene önce vajinit olup fitil kullanmıştım onun prospektüsünde öyle yazıyordu iç çamaşırlarınızı 80 derece yıkayıp ütüleyin diyordu. gerçi hiç ütü yapmadım.
nevresimleri akarlar mıdır mite midir nedir varya deri döküntüleriyle beslenen onların ölmesi için 60 derecede ayrı olarak yıkıyorum. alerjik akrabamız vardı doktor onlara sıkı sıkı tembih etmiş 60 derecenin altında ölmüyorlarmış. bizde öyle bir sıkıntı yok ama evde kedi var birlikte uyuyoruz, hem içim rahat olsun diye hem de misafire falan rahatça serebiliyorum böylelikle.
beyazlarda ayrı 60-90 derece. havlular ayrı 90 derece.
kıyafetlerde de renkli ve siyahları ayrı ayrı 40 derecede yıkıyorum.
edit: nevresimlerle havluları özellikle birlikte yıkamıyorum, onunla ilgili de bir şey okumuştum havlular nevresimlerin kumaş yapısını mı ne bozuyormuş bu yüzden birlikte yıkayıp/birlikte kurutmaya atmayın diyordu. kurutma makineside kullandığım için ayrı ayrı atıyorum hep.
2-3 ayda birde sadece iç çamaşırlarını 80 derecede yıkıyorum. iki sene önce vajinit olup fitil kullanmıştım onun prospektüsünde öyle yazıyordu iç çamaşırlarınızı 80 derece yıkayıp ütüleyin diyordu. gerçi hiç ütü yapmadım.
nevresimleri akarlar mıdır mite midir nedir varya deri döküntüleriyle beslenen onların ölmesi için 60 derecede ayrı olarak yıkıyorum. alerjik akrabamız vardı doktor onlara sıkı sıkı tembih etmiş 60 derecenin altında ölmüyorlarmış. bizde öyle bir sıkıntı yok ama evde kedi var birlikte uyuyoruz, hem içim rahat olsun diye hem de misafire falan rahatça serebiliyorum böylelikle.
beyazlarda ayrı 60-90 derece. havlular ayrı 90 derece.
kıyafetlerde de renkli ve siyahları ayrı ayrı 40 derecede yıkıyorum.
edit: nevresimlerle havluları özellikle birlikte yıkamıyorum, onunla ilgili de bir şey okumuştum havlular nevresimlerin kumaş yapısını mı ne bozuyormuş bu yüzden birlikte yıkayıp/birlikte kurutmaya atmayın diyordu. kurutma makineside kullandığım için ayrı ayrı atıyorum hep.
0
beyazlar (havlu, carsaf, ic camasir, acik renk kazak, acik mavi pembe seyler)
beyazlar harici seyler
beyazlar harici seyler
0
hasmetizm 2046
"Canım" deme kriteriniz nedir? (sözlü veya yazılı)
"Canım" deme kriteriniz nedir? (sözlü veya yazılı)
0
hadi canım, yok canım, peki canım filan derkenki canım. ya da hadi belki "bak şimdi canım benim" filan gibi.
onun dışında demem. özellikle dikkat ettiğim bir şey de değil aslında.
onun dışında demem. özellikle dikkat ettiğim bir şey de değil aslında.
0
Samimiyet. Hadi canim, yok canim gibi kalıpları kullanıyorum da. Bence önemsiz bir detay ya.
0
Ya benim inanılmaz gevşek bir arkadaş grubum vardı. Onlarla aşkımlar canımlar hayatımlar havada uçuşuyordu. Kimse için bir şey ifade etmiyordu ama.
0
niye ama + 1
Sıradan bir arkadaşıma "Hadi canım, yok canım" dışında pek canım demem.
Bir iki çocukluktan beri yakın arkadaşım var. Laf arsında canımcım derim. Hele bir arkadaşımla 10 yıl işte oda arkadaşı idik. Yıllarca onun en yakın arkadaşı ile birlikte idim, bizi o tanıştırmıştı. O da ortak bir arkadaşımız ile evlendi. Yıllarca yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Onu şimdi görsem "Canaaaağğm" diye sarılırım sıka sıka.
Sıradan bir arkadaşıma "Hadi canım, yok canım" dışında pek canım demem.
Bir iki çocukluktan beri yakın arkadaşım var. Laf arsında canımcım derim. Hele bir arkadaşımla 10 yıl işte oda arkadaşı idik. Yıllarca onun en yakın arkadaşı ile birlikte idim, bizi o tanıştırmıştı. O da ortak bir arkadaşımız ile evlendi. Yıllarca yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Onu şimdi görsem "Canaaaağğm" diye sarılırım sıka sıka.
0
Ben genelde kızdığımda, laf sokarken, üstünlük taslarken falan kullanırım. Normalde kız/ erkek farketmez, kullandığım bi hitap değildir. Kullananı da çok sevmem açıkçası.
0
ateistanbul
bam bam bam oduyorum her seyi. cevremde alim gucu benden cok daha yuksek insanlar dahi ayni/benzer urunleri taksitle aliyorlar. kimseye de "niye 4 taksit?" diye soramadim bugune dek. yuklu girilecek bir sey olsa anlarim da, t-shirt'unden donuna her seyi neden parca pincik oder insan, el aliskanligi
bam bam bam oduyorum her seyi. cevremde alim gucu benden cok daha yuksek insanlar dahi ayni/benzer urunleri taksitle aliyorlar. kimseye de "niye 4 taksit?" diye soramadim bugune dek. yuklu girilecek bir sey olsa anlarim da, t-shirt'unden donuna her seyi neden parca pincik oder insan, el aliskanligi mi? sizin taksitlendirme sebebiniz ne?
0
ben de taksiti sevmem ama daha mantıklı aslında, sonuçta hemen ödeyeceğin para senin elinde kalıyor ve o parayı değerlendirebiliyorsun.
0
kaç ay kullanacaksam, o kadar taksit olmalı ki ödemeler dengesi şaşmasın. diyelim ki yazın giyeceğiniz 10 tişörtü şimdi aldınız. bunu 4 taksit yaparsanız her ay olması gereken tutar çıkar cebinizden.
şirketler de böyle yapar. bir ödemeyi birden fazla ay için yapmışsa peşin ödenen gider hesabına kaydeder. her ay aylık giderini yazar ki, gelir gider dengesi şaşmasın. dalgalanma olmasın.
şirketler de böyle yapar. bir ödemeyi birden fazla ay için yapmışsa peşin ödenen gider hesabına kaydeder. her ay aylık giderini yazar ki, gelir gider dengesi şaşmasın. dalgalanma olmasın.
0
Ayda 2000 lira harcama yaptın ama 1500 tl kredi kartına ödedin diyelim, ödeyemediğin kısım için faiz uygulanıyor. Eğer taksit yaparsan faize dahil olmuyor o kısım (hepsini taksitlendirdiğini varsayarsak)
Ama tabi sonraki aylarda da ucunu kaçırırsan bir anlamı olmuyor bu hesabın :)
Ama tabi sonraki aylarda da ucunu kaçırırsan bir anlamı olmuyor bu hesabın :)
0
ben de taksit yapmıyorum zaten kartım yok ki :)
ama mesela bazı yerlerde peşin ödersem indirim alabiliyorum iyi oluyor.
bazı kurumsal yerlerde ise hiç oluru yok. o zaman genelde kardeşim filan oluyor yanımda o kartla alıyor -puan biriksin diye. ben ona peşin veriyorum.
şu var:
ben maaşlı çalışan değilim gelir-gider zaten karışık. ama maaşlı çalışıp herşeyi karttan çektiren kişiler için taksit normal olabilir.
ama mesela bazı yerlerde peşin ödersem indirim alabiliyorum iyi oluyor.
bazı kurumsal yerlerde ise hiç oluru yok. o zaman genelde kardeşim filan oluyor yanımda o kartla alıyor -puan biriksin diye. ben ona peşin veriyorum.
şu var:
ben maaşlı çalışan değilim gelir-gider zaten karışık. ama maaşlı çalışıp herşeyi karttan çektiren kişiler için taksit normal olabilir.
0
Ben bi defa bulastim herhalde aliskanlik yapti taksit yöntemi. Aslinda senin dedigin mantikli... Nakit çalışmak en sağlıklısı...
0
aynı şekilde. öder geçerim düşünemem onu aylarca. şimdi klima alacağım, ele geçecek toplu parayı bekliyorum ay başında. zaten kart da yok.
0
örneğin 10,000 liralık mal aldık diyelim, tek çekim alırsak 10,000 tl direk gidecek ama 5 taksit yaptırıp direk vereceğimiz parayı faize koysak.
-ilk ay 2,000 tl verdik 8,000 elimizde kaldı bir ay faize koyduk 72tl faiz,
-2000 daha verdik kalan 6000'i koyduk 54 tl faiz,
-2000 daha verdik kalan 4000'i koyduk 36 tl faiz,
-2000 daha verdik kalan 2000'i koyduk 18 tl faiz,
-2000 daha verdik ve borç bitti.
toplam kar:180 tl
edit: faiz oranını azıcık yüksek tutmuşum 170tl de sen ona
-ilk ay 2,000 tl verdik 8,000 elimizde kaldı bir ay faize koyduk 72tl faiz,
-2000 daha verdik kalan 6000'i koyduk 54 tl faiz,
-2000 daha verdik kalan 4000'i koyduk 36 tl faiz,
-2000 daha verdik kalan 2000'i koyduk 18 tl faiz,
-2000 daha verdik ve borç bitti.
toplam kar:180 tl
edit: faiz oranını azıcık yüksek tutmuşum 170tl de sen ona
0
Esinsin
yani bozukluk olup olmaması tabi değişir kişiden kişiye göre de. mesela evli adamın karısını aldatması karısının bundan haberdar olması ve izin vermesi vs ama yakın çevrenizde mesela bu ve bu tarz şeyler hiç gördünüz mü ? dıdımın dıdısından duydum varmış öyle bir şey değil evet yaşadım şu şuydu çok
yani bozukluk olup olmaması tabi değişir kişiden kişiye göre de. mesela evli adamın karısını aldatması karısının bundan haberdar olması ve izin vermesi vs ama yakın çevrenizde mesela bu ve bu tarz şeyler hiç gördünüz mü ? dıdımın dıdısından duydum varmış öyle bir şey değil evet yaşadım şu şuydu çok ilginç gelmişti tarzı.
tamamen amaçsız ve ufuk açmaya yönelik bir sorudur. hani vay be ne hayatlar var biz de hala şuna buna takılıyoruz demek için sordum biraz.
hadi kolay gele
tamamen amaçsız ve ufuk açmaya yönelik bir sorudur. hani vay be ne hayatlar var biz de hala şuna buna takılıyoruz demek için sordum biraz.
hadi kolay gele
0
Herhangi bir yalan söylenmesi.
Cinsellikle ilgili hiçbir şey bana ahlaksızlık olarak gelmiyor (tecavüz hariç).
Cinsellikle ilgili hiçbir şey bana ahlaksızlık olarak gelmiyor (tecavüz hariç).
0
Dışardan dindar gözüküp içinde pedofili, her türlü sapıklığı barındıran, kendi karisi bacisi disindaki kadinlara potansiyel o* gozuyle bakan hasta ruhlu insnlardaki bozukluk. Ahlaksız tanımı çok degisken elbette ama bunlar kendi ahlaki ile bile celisen tipler oldugu icin bana en igrenci bu sapik dinci tayfasi geliyor.
Edit: cok pardon, kendi basimdan gecen cok uc bir sey bulamadim su an. Cok sukur diyeyim o halde.
Edit: cok pardon, kendi basimdan gecen cok uc bir sey bulamadim su an. Cok sukur diyeyim o halde.
0
@crown @neferkitty sadece başlığı okuyup mu cevap verdiniz ? evet bunları duyuyoruz ama ben yaşanmışlık olarak soruyorum. atıyorum kaynım karısını aldatıyordu karısı da bunu biliyordu hatta aldattığı kadınla arkadaştı vs tarzı
0
yani en uç sayılmaz ama ailede yaşandığı için söylüyorum; annem iş için gittiği yerin plajında babamı başka kadınla yakalamış :/ tamamen tesadüf olmuş. babamı işte biliyormuş. boşandılar tabii.
0
ahlaki bozukluk değil bana kalırsa ama siz nasıl değerlendirirsiniz bilemem.
benim sevgilim evli, ama eşiyle 2 senedir ayrı yaşıyorlar.
açıkçası "vay be" denilecek bir hayat değil, ama bunu kötü anlamda demedim. çünkü normal bir çiftten farkımız yok. hayat sevgilimin hayatı ve onun tercihi, geçmişinin beni hiç alakadar etmediğini düşünüyorum. başta bana da ters geldi elbette evli bir adamla birlikte olmak, ama birbirimizi bu kadar severken böyle bir sebepten onu kaybedemezdim.
tabi bir ara boşanacaklar ama bu ne zaman olur bilmem. bence çok da önemli değil, zaten yakın zamanda evlenmek gibi bir isteğim yok.
benim sevgilim evli, ama eşiyle 2 senedir ayrı yaşıyorlar.
açıkçası "vay be" denilecek bir hayat değil, ama bunu kötü anlamda demedim. çünkü normal bir çiftten farkımız yok. hayat sevgilimin hayatı ve onun tercihi, geçmişinin beni hiç alakadar etmediğini düşünüyorum. başta bana da ters geldi elbette evli bir adamla birlikte olmak, ama birbirimizi bu kadar severken böyle bir sebepten onu kaybedemezdim.
tabi bir ara boşanacaklar ama bu ne zaman olur bilmem. bence çok da önemli değil, zaten yakın zamanda evlenmek gibi bir isteğim yok.
0
@istanbul
yahu bu numarayı hala yutan var mı?
o adam boşanmaz. senden de sıkılana kadar bu şekilde takılacak.
hadi bir mucize oldu boşandı senle evlendi diyelim.
sen evde beklerken adam kendine yeni sevgili yapacak.
tarih tekerrür meselesi.
yahu bu numarayı hala yutan var mı?
o adam boşanmaz. senden de sıkılana kadar bu şekilde takılacak.
hadi bir mucize oldu boşandı senle evlendi diyelim.
sen evde beklerken adam kendine yeni sevgili yapacak.
tarih tekerrür meselesi.
0
@supermatik
adım geçmiş o yüzden cevap vermek istedim.
böyle düşünmekte çok haklısın çünkü durumu yaşamadan önce ben de muhtemelen aynı şeyi derdim. ama genellemelerin ne kadar da yanlış olduğunu fark ediyor insan böyle bir ilişki yaşayınca.
öncelikle "o adam" dediğin kişi benim her şeyden çok sevdiğim sevgilim, neredeyse 2 yıldır da beraberiz ve birbirimiz için yapamayacağımız şey yok. gerçekten yok. bir gün bile ayrı geçirsek çok özlüyoruz birbirimizi, bir bakışımız bile yetiyor her şeyi anlatmaya. bizi tanısan böyle demeyeceğine eminim :) hatta biraz yapışık ikiz gibi olabiliriz, işten arta kalan bütün zamanımızda beraberiz çünkü. ama ne o ne de ben birbirimizden hiç sıkılmadık.
olaya biraz şöyle bakmanı isteyeceğim. diyelim sevgilim 2 sene önce boşanmış olsaydı, sen şimdi bana "seninle de evlenip boşanacak ve yeni sevgili yapacak, çünkü tarih tekerrür" mü diyecektin?
adam ilk evliliğinde aradığı aşkı sevgiyi bulamamış olabilir, kadın dırdırından bıkmış olabilir, ben de pek dırdır eden bir kadın olmadığımdan aradığı huzuru bende bulmuş olabilir. kağıt üzerindeki iki imzaya bu kadar anlam yüklemeyin.
ha yarın öbür gün allah korusun ayrılırsak da normal bir çiftin anlaşamayıp ayrılmasından farklı bir şey olmayacak bu.
nasip kısmet bu işler tabi bilemem şimdiden ama bence biz bir ömür beraber oluruz, ve ömrümüzün sonuna kadar o evli olmaya devam etse bile hiç umurumda olmaz. evli olan onlar ve sevgilimin eşi bile görüşmediği kocasıyla evli kalmayı umursamıyorken beni niye ilgilendirsin ki.
adım geçmiş o yüzden cevap vermek istedim.
böyle düşünmekte çok haklısın çünkü durumu yaşamadan önce ben de muhtemelen aynı şeyi derdim. ama genellemelerin ne kadar da yanlış olduğunu fark ediyor insan böyle bir ilişki yaşayınca.
öncelikle "o adam" dediğin kişi benim her şeyden çok sevdiğim sevgilim, neredeyse 2 yıldır da beraberiz ve birbirimiz için yapamayacağımız şey yok. gerçekten yok. bir gün bile ayrı geçirsek çok özlüyoruz birbirimizi, bir bakışımız bile yetiyor her şeyi anlatmaya. bizi tanısan böyle demeyeceğine eminim :) hatta biraz yapışık ikiz gibi olabiliriz, işten arta kalan bütün zamanımızda beraberiz çünkü. ama ne o ne de ben birbirimizden hiç sıkılmadık.
olaya biraz şöyle bakmanı isteyeceğim. diyelim sevgilim 2 sene önce boşanmış olsaydı, sen şimdi bana "seninle de evlenip boşanacak ve yeni sevgili yapacak, çünkü tarih tekerrür" mü diyecektin?
adam ilk evliliğinde aradığı aşkı sevgiyi bulamamış olabilir, kadın dırdırından bıkmış olabilir, ben de pek dırdır eden bir kadın olmadığımdan aradığı huzuru bende bulmuş olabilir. kağıt üzerindeki iki imzaya bu kadar anlam yüklemeyin.
ha yarın öbür gün allah korusun ayrılırsak da normal bir çiftin anlaşamayıp ayrılmasından farklı bir şey olmayacak bu.
nasip kısmet bu işler tabi bilemem şimdiden ama bence biz bir ömür beraber oluruz, ve ömrümüzün sonuna kadar o evli olmaya devam etse bile hiç umurumda olmaz. evli olan onlar ve sevgilimin eşi bile görüşmediği kocasıyla evli kalmayı umursamıyorken beni niye ilgilendirsin ki.
0
eski kız arkadaşıma çocukken annesinin sevgilisi tecavüz etmişti. annesi de tepkisiz kalmış öğrendiğinde. tanıdığım en örselenmiş ruha sahip insandı.
bir de 70'lerde falan bizim semtten biri evlenebilsin diye birine tecavüz etmiş, evlendirmişler de üstelik.
bir de 70'lerde falan bizim semtten biri evlenebilsin diye birine tecavüz etmiş, evlendirmişler de üstelik.
0
eniştem.
halamı kaçırıp tecavüz etmiş evlensin diye.
ama asıl ondan bozuk olan halam herhalde 8 tane çocuk yapmış o adamdan.
Almanyada yaşarken ilticacı özellikle şanlıurfalı arkdaşlar arasında epey bir ahlaksızlık vakası dinlemiştim anlatmakla bitmez, urfada jandarma çavuşu olarak görev yapan abimden de epey vaka dinledim-ki kendisi istanbuldan gitti askere 2 üniversite okuduktan sonra ve 35 yaşındaydı, toy, cahil, görmemiş biri değildi. genel olarak urfalılardan da korkuyorum.
halamı kaçırıp tecavüz etmiş evlensin diye.
ama asıl ondan bozuk olan halam herhalde 8 tane çocuk yapmış o adamdan.
Almanyada yaşarken ilticacı özellikle şanlıurfalı arkdaşlar arasında epey bir ahlaksızlık vakası dinlemiştim anlatmakla bitmez, urfada jandarma çavuşu olarak görev yapan abimden de epey vaka dinledim-ki kendisi istanbuldan gitti askere 2 üniversite okuduktan sonra ve 35 yaşındaydı, toy, cahil, görmemiş biri değildi. genel olarak urfalılardan da korkuyorum.
0
geçen gün müge anlı'da görmüştüm, gelinine tecavüz eden kayınpeder. sonra da gelinini öldürtüyor, kadıncağızın engelli çocukları var. oğullarıyla birlikte öldürüyorlar, öldürme bahanesi ne attığı iftira: başka erkeklerle konuşuyor, namusumuz elden gidiyor. bu adam bence ahlaken çökmüş bir insan.
0
Ben yazayim komsumuzu.
Adam bankada mudur yardimcisiydi. Altinda calisan adam para kacirdi. Bunu yaparken ustlerinin imzasi lazimdi. Guya en yogun anlarinda aralara sikistirilmis kagitlari imzalatmis. Bizim komsu da bu nedenle atildi.
Sonra bi ise girdi. Evden uzakta bi yer oldugundan orada ev tuttu. Yazlik yer oldugundan bir turistle tanisti. Her yere kadinla bebegiyle fotograf koydu. Hatta bebegin ondan oldugunu dusunuyor herkes.
Sonra ordan cikti. Gecen sene evlerini polis basti. Cocuk pornoso yayma sucundan. Bi onceki isinde kalsigi evden yapilmis yayin. Ev arkadasini sutluyor simdi.
Hep masum oldugu fikri bana cok aykiri geliyor. Cunku git gide tavirlarindaki bozulmayi herkes goruyor. Kolay para icin uapmis olabilecegini dusunuyorum.
En son da evi birbirine katti, universite ogrencisi kizinin verdigi matematik dersinden aldigi parayi istedi vermeyince de evi yikti.
Adam bankada mudur yardimcisiydi. Altinda calisan adam para kacirdi. Bunu yaparken ustlerinin imzasi lazimdi. Guya en yogun anlarinda aralara sikistirilmis kagitlari imzalatmis. Bizim komsu da bu nedenle atildi.
Sonra bi ise girdi. Evden uzakta bi yer oldugundan orada ev tuttu. Yazlik yer oldugundan bir turistle tanisti. Her yere kadinla bebegiyle fotograf koydu. Hatta bebegin ondan oldugunu dusunuyor herkes.
Sonra ordan cikti. Gecen sene evlerini polis basti. Cocuk pornoso yayma sucundan. Bi onceki isinde kalsigi evden yapilmis yayin. Ev arkadasini sutluyor simdi.
Hep masum oldugu fikri bana cok aykiri geliyor. Cunku git gide tavirlarindaki bozulmayi herkes goruyor. Kolay para icin uapmis olabilecegini dusunuyorum.
En son da evi birbirine katti, universite ogrencisi kizinin verdigi matematik dersinden aldigi parayi istedi vermeyince de evi yikti.
0
kendisi dışarda gezen kadınların poposuna alenen bakıp, kızkardeşini ve kızını başkalarından kıskanan erkekler var. belki türk filmlerinde görmüş de olabilirim bu tipleri. ama sanki var böyle. birde memlekette anlatılagelir adam tüm gelinlerini denermiş o biçim. burda hep beraber tövbeestağfirulluh çekiyoruz. valla ben gelinlerin yalancısıyım. üstelikte gülerek anlatıyorlardı. kocaları da babalarında çok korkarmış. ama babamızdan kendinizi esirgeyin derlermiş. ben de oturdum bunları dinledim vakti zamanında bu kulak neler duymadı. edit: yanlış anlaşılma olmuş gelinler izin verir mi? kaçıyorlarmış. adam zaten bunak mı neymiş.
0
fakyoras
selam,vize istemeyen bir ülkeye giderken yanımda ne götürmem lazım? pasaport varorda kalacağımız yerin rezervasyon çıktısı var.başka bir şeye ihtiyaç var mı? dönüş biletini filan yazdırmaya gerek yoktur diye düşünüyorum.
selam,
vize istemeyen bir ülkeye giderken yanımda ne götürmem lazım?
pasaport var
orda kalacağımız yerin rezervasyon çıktısı var.
başka bir şeye ihtiyaç var mı? dönüş biletini filan yazdırmaya gerek yoktur diye düşünüyorum.
vize istemeyen bir ülkeye giderken yanımda ne götürmem lazım?
pasaport var
orda kalacağımız yerin rezervasyon çıktısı var.
başka bir şeye ihtiyaç var mı? dönüş biletini filan yazdırmaya gerek yoktur diye düşünüyorum.
0
dönüş bileti önemli, niye sormasınlar? sağlık sigortası da istenebilir, dikkat etmek lazım. belarus o konuda çok sıkı mesela. ha yine girersin muhtemelen ve belarus'ta yaptırmanı isterler ama çok pahalıya gelir.
0
kalınacak yerin belgesi-kotnrat, rezervasyon, resmi davet etc.
sigorta.
geri dönüş belgesi.
günlük gerekli para.
gidiş amacını belgeleyici kanıt(davet etc.)
yeşil pass olsun, vize olsun, varsa yinede bunlar yoksa almayabilirler.
sigorta.
geri dönüş belgesi.
günlük gerekli para.
gidiş amacını belgeleyici kanıt(davet etc.)
yeşil pass olsun, vize olsun, varsa yinede bunlar yoksa almayabilirler.
0
yani aynı mantıkla sadece pasaport da yeterli ama yanında fazladan bir a4 kağıdı bulundurmanın bi sakıncası yok, sorma ihtimalleri var. ayrıca yanınızda nakit para da bulunsun bi miktar. avrupa ülkesiyse euro ya da zor tabii ama varsa o ülkenin parası.
0
belarus'un sigorta olmadığı için ülkeye sokmamışlığı var. epey sefil olduktan sonra arkadaşın ısrarıyla ertesi gün polislerle en yakın kasabada yaptırılmış sigorta ama yaşanan kötü bir anı sonuçta.
0
cepte yeterli miktarda para olsun bana sordular görmek istediler sırbistan ve ukrayna'da. dönüş biletini de gösterdim.
0
@fakuoras
Oradabasina bir sey gelirse iste maddi yukun altindan kalkmasi zor olur. Sirf kendini dusundugun icin aslinda yaptirmak lazim :)
Onun disinda donus biletinin en azindan screenshot u olsun.
Oradabasina bir sey gelirse iste maddi yukun altindan kalkmasi zor olur. Sirf kendini dusundugun icin aslinda yaptirmak lazim :)
Onun disinda donus biletinin en azindan screenshot u olsun.
0
bana şimdiye kadar bir şey sormadılar -sigorta, bilet, rezervasyon etc.
yanlış bilmiyorsam biletiniz aynı ülkeden gidiş-dönüş ise zaten h.alanlarındaki polisler dönüş uçuşunuz olduğunu bilebiliyormuş (en azından AB ülkeleri için böyleymiş, isveçe girerken dönüşü başka ülkeden olan arkadaşlar sıkıntı yaşamıştı).
bosna için özel bilgim yok. öngörüm sormayacakları yönünde.
ama sorabilirler mi? elbette sorabilirler
yanlış bilmiyorsam biletiniz aynı ülkeden gidiş-dönüş ise zaten h.alanlarındaki polisler dönüş uçuşunuz olduğunu bilebiliyormuş (en azından AB ülkeleri için böyleymiş, isveçe girerken dönüşü başka ülkeden olan arkadaşlar sıkıntı yaşamıştı).
bosna için özel bilgim yok. öngörüm sormayacakları yönünde.
ama sorabilirler mi? elbette sorabilirler
0
eseksudangelinceyekadar
Yeşil pasaportu olupta yakın zamanda yurtdışına çıkmış olan öğretmen ya da diğer memur arkadaşlardan havaalanında istenilen sakıncası yok belgesi hakkında bilgisi olan var mı? Bu belge kaç günde elinize geçiyor, polis en geç kaç günlük belgeyi kabul ediyor, o belge dışında herhangi bir belge isteni
Yeşil pasaportu olupta yakın zamanda yurtdışına çıkmış olan öğretmen ya da diğer memur arkadaşlardan havaalanında istenilen sakıncası yok belgesi hakkında bilgisi olan var mı? Bu belge kaç günde elinize geçiyor, polis en geç kaç günlük belgeyi kabul ediyor, o belge dışında herhangi bir belge isteniyor mu? Örneğin 19 Mayıs'ta yola çıkacaksak kaç gün önceden belge için başvurmamız gerekir sizce?
0
Kimin üzerinden var ise o kişinin kurumuna gidip şu tarihler arasında çıkışında engel yoktur diye yazı alıyorsun 1 günde verirler imza atacak kişi oradaysa
0
yıllardır kurumum adına gri ve yeşil pasaport veririm. bir kişi de o bahsettiğin belgeyi sormadı. çok önemli değil ama çalıştığınız devlet kurumunun yazısı yeterli. bana kalırsa olmasa da olur.
0
Kurum belgeyi emniyete göndeririz, onlardan da on onbeş günü bulur gelmesi diyor. erken gelse polis kabul etmeyebilir, geç gelse uçuş sıkıntıya girer. Tereddüt içindeyim açıkçası.
0
Önemli değil diyene kulak asma yeşil pasaportluyum her seferinde polis belgeyi soruyor kurumun neresi?
0
Milli eğitim. Dediğim gibi belgenin geçerlilik süresi ile ilgili kuşkularım var yoksa sorulduğu konusunda şüphem yok.
0
üniversiteler için 1 ay öncesinden rektörlüğe başvurmak gerekiyormuş
bu herhalde kurumdan kuruma değişiyor -bazı yerlerde bürokrasi farklı olabilir.
sizin zaten 1 aydan az kalmış, belgede -umarım- şu tarihlerde çıkmasında sakınca yoktur gibi bir şey yazıyordur ? (yamıyor mu ki?) yazıyorsa şu anda almanızda bir sakınca olmaması gerek.
bu herhalde kurumdan kuruma değişiyor -bazı yerlerde bürokrasi farklı olabilir.
sizin zaten 1 aydan az kalmış, belgede -umarım- şu tarihlerde çıkmasında sakınca yoktur gibi bir şey yazıyordur ? (yamıyor mu ki?) yazıyorsa şu anda almanızda bir sakınca olmaması gerek.
0
Ben üniversiteden 1 güünde alıyorum
Tarihleri sen söylüyorsun 18 mayıs 30 mayıs arası yaz diyorsun öyle yazıyorlar
Tarihleri sen söylüyorsun 18 mayıs 30 mayıs arası yaz diyorsun öyle yazıyorlar
0
@burty, sen olayı yanlış anladın galiba. arkadaş pasaporta başvurmuyor, yurtdışına çıkarken gerekli belgeyi soruyor. ohal dolayısıyla böyle ek bi belge geldi, hakkında örgüt soruşturması olanların kaçmasını önlemek için sözde.
@esek, bu belgenin yanısıra havaalanında biniş kartınla birlikte pasaportunun ön sayfasının fotokopisini istiyorlar. bunu alandaki bi fotokopiciden çektiriyorsun. sonra pasaport polisine gitmeden önce ayrı bi masada bu belgeleri sunup, geçiş için onay alıyorsun. bazen kuyruk olabiliyor, bunun için ekstra bi vakit koy kendine.
işine yarayan cevaplara tik at pls.
@esek, bu belgenin yanısıra havaalanında biniş kartınla birlikte pasaportunun ön sayfasının fotokopisini istiyorlar. bunu alandaki bi fotokopiciden çektiriyorsun. sonra pasaport polisine gitmeden önce ayrı bi masada bu belgeleri sunup, geçiş için onay alıyorsun. bazen kuyruk olabiliyor, bunun için ekstra bi vakit koy kendine.
işine yarayan cevaplara tik at pls.
0
Teşekkürler herkese.
Peki @manuel, bu belgeleri sence kaç gün önceden almalıyım? Arkadaşların söylediği gibi ne zaman aldığımdan çok altında yazan gittiğim tarih mi önemli sana göre de?
Peki @manuel, bu belgeleri sence kaç gün önceden almalıyım? Arkadaşların söylediği gibi ne zaman aldığımdan çok altında yazan gittiğim tarih mi önemli sana göre de?
0
Sen şimdiden başvur, işini şansa bırakma. Bu aralar ciddi bi hareketlilik yok, görevden alınmalar açısından. Başlarda gün be gün binlerce insan alınıyordu da o nedenle yakın tarihli belge önemliydi.
0
Kızma @basond:)) tabii ki inandım ancak farklı kaynaklardan emin olmak için soruyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
"That is one of the most enjoyable aspects of this research. We discovered that a human being can feel a bump corresponding to the size of a very large molecule."teşekkürler.
"That is one of the most enjoyable aspects of this research. We discovered that a human being can feel a bump corresponding to the size of a very large molecule."
teşekkürler.
teşekkürler.
0
Bunun için bu araştırmanın en eğlenceli yönlerinden biridir diyebiliriz (ya da basitçe "bu durum, bu araştırmanın en eğlenceli taraflarından biridir"). Bir insanın çok büyük boyutlu bir molekülden kaynaklanan bir yumruyu (şişkinlik) hissedebildiğiini keşfettik.
0
kirmizipilotkalem
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel o
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.
60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel oluyor.
Bizzat gözlerimin önünde yaşandı hadise. Hatta annemle o esnada bir ara gözgöze geldik, ne oluyor? Deyu.
Biraz saçmalık ve bağnazlık değil mi?
Hakikaten var mı böyle bir şey?
Yoksa kadınların işgüzarlığı mı?
Bu muhafazakar kesim kafayı yemiş...
60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel oluyor.
Bizzat gözlerimin önünde yaşandı hadise. Hatta annemle o esnada bir ara gözgöze geldik, ne oluyor? Deyu.
Biraz saçmalık ve bağnazlık değil mi?
Hakikaten var mı böyle bir şey?
Yoksa kadınların işgüzarlığı mı?
Bu muhafazakar kesim kafayı yemiş...
0
valla öyle bir şey var.
ölünce nikah bitiyor.
dine inanıyorsanız öyle.
not: ölen kadın diye anlamıştım.
ölünce nikah bitiyor.
dine inanıyorsanız öyle.
not: ölen kadın diye anlamıştım.
0
Ölü evlerinde çok bulundum ama ilk defa duyuyorum. Alo fetva ya da nihat hatipoğluna sorulası, merak ettim gerçekten de. Cevapları bekliyorum
0
Ölen eşle alakalı değil ama erkeğin kadına, kadının erkeğe bakması genel olarak doğru değil diye biliyorum. Hatta ölen kadın gömülürken üzerine beyaz çarşaf gerilir cenaze görünmesin diye. Çünkü ölen kişi abdestli bir şekilde gömülüyor. Karşı cins o kişiyi o şekilde görürse abdesti kaçar diye düşünülüyor. Aslında çok yanlış değil böyle düşünülünce. O kişi ölmüş artık. Son bir kez görme olayı yıkanmadan önce olursa daha iyi. Çünkü cenaze ortamında kefeni açmak da pek doğru değil abdest açısından. Çünkü yüzü görünse bile esasında çıplak olarak orada bulunuyor o kişi.
0
Bu ne ya? Hayatımda bu kadar saçma bir şey duymadım ki İslamda böyle bir şey olacağını sanmıyorum. Giderek kafayı yiyorlar hakikaten.
0
sorularlaislamiyet.com
www.fetvameclisi.com
kadın için iddet var erkek için yok ve evet nikah dü-şü-yor.
bu kadar.
saçmalık filan da deil.
benim dedem molla. fıkıh bilgim buradaki herkesi bir kaça katlar. hanefilik açısından herhangi bir akaidi bilmiyor olamam.
ha hoşuma gidiyor mu gitmiyor.
dindeki pek çok şeye bayılmıorum ama böyle mi böyle.
son olarak, oradaki kadınlar b.kunu çıkarmış mı çıkarmış nikah düşşe dahi zaten kadın kefenli en fazla yüzünü görecek. normalde yüzünü görse sanki haram mı ? değil. kefenli haliyle hatunu açacak bakacak değil herhalde. "soğuk yüzünü görmek" diye bir şey vardır anadoluda. ama işte. dindarlarımızın hepsi böyle gerizekalı. evet, dinen nikah düşüyor ama zaten o tavırlar o kadınlar hepsini yolacaksın tek tek.
www.fetvameclisi.com
kadın için iddet var erkek için yok ve evet nikah dü-şü-yor.
bu kadar.
saçmalık filan da deil.
benim dedem molla. fıkıh bilgim buradaki herkesi bir kaça katlar. hanefilik açısından herhangi bir akaidi bilmiyor olamam.
ha hoşuma gidiyor mu gitmiyor.
dindeki pek çok şeye bayılmıorum ama böyle mi böyle.
son olarak, oradaki kadınlar b.kunu çıkarmış mı çıkarmış nikah düşşe dahi zaten kadın kefenli en fazla yüzünü görecek. normalde yüzünü görse sanki haram mı ? değil. kefenli haliyle hatunu açacak bakacak değil herhalde. "soğuk yüzünü görmek" diye bir şey vardır anadoluda. ama işte. dindarlarımızın hepsi böyle gerizekalı. evet, dinen nikah düşüyor ama zaten o tavırlar o kadınlar hepsini yolacaksın tek tek.
0
Boyle aptalca bir sey duymadim. Bizim koyde isteyen yikandiktan sonra son bir kez gider gorur olen kisiyi, oper koklar, vedalasir. Bu insanlarin arasinda hacilar da var.
0
Aslında Hanefi mezhebi hariç diğer meZheplerde , hem kadın ölen kocasını , hem erkek ölen karısını , görebilir de yıkayabilir de .
Çünkü Peygamber'imiz eşine , sen benden önce ölürsen seni yıkar kefenlerim , demesi hemde Hz Ali'nin eşini yıkayıp kefenlemesi bi örnek alırlar .
Hanefi mezhebi ise , Peygamber'in sözünü , kabaca defin işlemlerimi yaptırırım , gibi yorumlamışlardır .
Kadın kocasını görür yıkar , çünkü İddet süresi devam etmektedir , yani nikah tam düşmüş sayılmaz ( kadın belli bir süre beklemeden nikahlanamaz ) ama kdın öldüğünde erkeğin nikahı düşer , bu yüzden namahrem olur .
Kadınların açıklamadı bu yüzden Hanefi mezhebine göre , doğru değildir . Öyle bişey vardır ama , anlatmak çalıştığım gibi tam tersidir ,
Yani kadın ölen eşini görebilir , yıkayabilir , kefenleyebilit.
Çünkü Peygamber'imiz eşine , sen benden önce ölürsen seni yıkar kefenlerim , demesi hemde Hz Ali'nin eşini yıkayıp kefenlemesi bi örnek alırlar .
Hanefi mezhebi ise , Peygamber'in sözünü , kabaca defin işlemlerimi yaptırırım , gibi yorumlamışlardır .
Kadın kocasını görür yıkar , çünkü İddet süresi devam etmektedir , yani nikah tam düşmüş sayılmaz ( kadın belli bir süre beklemeden nikahlanamaz ) ama kdın öldüğünde erkeğin nikahı düşer , bu yüzden namahrem olur .
Kadınların açıklamadı bu yüzden Hanefi mezhebine göre , doğru değildir . Öyle bişey vardır ama , anlatmak çalıştığım gibi tam tersidir ,
Yani kadın ölen eşini görebilir , yıkayabilir , kefenleyebilit.
0
valla din nikaha pek öyle romantik bakmıyor.
ticari bir akid gibi bakıyor.
bitti mi bitti.
3 kere boş ol deyince de bitiyor mesela.
ticari bir akid gibi bakıyor.
bitti mi bitti.
3 kere boş ol deyince de bitiyor mesela.
0
Sen en büyük hatayı sorgulayarak yapmışsın. Dinlerde sorgulama yoktur. Kitapta ne yazarsa o ! Soran, araştıran, okuyan, mantıklı açıklama bulmaya çalışan insan zaten gerçekleri görür.
0
@dunyatuhaf +
cidden bizim ülkede ateizm denince yapılan, bilinen ya da uygulama anlamında tek şey : tamamen islam karşıtlığı.
o kadar best seller ya da felsefi kitap okuyup entel olmakla övünenler bir zahmet edip bir fıkıh kitabına baksınlar. bunlar var hem de yüz yıllardır var. din akıl işi değildir.
duyurunun en buyuk sorunlarindan biri de, dini bir sey bilmedigi halde dini duyurular görüldügünde hemen üzerine atlama huyuna sahip olanlar. sonrasında yermeler, önemsizlestirmeler..
cidden bizim ülkede ateizm denince yapılan, bilinen ya da uygulama anlamında tek şey : tamamen islam karşıtlığı.
o kadar best seller ya da felsefi kitap okuyup entel olmakla övünenler bir zahmet edip bir fıkıh kitabına baksınlar. bunlar var hem de yüz yıllardır var. din akıl işi değildir.
duyurunun en buyuk sorunlarindan biri de, dini bir sey bilmedigi halde dini duyurular görüldügünde hemen üzerine atlama huyuna sahip olanlar. sonrasında yermeler, önemsizlestirmeler..
0
"""""nikah düşüyor""""" ne demek ya?
yani oradan biri o ölmüş kişiyle nikahlanabilir mi?
bu "nikah düşme" meselesi ne menem bir şeydir ki 8-10 yaşındaki çocukları dahi "nikah düşer-düşmez" falan diye kategorileştiriyor.
ulan evli biriyle nikah düşer mi başkasına?
çocukla ulan çocukla nikah düşer mi?
ölmüş gitmiş biriyle nikah düşer mi?
cevabını merak etmiyorum. saçmalık diyorum.
yani oradan biri o ölmüş kişiyle nikahlanabilir mi?
bu "nikah düşme" meselesi ne menem bir şeydir ki 8-10 yaşındaki çocukları dahi "nikah düşer-düşmez" falan diye kategorileştiriyor.
ulan evli biriyle nikah düşer mi başkasına?
çocukla ulan çocukla nikah düşer mi?
ölmüş gitmiş biriyle nikah düşer mi?
cevabını merak etmiyorum. saçmalık diyorum.
0
@dissendium,böyle düşününce yanlış değil derken? çıplak birine bakmak niye abdesti bozsun ki, olsa olsa en fazla günahtır. hadi abdesti bozuyor diyelim, neden bakan kişinin abdesti değil de, bakılan kişinin abdesti bozulsun. kaldı ki bakılan kişi zaten ölü...
nikah düşmesi meselesi de bu konu için bildiğim kadarıyla ölen kişi ile ilgili değil, geri de kalan kişiyle ilgili. birinin evlenebilir olması manasına geliyor.
kadın öldüğünde nikahın düşmesi de artık kocası için namahrem olduğu, onu göremeyeceği anlamına gelmez. @dünyatuhaf'ın dediği gibi bir adam ölen eşini yıkayabilir, kefenleyebilir. nikahın düşmesi kadın ölmüşse, erkek için yeniden başka biriyle evlenebilmesinin önünde bir engel yok anlamına gelir.
ancak erkek vefat ederse kadının bir müddet beklemesi gerekir. bu süreye iddet süresi denir. (3 regl dönemi kadar yanılmıyorsam), erkek için ise böyle bir zorunluluk yok. bunun amacı hem eşi vefat edip yeniden evlenmek isteyen kadın, hem de yeniden evlenmeyi düşündüğü adamın, kadının vefat eden/boşanılan eski eşinden hamile olup olmadığını anlaması. "namus" kavramı ile bakınca bana da çok çirkin geliyor. fakat hamilelik durumundan iki tarafın da emin olması ve evlilik kararı vereceklerse bu durumu bilerek vermesi açısından mantıklı. bir dönem türk medeni kanununda da yer almış. hatta orada iddet 300 günmüş. orada da sürenin bu kadar uzun olması doğumun gerçekleşmesi ve varislik durumunun düzenlenmesi ile ilgili diye düşünüyorum.
nikah düşmesi meselesi de bu konu için bildiğim kadarıyla ölen kişi ile ilgili değil, geri de kalan kişiyle ilgili. birinin evlenebilir olması manasına geliyor.
kadın öldüğünde nikahın düşmesi de artık kocası için namahrem olduğu, onu göremeyeceği anlamına gelmez. @dünyatuhaf'ın dediği gibi bir adam ölen eşini yıkayabilir, kefenleyebilir. nikahın düşmesi kadın ölmüşse, erkek için yeniden başka biriyle evlenebilmesinin önünde bir engel yok anlamına gelir.
ancak erkek vefat ederse kadının bir müddet beklemesi gerekir. bu süreye iddet süresi denir. (3 regl dönemi kadar yanılmıyorsam), erkek için ise böyle bir zorunluluk yok. bunun amacı hem eşi vefat edip yeniden evlenmek isteyen kadın, hem de yeniden evlenmeyi düşündüğü adamın, kadının vefat eden/boşanılan eski eşinden hamile olup olmadığını anlaması. "namus" kavramı ile bakınca bana da çok çirkin geliyor. fakat hamilelik durumundan iki tarafın da emin olması ve evlilik kararı vereceklerse bu durumu bilerek vermesi açısından mantıklı. bir dönem türk medeni kanununda da yer almış. hatta orada iddet 300 günmüş. orada da sürenin bu kadar uzun olması doğumun gerçekleşmesi ve varislik durumunun düzenlenmesi ile ilgili diye düşünüyorum.
0
@runfor, nikah düşmesi anladığım kadarıyla "evlenebilirler" olarak kullanılmıyor. kelime anlamı ve kullanılış bağlamından mantık yürütüyorum zira dinde mantık olmaz, bu tabir "abdesti bozar" olarak kullanılıyor genelde.
0
bu fıkıh denen şey zaten dinin kendisinden de çok sonraları ortaya çıkmış ve dinin insan tarafından üretilmiş bir sosyo-ekonomik sistem olduğunu çok güzel ispatlayan bir şey bana göre.
köleliği kaldıramayan allah ne hikmetse tırnak kesme sırasını belirliyor, kim kime mahrem işte kimin pipisi kimin kukusuna uygun filan bunların peşine düşüyor.
yersen :)
edit: beni araştırmaya davet eden medrese dincisi arkadaş, fıkıhın ortaya çıkış tarihiyle ilgilendiğimi sanmış galiba. kimsenin allah'tan geldiğini iddia etmediği anayasanın sürekli güncellenmesinden kararnamelerden tüzüklerden filan örnek vermiş :)
ben diyorum ki din nasıl insan yapımı ve çağ dışı ise, dinin sonradan (veya önceden neyse) konmuş kuralları da, bu kuralların üretilme metodları da (kıyas sünnet icma filan dediği şeyler) insan yapımıdır. yani 5 bin yıllık bile olsa tüm dinler ve kuralları geçmiş zamana ait insan üretimi şeylerdir. dolayısıyla çoğu kuralı da çağ dışı ve saçmadırlar. benim vurguladığım nokta buydu.
e bunu anlamak için de çok süper bir zeka ve araştırmacı bir kişilik gerekmiyor. biraz cesaret ve cüret yetiyor :) yoksa ben ni'met-i islam da okudum. biliyorum fıkıh'ın ne olduğunu nasıl çalıştığını.
köleliği kaldıramayan allah ne hikmetse tırnak kesme sırasını belirliyor, kim kime mahrem işte kimin pipisi kimin kukusuna uygun filan bunların peşine düşüyor.
yersen :)
edit: beni araştırmaya davet eden medrese dincisi arkadaş, fıkıhın ortaya çıkış tarihiyle ilgilendiğimi sanmış galiba. kimsenin allah'tan geldiğini iddia etmediği anayasanın sürekli güncellenmesinden kararnamelerden tüzüklerden filan örnek vermiş :)
ben diyorum ki din nasıl insan yapımı ve çağ dışı ise, dinin sonradan (veya önceden neyse) konmuş kuralları da, bu kuralların üretilme metodları da (kıyas sünnet icma filan dediği şeyler) insan yapımıdır. yani 5 bin yıllık bile olsa tüm dinler ve kuralları geçmiş zamana ait insan üretimi şeylerdir. dolayısıyla çoğu kuralı da çağ dışı ve saçmadırlar. benim vurguladığım nokta buydu.
e bunu anlamak için de çok süper bir zeka ve araştırmacı bir kişilik gerekmiyor. biraz cesaret ve cüret yetiyor :) yoksa ben ni'met-i islam da okudum. biliyorum fıkıh'ın ne olduğunu nasıl çalıştığını.
0
Benim bildiğim son abdestini aldırdıktan sonra kimsenin merhumun yüzünü vs. açmaması gerektiği. Yani sizin sorunuzda kadınlar işgüzarlık yapmış. Annem vefat ettiğinde yıkamasına girmiştim. hep beraber yıkadık. Ancak ben regl olduğum için son suyunu dökemedim. Kendince bir mantığı var herhalde. Riske atmak istemedim.
0
insanlar sevdikleri ile vedalasamadan onlari kaybedebilirler. o zaman olusu, dirisi son bir kez gormenin ne demek oldugunu yasamayan bilemez. sevdiginiz insani zaten her zaman cok guzel hatirlarsiniz.
0
Adamlar daha çok yeni en "yaşanabilir" gezegeni keşfettiler. 2 gram beyniniz varsa terk edersiniz bu çağlar öncesinde kalmış dinleri
futurism.com
futurism.com
0
@otonomo
bana göre demeden önce araştırıp bakarsan fıkıhın , en başta kitap, sünnet, icma ve kıyas a tabi olduğunu görürsün ve bunlar gereklidir. su günlerde çok sözü edilen anayasa bile sosyal hayata sadece -kendisiyle- uygulanamaz. bunun için de tüzük kararname yönemelik genelge vs. vardır. hadi bunlara da - sonradan çıktılar yea - diyip uyma istersen . yaşanacak sorunlar ortada. kölelik evet kaldırılmadı ama İslamiyetten önce de vardı bu. dolayısıyla İslamiyet getirmedi bu kurumu ama düzenlendi. yine - bana göre yea - demeden iyice araştırırsan ...
yok sen şimdi araştırmaz - kim bakecek yea - dersin.. yine de sana bir kitap
tavsiye edeyim , Ali Hatalmış-İslam Toplumunda Kölelik ve Cariyelik.
fi çi pi ya da harry potter tadında değil ama oku biraz ufkun açılsın .
--
kitaptan ayrı olarak herhangi bir insanın yaptığı bir şey yok . en başta kur'an- ı kerim e bakarsan peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına yönelik ayetler var. peygamberimizin yaptıkları ile de hadis-i şerifler ve sünnetler ortaya çıkıyor. bunda ne tuhaflık ya da çağ dışılık var olabilir ki?
sen, dini akla uydurduğun, yenilik aradığın yada o çok güvediğin aklının fonksiyonlarından saydığın septik/ kritik gözle bu konulara baktığın sürece zaten zamanla ortada din kalmadığını görürsün. hayret, çağ dışı saydığın halde hayatının her alanında karşına farklı şekil ve ya anlamda çıkabiliyor bu husus. din tamamen insana ve çağa uygundur. sana göre aklının içine almadığın her şey çağ dışı kalıyor. benimseme meselesi ..
bu arada, medrese eğitimi almadım.
bana göre demeden önce araştırıp bakarsan fıkıhın , en başta kitap, sünnet, icma ve kıyas a tabi olduğunu görürsün ve bunlar gereklidir. su günlerde çok sözü edilen anayasa bile sosyal hayata sadece -kendisiyle- uygulanamaz. bunun için de tüzük kararname yönemelik genelge vs. vardır. hadi bunlara da - sonradan çıktılar yea - diyip uyma istersen . yaşanacak sorunlar ortada. kölelik evet kaldırılmadı ama İslamiyetten önce de vardı bu. dolayısıyla İslamiyet getirmedi bu kurumu ama düzenlendi. yine - bana göre yea - demeden iyice araştırırsan ...
yok sen şimdi araştırmaz - kim bakecek yea - dersin.. yine de sana bir kitap
tavsiye edeyim , Ali Hatalmış-İslam Toplumunda Kölelik ve Cariyelik.
fi çi pi ya da harry potter tadında değil ama oku biraz ufkun açılsın .
--
kitaptan ayrı olarak herhangi bir insanın yaptığı bir şey yok . en başta kur'an- ı kerim e bakarsan peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına yönelik ayetler var. peygamberimizin yaptıkları ile de hadis-i şerifler ve sünnetler ortaya çıkıyor. bunda ne tuhaflık ya da çağ dışılık var olabilir ki?
sen, dini akla uydurduğun, yenilik aradığın yada o çok güvediğin aklının fonksiyonlarından saydığın septik/ kritik gözle bu konulara baktığın sürece zaten zamanla ortada din kalmadığını görürsün. hayret, çağ dışı saydığın halde hayatının her alanında karşına farklı şekil ve ya anlamda çıkabiliyor bu husus. din tamamen insana ve çağa uygundur. sana göre aklının içine almadığın her şey çağ dışı kalıyor. benimseme meselesi ..
bu arada, medrese eğitimi almadım.
0
@piremses, bu basliktaki ornekte evet 'evlenebilirler' anlaminda kullanilmamis. Aradaki nikahlilik bitmis, ben yanlis anladim ilk etapta.
'evlenebilirler' anlamindaki nikah dusmesi meselesiyle ilgili yazdim. Ki burada cocuklarla, farkli iki kisiyle evli insanlarin, birbirine nikahinin dusmesine sacma dedim. Ve hala da öyle düşünüyorum.
Bir arkadaş ozelden bununla ilgili biraz fikir/bilgi paylasti ama ben bu yorum ve kurallarin cagdisi olduğunu dusunuyorum hala.
Gunumuzle kiyasliyorum ve mesela hirsizlik yolsuzluk adam kayirma, hile yapma, insanlari birbirine düşürme ile ilgili hicbir haci hoca konusmuyor. Ihsan eliacik gibi bir iki istisna dışında. Herkes zalime fetva yarısında.
Varsa yoksa kil tuy basortusu. Butun namus anlayışı bacak arasina sıkıştırılmış. Geri kalan her turlu namussuzluga binbir kilif var.
'evlenebilirler' anlamindaki nikah dusmesi meselesiyle ilgili yazdim. Ki burada cocuklarla, farkli iki kisiyle evli insanlarin, birbirine nikahinin dusmesine sacma dedim. Ve hala da öyle düşünüyorum.
Bir arkadaş ozelden bununla ilgili biraz fikir/bilgi paylasti ama ben bu yorum ve kurallarin cagdisi olduğunu dusunuyorum hala.
Gunumuzle kiyasliyorum ve mesela hirsizlik yolsuzluk adam kayirma, hile yapma, insanlari birbirine düşürme ile ilgili hicbir haci hoca konusmuyor. Ihsan eliacik gibi bir iki istisna dışında. Herkes zalime fetva yarısında.
Varsa yoksa kil tuy basortusu. Butun namus anlayışı bacak arasina sıkıştırılmış. Geri kalan her turlu namussuzluga binbir kilif var.
0
goodyes
Marmaris' selimiye'deyim, acilen şanlıurfa'ya geçmem lazım. Dalaman ve bodrum havalimanlarından direk Şanlıurfa'ya uçak yok, ya izmir'e ya da antalya'ya geçmem gerekiyor. Buradan bana hangi havalimanı daha yakın?
Marmaris' selimiye'deyim, acilen şanlıurfa'ya geçmem lazım. Dalaman ve bodrum havalimanlarından direk Şanlıurfa'ya uçak yok, ya izmir'e ya da antalya'ya geçmem gerekiyor. Buradan bana hangi havalimanı daha yakın?
0
marmaris-adnan menderes havaalanı google mapste en iyi olasılıkta 250 km gösteriyor. "1,5 saat en fazla" nasıl bir hesap bilemedim. kaldı ki marmaris muğla arası virajlı dağ yolu. otobüsler izmire 4-5 saate gidiyor.
evet izmir daha yakın fakat 1.5 saat de değil.
evet izmir daha yakın fakat 1.5 saat de değil.
0
utkumon
Özellikle bağırsaklarda gaz durumunda.
Özellikle bağırsaklarda gaz durumunda.
0
IBS değil de ülseratif kolit var bende
1-kırmızı et-baklagil-taze meyve gibi gazı fazla yapan şeyleri aynı gün yemiyorum. ölçüleri ve neyin ne kadar gaz yapacağını/bağırsakları yoracağını tartıyorum hep. çilek gaz yapmıyor mesela (bende) ama portakal yemiyorum denebilir.
balık seviyorum ben sık sık balık yapıyorum mesela hiç gaz sorunu da yapmıyor.
sütü laktozsuz içiyorum ki o da kahvenin müslinin filan içinde süt kullanıyorum zaten başka içmiyorum.
2-bazı yiyecekler bağırsakları çalıştırıyor mesela türk kahvesi. bir de suya ve çaya zencefil katıyorum mesela şimdi mevsimi. taze zencefil satılıyor
3- dışaırda yemek yerken dikkatetmek gerekiyor. katkı maddeleri filan da çok etkiliyor. evde pişiriyorum veya okulda yemekhanede çorba filan içiyorum. ekmeklerin mayası çok etkiliyor. 1-2 fırının ekmeğini o da senede belki 3 kere tüketiyorum. başka ekmek yemiyorum.
4- bir faktör de üşütmemek lazım stres de etkiliyor. bunlarda dikkat edebildiğim kadar dikkat ediyorum ama çok mümkün olmuyor. şehir değiştirdiğimde, sürekli uçtuğumda filan etkileniyorum.
1-kırmızı et-baklagil-taze meyve gibi gazı fazla yapan şeyleri aynı gün yemiyorum. ölçüleri ve neyin ne kadar gaz yapacağını/bağırsakları yoracağını tartıyorum hep. çilek gaz yapmıyor mesela (bende) ama portakal yemiyorum denebilir.
balık seviyorum ben sık sık balık yapıyorum mesela hiç gaz sorunu da yapmıyor.
sütü laktozsuz içiyorum ki o da kahvenin müslinin filan içinde süt kullanıyorum zaten başka içmiyorum.
2-bazı yiyecekler bağırsakları çalıştırıyor mesela türk kahvesi. bir de suya ve çaya zencefil katıyorum mesela şimdi mevsimi. taze zencefil satılıyor
3- dışaırda yemek yerken dikkatetmek gerekiyor. katkı maddeleri filan da çok etkiliyor. evde pişiriyorum veya okulda yemekhanede çorba filan içiyorum. ekmeklerin mayası çok etkiliyor. 1-2 fırının ekmeğini o da senede belki 3 kere tüketiyorum. başka ekmek yemiyorum.
4- bir faktör de üşütmemek lazım stres de etkiliyor. bunlarda dikkat edebildiğim kadar dikkat ediyorum ama çok mümkün olmuyor. şehir değiştirdiğimde, sürekli uçtuğumda filan etkileniyorum.
0
orange coffee
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten yorgun argın gelince uğraşmak istemiyorsun, atıyorsun makineye" diyorlar. Müstakbel eşim de bana bıraktı kararı.
Özellikle yeni evli veya eve çıkmış çift kişilere soruyorum; bulaşık makinesi sizin için ne kadar önemli/gerekli? Aldığınızdan beri kaç kere kullandınız?
Özellikle yeni evli veya eve çıkmış çift kişilere soruyorum; bulaşık makinesi sizin için ne kadar önemli/gerekli? Aldığınızdan beri kaç kere kullandınız?
0
bulaşık makinesi evde en sevdiğim alet bile olabilir, o kadar önemli :)
yalnız yaşarken bile hep kullanırdım. pratik ve daha temiz diye düşünüyorum. bence de almalısın. 2 kişi biz genelde 3 günde bir çalıştırıyoruz, ama günde 2 defa çalıştığı bile oldu.
şöyle düşün, yeni evleniyorsun. bulaşık makinesine her gün 10 dk koyacağın bulaşıkları 20 dkda niye elde yıkayasın ki? 6 günde 1 saat ediyor, o 1 saati eşine ayır, kendine ayır, evin başka köşesini temizlemeye ayır.
o işi daha çabuk yapmamı ve daha az yorulmamı sağlayacak bir alet varken -ve tabi alabilecek maddi durum varken- ben onu alıp kullanmayı her zaman tercih ederim.
yalnız yaşarken bile hep kullanırdım. pratik ve daha temiz diye düşünüyorum. bence de almalısın. 2 kişi biz genelde 3 günde bir çalıştırıyoruz, ama günde 2 defa çalıştığı bile oldu.
şöyle düşün, yeni evleniyorsun. bulaşık makinesine her gün 10 dk koyacağın bulaşıkları 20 dkda niye elde yıkayasın ki? 6 günde 1 saat ediyor, o 1 saati eşine ayır, kendine ayır, evin başka köşesini temizlemeye ayır.
o işi daha çabuk yapmamı ve daha az yorulmamı sağlayacak bir alet varken -ve tabi alabilecek maddi durum varken- ben onu alıp kullanmayı her zaman tercih ederim.
0
ben bekar halimle haftada 2-3 çalıştırıyorum.
tabak çanak önemli değil de, tencere mencere daha iyi oluyor, hem daha tasarruflu (daha az su harcıyor) hem daha hijyenik
paramız yok alamıyoruz'u "bence saçma" diyerek kendini kandırma bence
tabak çanak önemli değil de, tencere mencere daha iyi oluyor, hem daha tasarruflu (daha az su harcıyor) hem daha hijyenik
paramız yok alamıyoruz'u "bence saçma" diyerek kendini kandırma bence
0
Yemeğini evde yapacaksan, iki kişi olsan bile o bulaşıklar dağ oluyor.
Bulaşık makinesi çamaşır makinesi kadar elzem benim için. Hem elde yıkamaya göre daha az su harcıyor.
Bulaşık makinesi çamaşır makinesi kadar elzem benim için. Hem elde yıkamaya göre daha az su harcıyor.
0
sandığından çok daha önemli. dedikleri doğru. işten eve gelince uğraşamazsın. bir de sandığın kadar az bulaşık çıkmıyor. biz de iki kişi yaşıyoruz. bazen üşenip makineye koymuyoruz bulaşıkları bir günde mutfak bulaşık doluyor. neredeyse 2 günde bir kullanılıyor. bir de su tasarrufu. maddi olarak zorlanmıyorsanız mutlaka alın.
0
daha önceden hiç temizliğinden sizin sorumlu olduğunuz bir evde yaşadınız mı? yaşayıp böyle düşünüyorsanız tamam ama yaşamadıysanız gerçekten hiç öyle olmuyor. haklılar. bir gün yıkamazsan o bulaşık sonraki gün sana 4 kişilik oluyor. özellikle arada misafir geldiğinde dağ gibi bulaşık ortaya çıkıyor. farklı farklı yemekler yapacaksın. onun bir sürü bulaşığı olacak. hiç gerek yok. çok uygun fiyata artık bulaşık makineleri var.
0
bence inanılmaz çok gerekli. tamam 2 kişinin bulaşığını yıkamak iş değil ama makina her türlü daha pratik. elde yıkarken yapacağın su israfından tut da her gün suyla uğraşan ellerinin kurumasına kadar bir sürü derdi var. hiç değmez bence.
üstelik bulaşık dediğin elde yıkamakla da bitmiyor ki. örneğin elde yıkadın, tezgahta kurumaya bırakman lazım. o sırada üzerlerine bişey sıçrayabilir, gene durulaman gerekebilir. ya da tam kurumadan kaldırmışsındır, lekeli lekeli olurlar. en iyi ihtimalle tezgahta durup kalabalık yaparlar. iki üç günde bir yıkayacaksan bu sefer kirli bulaşıklar tezgahta, lavoboda, ortalıkta kalır. zaten bence bulaşık makinasının en iyi yanlarından biri de kirli bulaşıkları göz önünden kaldırması.
biz de iki kişi yaşıyoruz ve haftada bir kere makinayı çalıştırıyoruz. makina dolana kadar herkes yediğini içtiğini pıt pıt makinaya koyuyor ortalıkta saçma dağınıklık olmuyor. bi de açık mutfak bizimki, salondan baktığında ortalıkta bulaşık görünmesi hiç hoş olmuyor.
üstelik bulaşık dediğin elde yıkamakla da bitmiyor ki. örneğin elde yıkadın, tezgahta kurumaya bırakman lazım. o sırada üzerlerine bişey sıçrayabilir, gene durulaman gerekebilir. ya da tam kurumadan kaldırmışsındır, lekeli lekeli olurlar. en iyi ihtimalle tezgahta durup kalabalık yaparlar. iki üç günde bir yıkayacaksan bu sefer kirli bulaşıklar tezgahta, lavoboda, ortalıkta kalır. zaten bence bulaşık makinasının en iyi yanlarından biri de kirli bulaşıkları göz önünden kaldırması.
biz de iki kişi yaşıyoruz ve haftada bir kere makinayı çalıştırıyoruz. makina dolana kadar herkes yediğini içtiğini pıt pıt makinaya koyuyor ortalıkta saçma dağınıklık olmuyor. bi de açık mutfak bizimki, salondan baktığında ortalıkta bulaşık görünmesi hiç hoş olmuyor.
0
benim için çamaşır makinasından sonra evdeki en önemli alet.
birincisi, o evde iki kişi meselesi hikaye. 15 kişi birleşip ev görmeye gelen akraba tarikat olduğunda kendine çok pis söversin. yarın çocuk olursa o makina günde iki kere çalışır, almazsan gece yarısı bulaşık yıkarken gene kendine söversin.
ikincisi, bulaşık makinası ekonomik ve hijyenik. senin yıkayamayacağın kadar az su ile, senin yıkayamayacağın sıcaklıklarda yıkıyor.
bütçe yoksa ayrı tabi, ama imkanın varsa mutlaka al.
şu an her gün düzenli çalıştırıyoruz, hafta sonları evdeysek günde iki kere çalışıyor.
birincisi, o evde iki kişi meselesi hikaye. 15 kişi birleşip ev görmeye gelen akraba tarikat olduğunda kendine çok pis söversin. yarın çocuk olursa o makina günde iki kere çalışır, almazsan gece yarısı bulaşık yıkarken gene kendine söversin.
ikincisi, bulaşık makinası ekonomik ve hijyenik. senin yıkayamayacağın kadar az su ile, senin yıkayamayacağın sıcaklıklarda yıkıyor.
bütçe yoksa ayrı tabi, ama imkanın varsa mutlaka al.
şu an her gün düzenli çalıştırıyoruz, hafta sonları evdeysek günde iki kere çalışıyor.
0
para sıkıntı ise sonra da alınabilir ama alınmayacak şey değil özellikle evde yemek pişecekse
tek yaşarken ben de almamıştım senelerce de almadım ev küçük dedim, evde sürekli misafir ağırlamıyordum gerek yok dedim. ben de çok bulaşık üretmiyordum.
ama evde çalışmaya başladım bulaşık arttı
kardeşim geldi daha da arttı aldım ben de.
sadece gün boyu çıkan çay kahve bardağını koymak veya pişir-ısıt-ye (ayrı ayrı kaplarda oluyor çoğu kez)onları koymak için bile gerekiyor.
evli kadına gelecek misafiri hiç söylemiyorum.
tek yaşarken ben de almamıştım senelerce de almadım ev küçük dedim, evde sürekli misafir ağırlamıyordum gerek yok dedim. ben de çok bulaşık üretmiyordum.
ama evde çalışmaya başladım bulaşık arttı
kardeşim geldi daha da arttı aldım ben de.
sadece gün boyu çıkan çay kahve bardağını koymak veya pişir-ısıt-ye (ayrı ayrı kaplarda oluyor çoğu kez)onları koymak için bile gerekiyor.
evli kadına gelecek misafiri hiç söylemiyorum.
0
Iki kisiyiz iki gune bir kesin calisir, birimiz daha az yiyip icmisse 3 gun olur. Her seyi koyarim, camasir mak. Bir bu iki. inanilmaz onemli bir alet.
0
çok önemli. evde iki kişiyiz, makine olmayınca bile bir akşamın yemek bulaşığı dağ oluyor, günlük yemek yaptığımız için makine olmasa uğraşmak ölüm olurdu.
0
Bana göre evdeki en önemli alet. İki kişi de olsanız o kadar çok bulaşık çıkıyor ki, inanamazsınız. Bazen akşam yemeği de dahil tüm öğünlerı dışarda yemiş oluyoruz, öyle günlerde bile bir sürü bardak oluyor. 2 günde bir garanti çalışıyor bizde. Bir de yorgun argın eve geldiğinizde çok daha zor olacaktır.
Su/ enerji tasarrufu da cabası.
Zaten şimdi almasaniz bile evlendikten 2 ay sonra gidip alirsiniz bence.
Su/ enerji tasarrufu da cabası.
Zaten şimdi almasaniz bile evlendikten 2 ay sonra gidip alirsiniz bence.
0
öncelikle @hononu +1
öncelikle çevreyi düşün, su kaybı.
kendi zamanını düşün, zaman kaybı.
her öğünden sonra ortalama 10 dk bulaşık yıkaman gerekse (ki çok iyimser davrandım) günde yarım saat eder. bu yarım saatte neler yapabileceğini düşün.
çamaşırı bile haftada bir yıkıyorsun elde daha rahat yıkanır. bulaşık makinesi çok önemli :(
öncelikle çevreyi düşün, su kaybı.
kendi zamanını düşün, zaman kaybı.
her öğünden sonra ortalama 10 dk bulaşık yıkaman gerekse (ki çok iyimser davrandım) günde yarım saat eder. bu yarım saatte neler yapabileceğini düşün.
çamaşırı bile haftada bir yıkıyorsun elde daha rahat yıkanır. bulaşık makinesi çok önemli :(
0
eneee çok şaşırdım bu fikrine. bizde iki kişiyiz, bir gün çalışmasa ertesi gün mutlaka çalışıyor makine. ha bazıları sürekli elde yıkamaya alışkın ama ben hayatta yıkamam. zaten makine daha tasarruflu.
0
tek kişi yaşasan bile kesinlikle gerekli. sürekli kullanılıyor. zamanına, ellerine, faturaya ve emeğine yazık. almamak çok saçma olur.
0
bence de bir bakıma haklısın ama tecrübe açısından önce kendin yıkamalısın bir kaç ay. sonra kesin kararı verirsin zaten.
0
biz de o ihtimali degerlendiriyorduk. 2 kisiyiz. sonra neyse deyip aldik. simdi guluyoruz "haha almamayi dusundugumuze inanabiliyor musun" diye. 2 kisinin dusundugunden cok bulasigi cikiyor. elde yikamak icin inanilmaz miktarlarda su harciyorsun. hem de sicak su gerektiginde. Ve aldigi vakit de cabasi.
soyle diyeyim, mesele para ise, bulasik makinesi masrafinizi AZALTIR. makineler cok daha az su kullanir, bir kere isitir.
soyle diyeyim, mesele para ise, bulasik makinesi masrafinizi AZALTIR. makineler cok daha az su kullanir, bir kere isitir.
0
Eski evimizin mutfağı müsait değildi. Bu yüzden kullanamadık.
2 aydır yeni evimize aldığımız ilk beyaz eşya bulaşık makinası oldu. gerçekten büyük faydasını gördük.
ben mesela yemekten kalkınca, hiç durulamadan dolduruyorum tüm bulaşıkları. zaten makinanın ilk işi bulaşığı durulamak.
diğer yandan annem sağolsun, etraftan gördüğünü uygulayıp bulaşıkları durulama bahanesi ile elde yıkayıp, makinaya öyle dolduruyor. siz yapmayın böyle şeyler. makina tertemiz yapıyor. en az 2 günde bir yıkanıyor.
çok pahalı olmayan standart bir model alın, markası iyi olsun. satın alırken araba gibi saçma sapan modeller, programlarla yüksek fiyatlıları almanızı önerenler olur, sallamayın. 3 programlı, ekransız, standart bir model yeter.
2 aydır yeni evimize aldığımız ilk beyaz eşya bulaşık makinası oldu. gerçekten büyük faydasını gördük.
ben mesela yemekten kalkınca, hiç durulamadan dolduruyorum tüm bulaşıkları. zaten makinanın ilk işi bulaşığı durulamak.
diğer yandan annem sağolsun, etraftan gördüğünü uygulayıp bulaşıkları durulama bahanesi ile elde yıkayıp, makinaya öyle dolduruyor. siz yapmayın böyle şeyler. makina tertemiz yapıyor. en az 2 günde bir yıkanıyor.
çok pahalı olmayan standart bir model alın, markası iyi olsun. satın alırken araba gibi saçma sapan modeller, programlarla yüksek fiyatlıları almanızı önerenler olur, sallamayın. 3 programlı, ekransız, standart bir model yeter.
0
Öncelikle honou+1
İlaveten, yeni evleneceksiniz, misafiriniz gelecek, onun bulaşığı çıkacak.
Ablamla ayrı eve çıkmıştık vakti zamanında. İki hatun elbette bulaşık makinesine gerek yok diye düşündük. Sadece 3 ay dayanabildik.
İlaveten, yeni evleneceksiniz, misafiriniz gelecek, onun bulaşığı çıkacak.
Ablamla ayrı eve çıkmıştık vakti zamanında. İki hatun elbette bulaşık makinesine gerek yok diye düşündük. Sadece 3 ay dayanabildik.
0
Tek başıma yaşarken bile alsam mı diye düşünüyordum da geçici olduğu için almamıştım. ÖTV indirimi varken al +1.
0
işimdeyim gücümdeyim
29 yaşındayım. Erkeğim.Boy 1.70, kilo fix 66.6 civarı.Son bir aydır tartılmamıştım fakat atletler falan streç film gibi olmaya başlamıştı, atletler çekmiştir dedim. Dün akşam bir gömlek denemek istedim düğmeler kapanmadı, yok artık dedim.Sonra gidip tartıldım, 69 kiloya yaklaşmışım.Kemer deliği aynı
29 yaşındayım. Erkeğim.
Boy 1.70, kilo fix 66.6 civarı.
Son bir aydır tartılmamıştım fakat atletler falan streç film gibi olmaya başlamıştı, atletler çekmiştir dedim. Dün akşam bir gömlek denemek istedim düğmeler kapanmadı, yok artık dedim.
Sonra gidip tartıldım, 69 kiloya yaklaşmışım.
Kemer deliği aynı, göbek kısmında hiçbir değişiklik yok.
Soru şu:
Spor falan yapmadığım halde vücudumun üst tarafı yaklaşık 1 ayda nasıl bu kadar genişledi?
2 yaşına yakın bir oğlum var, akşamları sürekli onunla oynuyorum. 12 kilo falan kendisi. Vücudum her gün yaptığım bu aktiviteyi spor olarak algılayıp kaslarım mı genişledi yoksa yağlanma falan mıdır? Kıllandım.
Boy 1.70, kilo fix 66.6 civarı.
Son bir aydır tartılmamıştım fakat atletler falan streç film gibi olmaya başlamıştı, atletler çekmiştir dedim. Dün akşam bir gömlek denemek istedim düğmeler kapanmadı, yok artık dedim.
Sonra gidip tartıldım, 69 kiloya yaklaşmışım.
Kemer deliği aynı, göbek kısmında hiçbir değişiklik yok.
Soru şu:
Spor falan yapmadığım halde vücudumun üst tarafı yaklaşık 1 ayda nasıl bu kadar genişledi?
2 yaşına yakın bir oğlum var, akşamları sürekli onunla oynuyorum. 12 kilo falan kendisi. Vücudum her gün yaptığım bu aktiviteyi spor olarak algılayıp kaslarım mı genişledi yoksa yağlanma falan mıdır? Kıllandım.
0
vücut yapılan aktiviteyi bebekle oynama/spor filan diye ayırt etmez. ağırlık kaldırıyorsanız gelişirsiniz :)
0
Hahahaha (: spor tabi onlar hep spor. ama bebeği hoppidik yapınca omuzların genişlemez Meme kasların şişer. Memelerin büyüdü mü ?
0
kilo almışsın işte. çocukla oynamakla 2-3 kilo kadar kas kütlesi kazanılmaz. yediklerine dikkat et. :)
0
kas anlamında bir büyümenin söz konusu olduğunu sanmıyorum.
asıl sebep nedir bilmem ama en azından bunu eleyebilirsin.
asıl sebep nedir bilmem ama en azından bunu eleyebilirsin.
0
@fyodor havaya fırlatıp hoppidik yapmak pause'lu overhead press'e girdiği için omuz geliştirir. hatta squat'la birleştirilerek total body workout yapılabilir. ama yavrucak çiğ köfte gibi tavana da yapışabilir o zaman, dikkat etmek lazım alfskjfsljaslfj:D
0
diskbudur
en yaygın kullanımı arıyorum:''bu arabayı diğerleri ile karıştırma''... (kıyaslama, bir tutma, örnekleme vs)
en yaygın kullanımı arıyorum:
''bu arabayı diğerleri ile karıştırma''... (kıyaslama, bir tutma, örnekleme vs)
''bu arabayı diğerleri ile karıştırma''... (kıyaslama, bir tutma, örnekleme vs)
0
"ben opel corsa sandim megerse golfmus, ben karistirmisim" eger bunu diyorsan mistake something for something
0
önceki iki örnek de doğru olmakla beraber bildiğim kadarı ile confuse da kullanılabilir.
0
"rate with" var
ikisini birbiriyle eş tutma, aynı değiller demek istiyorsan olan karıştırmak ve yargılamak içereten hüküm bildiren bir fiil.
confuse/mistake olan karıştırmak mavi olan araba Alininkiydi ben karıştırdım kırmızı olanı sandım olarak karıştırmak
ikisini birbiriyle eş tutma, aynı değiller demek istiyorsan olan karıştırmak ve yargılamak içereten hüküm bildiren bir fiil.
confuse/mistake olan karıştırmak mavi olan araba Alininkiydi ben karıştırdım kırmızı olanı sandım olarak karıştırmak
0
antikadimag
bunun için zamanları oluyor mu? uçuş sıklığı nedir ki? ayda veya haftada kaç uçuş yapıyorlar.bir de bazı havayolları iki hostesi aynı odada yatırıyormuş diye duydum. doğru mudur ki?
bunun için zamanları oluyor mu? uçuş sıklığı nedir ki? ayda veya haftada kaç uçuş yapıyorlar.
bir de bazı havayolları iki hostesi aynı odada yatırıyormuş diye duydum. doğru mudur ki?
bir de bazı havayolları iki hostesi aynı odada yatırıyormuş diye duydum. doğru mudur ki?
0
Gezebiliyor. Bazen gittikleri yerde 48 saat kaliyorlar. O surede cikip gezebilirler ya da yatip dinlenebilirler.
Ayda 80 saat ucabiliyolar. Fazlasini yapmiyolar saniyorum havacilikta kurali var bunun cunku.
Ayda 80 saat ucabiliyolar. Fazlasini yapmiyolar saniyorum havacilikta kurali var bunun cunku.
0
benim üniversiteden arkadaşım sürekli resim atıyor. kendisi hostes. bürgün dubaiden birgün barcelona'dan vs. yani, evet geziyorlar :) zaman aralığını bilmiyorum ama gezmemeleri mümkün değil.
0
2 günlük izinleri var. gittikleri yerlere ara ara tekrar tekrar gittikleri için geziyorlar.
0
sun express de hostes arkadaşım var genelde hemen geri geliyoruz diyo %70 gezemiyoruz demişti bana
0
herhalde firmayla alakalı. low coast denilen firmalar uçuş saatlerini ona göre ayarlıyorlardır. atıyorum, buradan almanya'ya saat 10.00'da kalkıp 12.00'de iner. 13.00 ya da 14.00 gibi uçağın hazırlanmasıdır, yolculardır falan beklenmesidir toplanır geri gelinir.
söylediğim şey saçma olabilir tabiki ama düz mantık neden olmasın.
söylediğim şey saçma olabilir tabiki ama düz mantık neden olmasın.
0
firmaya bağlı +1
THY geniş geniş uçuyor mesela -genelde. vakit oluyor.
ama pegasusta uçan bir arkadaş vardı onlar bir de y.içi dışı karışık uçuyorlarmış, pek gezecek vakti olmuyordu.
THY geniş geniş uçuyor mesela -genelde. vakit oluyor.
ama pegasusta uçan bir arkadaş vardı onlar bir de y.içi dışı karışık uçuyorlarmış, pek gezecek vakti olmuyordu.
0
Yurtici yurtdisi karisik gezme durumu thy de icinde var. once ankara git gel yapip arkasindan frankurt git gel yapabilirsin yani
0
Gittikleri ülkede programa ve ülkenin durumuna göre gezebilirler.
Ayda minimum 8 gün boşları olur ama bu boşlar haftanın ve ayın herhangi bir gününe denk gelebilir. Uçuş sıklığı ve sayısı da duruma göre değişir ama temelde baz alınan şey aylık çalışma saatidir, genelde aylık çalışma saatin aşağı yukarı kestirilebilir, bir şekilde her ay onu doldurursun ama bu uçuşlar kolay mı olur zor mu senin şansına. Ayda en azından 2-3 yerde gezmek için vakitleri olur 12 saat 16 saat 2 gün 3 gün gibi yerine göre konaklamalı olur ve o sürede kendi durumuna göre gezersin. Oteller lüks oteller olur ve odada tek kalırsın. Bu söylediklerim tamamen thy için.
Ayda minimum 8 gün boşları olur ama bu boşlar haftanın ve ayın herhangi bir gününe denk gelebilir. Uçuş sıklığı ve sayısı da duruma göre değişir ama temelde baz alınan şey aylık çalışma saatidir, genelde aylık çalışma saatin aşağı yukarı kestirilebilir, bir şekilde her ay onu doldurursun ama bu uçuşlar kolay mı olur zor mu senin şansına. Ayda en azından 2-3 yerde gezmek için vakitleri olur 12 saat 16 saat 2 gün 3 gün gibi yerine göre konaklamalı olur ve o sürede kendi durumuna göre gezersin. Oteller lüks oteller olur ve odada tek kalırsın. Bu söylediklerim tamamen thy için.
0
douglas
nasıl böyle her yerde ülkerden bile çok ürünleri falan var. ayrıca birden yükselmiş bir şirket. çok ucuz malları ve ambalaj konusunda bile çok dandikler. almıyorum sağlıksız ucuz varoş malı diye. torku nasıl böyle her yere yayıldı ve ürünleri hakkında ne düşünüyosunuz?
nasıl böyle her yerde ülkerden bile çok ürünleri falan var. ayrıca birden yükselmiş bir şirket. çok ucuz malları ve ambalaj konusunda bile çok dandikler. almıyorum sağlıksız ucuz varoş malı diye. torku nasıl böyle her yere yayıldı ve ürünleri hakkında ne düşünüyosunuz?
0
goo.gl
neye göre varoş? neye göre sağlıksız? diğer endüstriyel ürünler 2 birim sağlıksızken bu 5 birim mi? bence diğer markalardan hiçbir farkları yok. ismini bile yeni duydugunuza göre fazlaca önyargılısınız gibi. ambalajı çok parlak ve kaygan değil de mat olunca dandik mi oluyor? ben de tam tersine bu yenilikçi ambalajlarını severek alıyordum şekerli ürünleri tamamen bırakmadan önce. tadını begenen yer, begenmeyen yemez. 1954'ten beri var olan konya şeker fabrikası, gelir arttırmak için bu markayı kurmuş. merdiven altı bir şey değil zannettiginiz gibi. marka sahibi de işi şeker pancarı olan 900 çiftçi, herhangi 1 tek ückağıtçı degil.
neye göre varoş? neye göre sağlıksız? diğer endüstriyel ürünler 2 birim sağlıksızken bu 5 birim mi? bence diğer markalardan hiçbir farkları yok. ismini bile yeni duydugunuza göre fazlaca önyargılısınız gibi. ambalajı çok parlak ve kaygan değil de mat olunca dandik mi oluyor? ben de tam tersine bu yenilikçi ambalajlarını severek alıyordum şekerli ürünleri tamamen bırakmadan önce. tadını begenen yer, begenmeyen yemez. 1954'ten beri var olan konya şeker fabrikası, gelir arttırmak için bu markayı kurmuş. merdiven altı bir şey değil zannettiginiz gibi. marka sahibi de işi şeker pancarı olan 900 çiftçi, herhangi 1 tek ückağıtçı degil.
0
Ak yürüyenler'in yeni gözdesi Ülker reklamına milletimizin yanındayız gibi twit artacak kadar gofretten darbesezerspor.
0
önyargıya bakar mısın?kendini düşüncelerini empoze ettiren tiplerden tiksiniyorum bende.bi şey yazasım gelmedi açıkçası.ne halt olduğunuzu bilin diyorum yazıyorum.
@507+1
@507+1
0
507+1
Konya diye antipatim yok değil tabii. Ürünlerini de pek beğenmiyorum genelde. Ama sadece pancar şekeri kullandıkları ve glikoz şurubu va kullanmadıkları için daha az tatlı ama daha sağlıklı olduğunubiliyorum.
Ama tariş gibi konyaşeker gibi,tire-koop gibi onlarca kooperatife de başarılar diliyorum. Üreticinin kazandığı bir sistem diliyorum.
Sen nutella ye kardeş.
Konya diye antipatim yok değil tabii. Ürünlerini de pek beğenmiyorum genelde. Ama sadece pancar şekeri kullandıkları ve glikoz şurubu va kullanmadıkları için daha az tatlı ama daha sağlıklı olduğunubiliyorum.
Ama tariş gibi konyaşeker gibi,tire-koop gibi onlarca kooperatife de başarılar diliyorum. Üreticinin kazandığı bir sistem diliyorum.
Sen nutella ye kardeş.
0
o değilde bu torkuyu akp yüceltti gibi söylemler duyuyordum. aslında arkaplanda bu soru tamamen siyasi bir soruydu ve o bakış açısıyla soruldu. dışarıda sohbet ettiğim arkadaşlardan duydum bunları. akp'nin el atmasından sonra uçtu. haliyle bende ürünlerin tamamen rant üzerine bir kar felsefesi olduğunu duyduğum için o ithamları ettim. şimdi ben ve siz birbirimize yargılarımızı bırakıp konuyu bilgi düzeyinde aydınlığa kavuşturabiliriz.
www.sozcu.com.tr
www.sozcu.com.tr
0
o değil de şu torku.com.tr ürünü yemeye doyamıyorum ben. cidden harika.
ben de pancar şekeri kullandıkları için tercih ediyordum. hoş artık hiç yememeye çalışıyorum tatlı o yüzden almıyorum. zaten glikoz da kullanıyorlarmış diye duydum.
ben de pancar şekeri kullandıkları için tercih ediyordum. hoş artık hiç yememeye çalışıyorum tatlı o yüzden almıyorum. zaten glikoz da kullanıyorlarmış diye duydum.
0
akp'ye yakınlıkları var. ama yükselmeleri tüketiciye doğru noktadan yaklaşmaları. bakın 7-8 yıldır glikoz şurubu şöyle zararlı böyle zararlı diye millet paylaşım yapıyordu. hiçi bir firma bunu ciddiye almadı. torku ciddiye aldı ve buradan başladı. pancar şekeri kullandı. millet sosyal medyadan bunu reklam etti. torku tv'Ye çıkmadan reklam oldu. ayrıca bünyesinde bir kaç tane kooperatif var. dolayısıyla üreticiler de kazanıyor... ayrıca muhafazakar kesim ülker'e alternatif buldu. ondan kaynaklı da bir yoğunluk var.
0
bundan sonra torku alıcam böyle olduğunu bilmiyorum teşekkürler herkese :) komplo teorilerine veda
0
ben konyalıyım (konyanın %70i AKPli malum, benim çevre de öyle). bizim ilçe türkiyenin mandırasıdır :)
bu çevrede şöyle de bir fayda oluyor, millet veteriner, gıda mühendisi, en olmadı gıda fabrikasında işçi.
Karamanın büsküvi ürünlerini tavsiye etmem...ben bu kadarını diyeyim. hatta genel olarak konya ve kapadokya yöresinden alım yapan firmaları tavsiye etmem.
bizimkiler o kadar üretime- adam olabilselerdi- şimdiye 40 tane marka çıkartmış olmaları gerekirdi. benim bildiğim bir torku marka gibi marka olabildi.yani torku genel konya civarı üretim mantığında değil, tesisleri modern, sütü filan üst düzey kalite uygulamalarına göre alıyorlar çiftçiden (baya bilindik markalardan daha sıkılar bu konuda), iade olan ürünü, bozulan ürünü tekrardan hamurun içine katmıyorlar.bunlar benim kendi akrabalarımdan duyduklarım torku ile herhangi bir çıkar ilişkisi olmayan insanlar.
bu çevrede şöyle de bir fayda oluyor, millet veteriner, gıda mühendisi, en olmadı gıda fabrikasında işçi.
Karamanın büsküvi ürünlerini tavsiye etmem...ben bu kadarını diyeyim. hatta genel olarak konya ve kapadokya yöresinden alım yapan firmaları tavsiye etmem.
bizimkiler o kadar üretime- adam olabilselerdi- şimdiye 40 tane marka çıkartmış olmaları gerekirdi. benim bildiğim bir torku marka gibi marka olabildi.yani torku genel konya civarı üretim mantığında değil, tesisleri modern, sütü filan üst düzey kalite uygulamalarına göre alıyorlar çiftçiden (baya bilindik markalardan daha sıkılar bu konuda), iade olan ürünü, bozulan ürünü tekrardan hamurun içine katmıyorlar.bunlar benim kendi akrabalarımdan duyduklarım torku ile herhangi bir çıkar ilişkisi olmayan insanlar.
0
Konya'nın bozkır tahinini çok seviyorum, buna da el atsalar daha kolay ulaşsak keşke :)
Bir de Torkuçoğu ürününde şeker kullansa da, nadiren bazı ürünlerde %100 şeker kullanmıyor, bu konuda hassas olanlar içindekiler kısmını okuyarak alsın ürünleri.
Bir de Torkuçoğu ürününde şeker kullansa da, nadiren bazı ürünlerde %100 şeker kullanmıyor, bu konuda hassas olanlar içindekiler kısmını okuyarak alsın ürünleri.
0
deadwampir
"Gitgide büyüyen aşk" nasıl söylenir?
"Gitgide büyüyen aşk" nasıl söylenir?
0
mobydick
erzurumda yaşıyorum. oy yerim ise izmir. bir araba aldım o ise ankarada beni bekliyor erzuruma getirmek için. yakın bir erkek arkadaşımla alacağız o kullanacak Erzuruma kadar.önceden izmire gidiş biletimi aldım. 16 sında oy kullanıp ankaraya geçip ordan araba ile erzuruma gelecektik.ama bir yakınım
erzurumda yaşıyorum. oy yerim ise izmir.
bir araba aldım o ise ankarada beni bekliyor erzuruma getirmek için. yakın bir erkek arkadaşımla alacağız o kullanacak Erzuruma kadar.
önceden izmire gidiş biletimi aldım. 16 sında oy kullanıp ankaraya geçip ordan araba ile erzuruma gelecektik.
ama bir yakınım uyardı 16 nisandan sonra ne olacağı belli olmaz yola mı çıkılır o tarihte diyerek. çok da haklı.
şimdi ki tek seçeneğim 16 sından önce gidip arabayı almak. ozaman izmir biletim yanacak herşey yanacak. oy kullanamayacağım.
şuan vicdani olarak çok rahatsızım. ne yapmamı önerirsiniz?
bir araba aldım o ise ankarada beni bekliyor erzuruma getirmek için. yakın bir erkek arkadaşımla alacağız o kullanacak Erzuruma kadar.
önceden izmire gidiş biletimi aldım. 16 sında oy kullanıp ankaraya geçip ordan araba ile erzuruma gelecektik.
ama bir yakınım uyardı 16 nisandan sonra ne olacağı belli olmaz yola mı çıkılır o tarihte diyerek. çok da haklı.
şimdi ki tek seçeneğim 16 sından önce gidip arabayı almak. ozaman izmir biletim yanacak herşey yanacak. oy kullanamayacağım.
şuan vicdani olarak çok rahatsızım. ne yapmamı önerirsiniz?
0
16sindan sonra hiç bir şey olmaz. Olsa bile aylari bulur öyle hemen bir günde birsey degismez
0
şahsi fikrim sadece bu referandum için değil tüm seçimlerde oy kullanmamak çok korkunç. (genel ve yerel seçimlerde "hiçbir parti bana hitap etmiyor" diyenleri ayrı tutuyorum çok anlam veremesem de)
sabah erkenden oyunu kullan yola koyul. öyle daha sonuçlar açıklanmadan ya da açıklanmaya başladıktan sonra bir şey olacağını sanmam. yine de kullanmak da kullanmamak da kişinin insiyatifindedir. ben sadece şahsi fikrimi söyledim.
sabah erkenden oyunu kullan yola koyul. öyle daha sonuçlar açıklanmadan ya da açıklanmaya başladıktan sonra bir şey olacağını sanmam. yine de kullanmak da kullanmamak da kişinin insiyatifindedir. ben sadece şahsi fikrimi söyledim.
0
Seçimlerde genelde vermem oy ben hepsi aynı bok çünkü. Kötünün iyisi kavramına da uyuz olurum. Ama bu referandumda ben bile sorumlu hissediyorum kendimi. Bence kullan oyunu. Öylesine bir seçim işi değil bu.
0
daha sonra her gün yola koyulmak konusunda aynı endişeyi yaşamamak için oyunuzu kullanın. aynı gün bir şey olacağını ben de sanmıyorum ancak yine de temkinli olmak isterseniz tavsiye edildiği gibi erkenden yola çıkmak mantıklı olabilir.
0
16 sında nöbet ertesiyim. Ben de gitmeyeceğim. Soranlara da çok güzel sebebim hazır, napiyim
0
16sindan sonra bir sey olmaz. O kadar hazrlanmissiniz, gidip oy kullanin.
0
lütfen ne yapıp edin oy kullanın. oy kullanmak hiç bu kadar önemli olmamıştı.
0
16 nisandan sonra ne olacağı belli olmaz yola mı çıkılır
hiç bir şey olmaz
git oyunu kullan
ha bana zor gelecek gitmek, ikna edin vicdanım rahatlasın diyosan ayrı.
hiç bir şey olmaz
git oyunu kullan
ha bana zor gelecek gitmek, ikna edin vicdanım rahatlasın diyosan ayrı.
0
arkadaşımla konuştum yanına birini daha alıp o alacak arabayı 14 ünde. ben planıma sadık kalıp oyumu kullanıp öyle dönecem. onun oyu erzurumda zaten, iki planda da kullanıyor.
arkadaşım ile yanındaki kişinin bütün giderlerini ben karşılasam da baya baya ayıp oldu arkadaşıma, ama başka yapılabilecek bir plan da yok sanırım. neyse aynı işyerinde çalışıyoruz ilk birkaç ay araba onda bile kalır ben iyice öğrenene kadar. onun da işine yarayacak bir durum az çok. bütün yıl da işe gidip gelirken o aracı kullancaz.
arabayı almayı da kendisi teklif etti ilk başta. bukadar düşünmeme gerek yoktu belki de.
ben vicdani rahatsızlığımdan ötürü açtım duyuruyu. biletlerimi almıştım çok önceden. ama arabayı referandumdan sonra getirmeyin deli misiniz sorunu çıktı birkaç saat önce. bir de yer ankara olunca karışık olma ihtimali daha yüksek tabi.
16sına kadr arabayı alıp erzuruma geçsem diye düşünüp 16sında gidiş dönüş bilet bile baktım da izmire fiyatları çok fahişti.yoksa gidip gelmek koymaz oy için.
cevaplar için teşekkür ederim.
arkadaşım ile yanındaki kişinin bütün giderlerini ben karşılasam da baya baya ayıp oldu arkadaşıma, ama başka yapılabilecek bir plan da yok sanırım. neyse aynı işyerinde çalışıyoruz ilk birkaç ay araba onda bile kalır ben iyice öğrenene kadar. onun da işine yarayacak bir durum az çok. bütün yıl da işe gidip gelirken o aracı kullancaz.
arabayı almayı da kendisi teklif etti ilk başta. bukadar düşünmeme gerek yoktu belki de.
ben vicdani rahatsızlığımdan ötürü açtım duyuruyu. biletlerimi almıştım çok önceden. ama arabayı referandumdan sonra getirmeyin deli misiniz sorunu çıktı birkaç saat önce. bir de yer ankara olunca karışık olma ihtimali daha yüksek tabi.
16sına kadr arabayı alıp erzuruma geçsem diye düşünüp 16sında gidiş dönüş bilet bile baktım da izmire fiyatları çok fahişti.yoksa gidip gelmek koymaz oy için.
cevaplar için teşekkür ederim.
0
demirr
ekşi sözlük ve WhatsApp'ı sosyal medya dışında tutarsak eğer sosyal medya hakkında ne düşünüyorsunuz ve hangi platformları kullanıyorsunuz?şahsen ben sosyal medya kullanmıyorum. sebebi ise bu mecralar artık hastalık ve ayrı bir dünya haline geldi bir kesim üzerinde. genel olarak insanlar bu sanal al
ekşi sözlük ve WhatsApp'ı sosyal medya dışında tutarsak eğer sosyal medya hakkında ne düşünüyorsunuz ve hangi platformları kullanıyorsunuz?
şahsen ben sosyal medya kullanmıyorum. sebebi ise bu mecralar artık hastalık ve ayrı bir dünya haline geldi bir kesim üzerinde. genel olarak insanlar bu sanal alemde yapmacık ve olduğundan farklı biri haline geliyor.Ayrıca da zaman kaybı bence. tabi bu benim düşüncem kimseyi yadırgamıyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
şahsen ben sosyal medya kullanmıyorum. sebebi ise bu mecralar artık hastalık ve ayrı bir dünya haline geldi bir kesim üzerinde. genel olarak insanlar bu sanal alemde yapmacık ve olduğundan farklı biri haline geliyor.Ayrıca da zaman kaybı bence. tabi bu benim düşüncem kimseyi yadırgamıyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
0
Seviyor ve kullanıyorum. Abartmamakla birlikte özellikle Instagram'ı çok seviyorum. Hayatıma dair anıları fotoğraf albümü şeklinde biriktirmemi sağlıyor.
Twitter da gündeme dair farklı perspektifler sunuyor.
Twitter da gündeme dair farklı perspektifler sunuyor.
0
Facebook kullaniyorum.
Sosyal medyadaki insanlarin yapmacik olmasi sosyal medyanin sucu degil. Yapmacik insanlarla arkadaslik etmiyorum, bu tarz insanlari takip de etmiyorum. Sosyal medyaniza kimialacaginiz sizin seciminiz tamamen.
Zaman kaybi olup olmamasi goreceli. Eger hayatinizin merkezine koyuyorsaniz zaman kaybi, iletisim amacli kullaniyorsaniz degil.
Yani nasil kullandiginiz ve kimleri takip ettiginiz size kalmis. Sosyal medyanin bir karakteri ya da kisiligi yok, secim size ait.
Sosyal medyadaki insanlarin yapmacik olmasi sosyal medyanin sucu degil. Yapmacik insanlarla arkadaslik etmiyorum, bu tarz insanlari takip de etmiyorum. Sosyal medyaniza kimialacaginiz sizin seciminiz tamamen.
Zaman kaybi olup olmamasi goreceli. Eger hayatinizin merkezine koyuyorsaniz zaman kaybi, iletisim amacli kullaniyorsaniz degil.
Yani nasil kullandiginiz ve kimleri takip ettiginiz size kalmis. Sosyal medyanin bir karakteri ya da kisiligi yok, secim size ait.
0
Kullanmıyorum hiçbir şey. En sevmediğim mecra da Instagram. "Bak ben ne kadar güzelim, bak biz ne kadar eğlenceli insanlarız, bak hayat ne kadar bize güzel" insanlarından oluşan bir mecra. Dışarı çıkıyosun yüz tane fotoğraf çekiyor bir şöyle olsun bir böyle çekelim, ebeni çek ebeni. Yer bildirimi konusu da ayrı efsane, haftanın üç günü mahallesindeki kebapçıya gider yer bildirimi yapmaz ama bienale gidince falan katiyen yer bildirimi yapmadan duramaz. Riyakarlık diz boyu.
0
Sosyal medya kullanmıyorum.
Müspet kullanımına karşı değilim fakat faydalı kullanım dışında zaman kaybı olarak görüyorum.
Müspet kullanımına karşı değilim fakat faydalı kullanım dışında zaman kaybı olarak görüyorum.
0
kullanmiyorum vedat'a da katiliyorum.
gecen hafta kapadokya'ya gittim, insanlarin tek derdi fotograf cekmekti. ayni noktada 35 poz cektikleri icin de gezmek imkansizlasmisti. fotograf cekmek disinda ne dokuyla
ne tarihle ilgileri vardi. Insanlar artik baskalari icin yasiyor,belki eskiden de oyleydi ama simdi cap daha da buyudu.
ote yandan bu sosyal medyanin sucu degil, insanlar bos oldugu icin onlara bir ugras sundu iste.
gecen hafta kapadokya'ya gittim, insanlarin tek derdi fotograf cekmekti. ayni noktada 35 poz cektikleri icin de gezmek imkansizlasmisti. fotograf cekmek disinda ne dokuyla
ne tarihle ilgileri vardi. Insanlar artik baskalari icin yasiyor,belki eskiden de oyleydi ama simdi cap daha da buyudu.
ote yandan bu sosyal medyanin sucu degil, insanlar bos oldugu icin onlara bir ugras sundu iste.
0
Facebook kullanıyorum, günde en fazla on beş dakika bakıyorumdur. Sağlıklı kullandığımı düşünüyorum açıkçası, oyunlarda filan devam etmede ya da sitelere girişte kolaylık sağlaması da artısı.
0
Watsap yerine fb messenger kullanıyorum. Fb'u telefondan sildim, bilgisayar başına geçmedikçe bakmıyorum bir süredir. O da insanların güncellemeleri değil, sayfalardaki forum tarzı muhabbetler, haber ve etkinlikleri izlemek için. Kendim ise er bildirimi yapmıyorum pek, haftada 1-2 fotoğraf paylaşıyorum bazen. Bu da kişisel albümüm gibi oluyor daha çok, sonradan hatırlatması falan da hoşuma gidiyor. Yoksa insanların beğenmesi için değil, zira aktif olarak gönderi beğenen biri olmayınca insanlar gönül koyup seninkini de beğenmiyorlar :) Yine de dışa kapalı bi tip olduğumdan, özel verileri görüşmediğim insanlarla paylaşmamayı tercih ederim, bu nedenle gizlilik ayarlarını kullanırım çoğunlukla. Bir de bu nedenle insanları ben ekliyorum istersem, ara ara da atıl kalanları siliyorum.
Gördüğün gibi fb bile yeterince külfetli benim için :) Twitter, instagram kullanmıyorum, hiç heves etmedim, Linkedin'e ihtiyaç duymuyorum. Yakında academia üyeliği açabilirim sanırım. Sözlük bu kategoride mi bilemedim ama yüzyılda bir üye girişi yapıp bakarım. Toplasan 20-30 entryim vardır. Duyuruyu ise aktif kullanıyorum ara ara.
Yapmacıklık konusunda haklısın ama bütün bunlar adı üstünde yeni sosyalleşme mecraları işte. Onlar olmasa bu devrin insanları yalnızlıktan ölür, net. Watsap konusunda çevremden yapılan baskı artık komik bir hal aldı, inadına açmıyorum ben de. Bu nedenle mesleki bir derneğin yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmak üzereyim, şaka gibi.
Bütün bunlara rağmen bazen olmayan üyelikler nedeniyle bişeyler kaçırıyor muyum hissi olmuyor desem yalan olur ama. Bu bir etkinlik ya da haber olacağı gibi arkadaşlık da olabilir.
Gördüğün gibi fb bile yeterince külfetli benim için :) Twitter, instagram kullanmıyorum, hiç heves etmedim, Linkedin'e ihtiyaç duymuyorum. Yakında academia üyeliği açabilirim sanırım. Sözlük bu kategoride mi bilemedim ama yüzyılda bir üye girişi yapıp bakarım. Toplasan 20-30 entryim vardır. Duyuruyu ise aktif kullanıyorum ara ara.
Yapmacıklık konusunda haklısın ama bütün bunlar adı üstünde yeni sosyalleşme mecraları işte. Onlar olmasa bu devrin insanları yalnızlıktan ölür, net. Watsap konusunda çevremden yapılan baskı artık komik bir hal aldı, inadına açmıyorum ben de. Bu nedenle mesleki bir derneğin yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmak üzereyim, şaka gibi.
Bütün bunlara rağmen bazen olmayan üyelikler nedeniyle bişeyler kaçırıyor muyum hissi olmuyor desem yalan olur ama. Bu bir etkinlik ya da haber olacağı gibi arkadaşlık da olabilir.
0
Instagram'da referans bir hesabım var ona da en son ne zaman girdim hatırlamıyorum, kişisel bir hesap değil.
Genelde (genelleme) insanlar mutlu ya da güzel anlarını değil insanların böyle düşüneceği anları paylaşıyor. -Boktan bir muhabbet dönerken ve herkes sıkılmışken birden biri fotoğraf çekmeye kalkınca herkes kahkaha atar-güler halde fotoğraf çektirir ve bu şekilde Instagrama atılır, yani bu bir yanılsama ve üzücü bir durum.-
Ayrıca her insan içgüdüsel olarak beğenilmek ister, bir bakıma bu şekilde kendini daha iyi hissediyorsa kişi kullanması gayet doğal.
Yukarıda da belirtildiği gibi zaten fotoğraf çekilmeyi sevmeyen beni, dur dur bir tane daha çekilelim bu güzel çıkmamış lafı bünyemde gece kulübünden çıkarken ilişkiniz nasıl gidiyor diye sorulan ozan güven etkisi yaratıyor.
Genelde (genelleme) insanlar mutlu ya da güzel anlarını değil insanların böyle düşüneceği anları paylaşıyor. -Boktan bir muhabbet dönerken ve herkes sıkılmışken birden biri fotoğraf çekmeye kalkınca herkes kahkaha atar-güler halde fotoğraf çektirir ve bu şekilde Instagrama atılır, yani bu bir yanılsama ve üzücü bir durum.-
Ayrıca her insan içgüdüsel olarak beğenilmek ister, bir bakıma bu şekilde kendini daha iyi hissediyorsa kişi kullanması gayet doğal.
Yukarıda da belirtildiği gibi zaten fotoğraf çekilmeyi sevmeyen beni, dur dur bir tane daha çekilelim bu güzel çıkmamış lafı bünyemde gece kulübünden çıkarken ilişkiniz nasıl gidiyor diye sorulan ozan güven etkisi yaratıyor.
0
sadece instagram kullanıyorum, o da çektiğim analog fotoğrafları paylaşmak için.
beni rahatsız eden birden fazla konu var sosyal medyayla ilgili. ilki ve facebook'u asıl kapatma sebebim, insanların bu platformda saçma sapan (özellikle siyasi) tartışmalar yürütmesi. ikincisi, insanların beğenilme ve onaylanma ihtiyacını buralardan gidermeye çalışması. üçüncüsü, daha önce de bahsedilen "çok geziyorum, çok eğleniyorum, hayatım harika" mesajı verilmeye çalışılıyor olması ve dolayısıyla insanların deneyimlerini de sırf bu istek üzerine kurması. sosyal medyada paylaşmak için sergilere, etkinliklere gidiliyor. oysa sanatın s'sinden haberi yok, öğrenmeye de niyeti yok. contemporary istanbul mesela bu konuda en kötü durumdaki olaylardan biri. ev arkadaşımdan biliyorum, çektiği/çekildiği fotoğrafları "sürekli geziyorum" havası yaratmak için programlı bir zaman çizelgesi çerçevesinde yüklüyor resmen sosyal medyaya. üzerine yazdığı şey de o an oradaymış havası katıyor, oysa o sırada evde veya iş yerinde oluyor. bunu yapan insanlar o kadar çok ki.
beni rahatsız eden birden fazla konu var sosyal medyayla ilgili. ilki ve facebook'u asıl kapatma sebebim, insanların bu platformda saçma sapan (özellikle siyasi) tartışmalar yürütmesi. ikincisi, insanların beğenilme ve onaylanma ihtiyacını buralardan gidermeye çalışması. üçüncüsü, daha önce de bahsedilen "çok geziyorum, çok eğleniyorum, hayatım harika" mesajı verilmeye çalışılıyor olması ve dolayısıyla insanların deneyimlerini de sırf bu istek üzerine kurması. sosyal medyada paylaşmak için sergilere, etkinliklere gidiliyor. oysa sanatın s'sinden haberi yok, öğrenmeye de niyeti yok. contemporary istanbul mesela bu konuda en kötü durumdaki olaylardan biri. ev arkadaşımdan biliyorum, çektiği/çekildiği fotoğrafları "sürekli geziyorum" havası yaratmak için programlı bir zaman çizelgesi çerçevesinde yüklüyor resmen sosyal medyaya. üzerine yazdığı şey de o an oradaymış havası katıyor, oysa o sırada evde veya iş yerinde oluyor. bunu yapan insanlar o kadar çok ki.
0
instagramı kullanıyorum fakat onu da şehirleri tanıtan hesapları (diyelim edinburg, buenos aires vs) takip etmek için kullanıyorum. herhangi bir paylaşımım olmuyor çoğunlukla
0
fake fb hesabım var. orada haber, medyayı takip ediyorum. akrabalar dolayısıyla 6 yıl önce kendi hesabımı kapadım. çekilecek gibi değil.
0
Kullaniyorum, cok isime yariyor, hayatimi kolaylastiriyor ve eglenceli biraz da. Cilginlar gibi 7/24 de kullanmiyorum ama.
Sosyal medya dedigim Facebook, Instagram'i nadir kullaniyorum bir isime yaradigi da soylenemez.
Sosyal medya dedigim Facebook, Instagram'i nadir kullaniyorum bir isime yaradigi da soylenemez.
0
İnstagram Twitter Facebook kullanıyorum çok da memnunum. Özellikle Twitter bir numaralı haber kaynağım. Kültür sanat konusunda özellikle.
Facebook çok bi önem arz etmiyor 2007den beri hesabım var diye duruyor öyle.
İnstagramda fotoğraf paylaşmayı Ve güzel hesapları takip etmeyi seviyorum.
Facebook çok bi önem arz etmiyor 2007den beri hesabım var diye duruyor öyle.
İnstagramda fotoğraf paylaşmayı Ve güzel hesapları takip etmeyi seviyorum.
0
instagram > twitter > fb
benim için yoğunlukları bu sırada. kullanmasam daha güzel olurdu ama kullanıyorum.
benim için yoğunlukları bu sırada. kullanmasam daha güzel olurdu ama kullanıyorum.
0
sosyal medyadan tiksiniyorum. sebebi de milyon kere yazıldığı için tekrar yazmayayım. facebook ve twitter hesabım var.
facebook hesabım sürekli çevrimdışı, benim için hayati önem taşıyan birkaç sayfa sebebiyle kapatamıyorum.
twitter da eşi dostu takip etmediğin sürece, haber kaynaklarına tek yerden ulaşma açısından inanılmaz faydalı. severek kullandığım tek sosyal platform.
bir ara instagram ve swarm hesabım da vardı, kapadım. kafam rahat.
facebook hesabım sürekli çevrimdışı, benim için hayati önem taşıyan birkaç sayfa sebebiyle kapatamıyorum.
twitter da eşi dostu takip etmediğin sürece, haber kaynaklarına tek yerden ulaşma açısından inanılmaz faydalı. severek kullandığım tek sosyal platform.
bir ara instagram ve swarm hesabım da vardı, kapadım. kafam rahat.
0
okuduğum kitapları listelemek ve fikir belirtmek için instagram kullanıyorum. Kendi resimlerimi koymuyorum, yani oranım 1/100 gibi bir şey.
Fakat whatsapp'ın sosyal medya kategorisinde olduğunu da düşünmüyorum. ben sosyal medyanın ne olduğunu bilmiyor da olabilirim ama sadece mesajı gönderdiğimiz kişi ve bizim aramızda olan bir mesajlaşma sisteminin intagram, snapchat vs seviyesinde bir "sosyal" yani yok sanki.
Fakat whatsapp'ın sosyal medya kategorisinde olduğunu da düşünmüyorum. ben sosyal medyanın ne olduğunu bilmiyor da olabilirim ama sadece mesajı gönderdiğimiz kişi ve bizim aramızda olan bir mesajlaşma sisteminin intagram, snapchat vs seviyesinde bir "sosyal" yani yok sanki.
0
whatsapp'ta da durum belirten söz ve profil resmi özelligi oldugu icin sosyal medyaya ucundan dokunuyor sanki. insanlar bu durum bildiren soz ve profil resimleriyle bazen rehberindeki kisilere laf falan sokuyorlar :-)
0
Ben kullanıyorum. Hastalık ve zaman kaybı olması kişinin kullanımına bağlı bence.
Facebook, birkaç sene önce açmıştım. Hala duruyor. Tanıdığım ekleyen kişileri kabul ederim. Fotograf cok fazla eklemiyorum, aklıma gelmiyor. Takip ettiğim sayfalar var onlardan haber alıyorum.
İnstagram, seviyorum. Dışarıda fotoğraf çekmeyi seviyorum. O tarz sayfaları takip ediyorum. Teknik anlatan kişiler var, onlardan yeni şeyler öğreniyorum. Kendim nadir foto koyuyorum, onlar da selfie tarzı değil de çektiğim yerlerin fotografları olur. Takipçimin artması için herhangi bişey yapmam.
Twitter, çok kullanışlı benim için. En son ne zaman yazmısımdır hatırlamam bile. Ama haber, gazete vs anlık oradan kolay ulaşıyorum. Arkadaslarımdan takip ettiğim nadirdir. Zaten twitteri onları takip için kullanmıyorum.
Bir de 500px var benim. Oradan da fotografları inceliyorum.
Kısaca neredeyse hepsini kullanıyorum ama birşeylere ulaşmak için. Kim nerede ne yapmış beni ilgilendirmiyor. Bence amaç önemli.
Facebook, birkaç sene önce açmıştım. Hala duruyor. Tanıdığım ekleyen kişileri kabul ederim. Fotograf cok fazla eklemiyorum, aklıma gelmiyor. Takip ettiğim sayfalar var onlardan haber alıyorum.
İnstagram, seviyorum. Dışarıda fotoğraf çekmeyi seviyorum. O tarz sayfaları takip ediyorum. Teknik anlatan kişiler var, onlardan yeni şeyler öğreniyorum. Kendim nadir foto koyuyorum, onlar da selfie tarzı değil de çektiğim yerlerin fotografları olur. Takipçimin artması için herhangi bişey yapmam.
Twitter, çok kullanışlı benim için. En son ne zaman yazmısımdır hatırlamam bile. Ama haber, gazete vs anlık oradan kolay ulaşıyorum. Arkadaslarımdan takip ettiğim nadirdir. Zaten twitteri onları takip için kullanmıyorum.
Bir de 500px var benim. Oradan da fotografları inceliyorum.
Kısaca neredeyse hepsini kullanıyorum ama birşeylere ulaşmak için. Kim nerede ne yapmış beni ilgilendirmiyor. Bence amaç önemli.
0
sadece facebook'um var ama onu da kullanmıyorum sayılır.
bence en büyük sebebi, akıllı telefon kullanmıyor olmam. telefon olsa belki yolda, araçta, birini beklerken ne biliyim belki yemek pişirirken bile 2 dakika bakıp layk edecektim belki ben de. bir de fotograf çekme paylaşma gibi bir huyum yok. sosyal medya çıkmadan önce de böyleydim.
eksiklik duymuyorum. ama bunu çok verimli kullanan insanlar da var işi gücü buralardan yürütenler filan var, gün boyu elinden tablet/telefon düşmeyen var. ben onlara göre epey sosyal medya cahili kalıyorum.
güzel kullanırsan çok da mantıksız değil aslında. ha gerçeklik algısı bozulacak kadar sosyal medyada takılanlar filan onlar zaten hasta bence.
bence en büyük sebebi, akıllı telefon kullanmıyor olmam. telefon olsa belki yolda, araçta, birini beklerken ne biliyim belki yemek pişirirken bile 2 dakika bakıp layk edecektim belki ben de. bir de fotograf çekme paylaşma gibi bir huyum yok. sosyal medya çıkmadan önce de böyleydim.
eksiklik duymuyorum. ama bunu çok verimli kullanan insanlar da var işi gücü buralardan yürütenler filan var, gün boyu elinden tablet/telefon düşmeyen var. ben onlara göre epey sosyal medya cahili kalıyorum.
güzel kullanırsan çok da mantıksız değil aslında. ha gerçeklik algısı bozulacak kadar sosyal medyada takılanlar filan onlar zaten hasta bence.
0
sadece facebook hesabım var. fotoğrafımı da durumumu da oradan paylaşıyorum. genelde komik video, caps falan paylaşıp salak salak takılıyorum zaten ahaha. 130 küsür arkadaşım var. öyle takılıyom.
twitter ve instagram kullanmıyorum, twitter'da bi liveuamap'in tweet'lerini takip ederim her gün. o kadar.
twitter ve instagram kullanmıyorum, twitter'da bi liveuamap'in tweet'lerini takip ederim her gün. o kadar.
0
mobydick
Gerçekten artık kendimden şüphe eder oldum. Ya fena biri sayılmam. Arkadaş bir tane şöyle sahipleneni ne bileyim şöyle sımsıkı tutanı yok.Arkadaşıma soruyorum ben senin gibi birini kaybetmemek için elimden geleni yapardım diyor. Ama karşımdakine bakıyorum tık yok. Hiç bir zaman mıymıntı kızlardan ol
Gerçekten artık kendimden şüphe eder oldum.
Ya fena biri sayılmam. Arkadaş bir tane şöyle sahipleneni ne bileyim şöyle sımsıkı tutanı yok.
Arkadaşıma soruyorum ben senin gibi birini kaybetmemek için elimden geleni yapardım diyor. Ama karşımdakine bakıyorum tık yok.
Hiç bir zaman mıymıntı kızlardan olmadım. Kendi işimi kendim hallettim. Hatta normal nazlı tripli kızlardan da olmadım. Ben de mi sıkıntı var?
Burda iki kişi birim değiştirdik diğer kızın sevgilisi o gün izin aldı arabasını aldı bütün gün evraklarını halletti kızın ki heryer yürüme mesafesi gibi birşey ki kızla çok yakın güzellikte vsyiz. Aynı kültür seviyesindeyiz.
Benimki naptın diye sordu mu hatırlamıyorum bile haalletmişimdir çünkü.
Insanlar ilişkiyi her zaman benim ilişkilerimden farklı yaşadı.
Şimdi yine kimse yanımdaki adamı beğenmiyor sahiplenici bir tavrı yok diyor.
Bencil ilgisiz adam mıknatısıyım. Bende mi sıkıntı var? Ciddi manada şüphe ediyorum kendimden.
Belki de erkeklerin yanında kendini güçlü hissedeceği aciz kız profili çizmiyorumdur. Aynı adamlar mıymıntı kızlara bağlanıyor arkadaş.
Ya fena biri sayılmam. Arkadaş bir tane şöyle sahipleneni ne bileyim şöyle sımsıkı tutanı yok.
Arkadaşıma soruyorum ben senin gibi birini kaybetmemek için elimden geleni yapardım diyor. Ama karşımdakine bakıyorum tık yok.
Hiç bir zaman mıymıntı kızlardan olmadım. Kendi işimi kendim hallettim. Hatta normal nazlı tripli kızlardan da olmadım. Ben de mi sıkıntı var?
Burda iki kişi birim değiştirdik diğer kızın sevgilisi o gün izin aldı arabasını aldı bütün gün evraklarını halletti kızın ki heryer yürüme mesafesi gibi birşey ki kızla çok yakın güzellikte vsyiz. Aynı kültür seviyesindeyiz.
Benimki naptın diye sordu mu hatırlamıyorum bile haalletmişimdir çünkü.
Insanlar ilişkiyi her zaman benim ilişkilerimden farklı yaşadı.
Şimdi yine kimse yanımdaki adamı beğenmiyor sahiplenici bir tavrı yok diyor.
Bencil ilgisiz adam mıknatısıyım. Bende mi sıkıntı var? Ciddi manada şüphe ediyorum kendimden.
Belki de erkeklerin yanında kendini güçlü hissedeceği aciz kız profili çizmiyorumdur. Aynı adamlar mıymıntı kızlara bağlanıyor arkadaş.
0
evet sıkıntı sende. marketing eksikliğin var. çantada kekliksin gibime geldi, biraz kaybedilme korkusunu hissettir karşı tarafa.
0
şimdiye kadar daha teorimi ispat edemedim kimse dinlemedi beni ama inaniyorum bence hakliyim.
siz kadınların bu konudaki en büyük handikapiniz hemen tutuluyirsunuz. beraber olmayın kardesim hemen. az biraz taniyin bakin bakalim bu bana olur mu olmaz mi diyin. mağazaya gitsen alacagin tisort üzerine olur mu diye giyer denersin ama ia sevgili olma olayına gelince giyelim tisortu bir ara oldururuz diyorsunuz. olmaz o jsler.
siz kadınların bu konudaki en büyük handikapiniz hemen tutuluyirsunuz. beraber olmayın kardesim hemen. az biraz taniyin bakin bakalim bu bana olur mu olmaz mi diyin. mağazaya gitsen alacagin tisort üzerine olur mu diye giyer denersin ama ia sevgili olma olayına gelince giyelim tisortu bir ara oldururuz diyorsunuz. olmaz o jsler.
0
Miyminti olman lazim, piremses olman lazim.
Bunlardan sikayet ediliyor ama ragbet gorenler de bunlar.
Kendi isini kendin halledersen hep, yardima ihtiyacin olduguna inanmazlar, yaninda olmaya tenezzul etmez kimse cunku halledersin.
Neyse ayni dertten muzdaribim, evet.
Bunlardan sikayet ediliyor ama ragbet gorenler de bunlar.
Kendi isini kendin halledersen hep, yardima ihtiyacin olduguna inanmazlar, yaninda olmaya tenezzul etmez kimse cunku halledersin.
Neyse ayni dertten muzdaribim, evet.
0
Aynen kesinlikle miyminti, ona muhtac bir profil cizmen lazim. Sen her boku kendin halledersin ama birgun yorulursun, dusersin, "buna da sevgilim yardimci olur be" dersin ama babayi alirsin. :(
0
alt lig üst lig, genellemeler, çeşit çeşit taktikler :) sen de kusursuz değilsin karşındakiler de kusursuz değil, birbiriniz için kusursuz musunuz önemli olan o
0
Kendimden alt ligde idi mesela bu. Bu da olmadı.
Gerçi o kendini birinci lig görüyor hayal aleminde.
Gerçi o kendini birinci lig görüyor hayal aleminde.
0
Ben eve gidip benle ilgilenmiyorsun dersem mıymıntı nazlı kıza çıkıyor adım. Ama asıl mıymıntı olan kız olayı bu aşamaya hiç taşıtmıyor. Başından beri kaprisleri ile ipleri elinde tutuyor. Erkekler de bu durumu çekiyor.
0
önceki duyurularını hatırlıyorum. sevgililik işlerini yaptırma kurumu değil. yaptırmıyorum deme, kıbrıs'a gönderdiğin, rum kesimine geçmeli bir düzine çanta olayını hatırlıyorum. bal gibi yaptırıyorsun yani. kaç yıllık ilişkim var git şu işlerimi yap demem. bence ilişki anlayışın, konseptin yanlış. eleştir dedin, öldürmedim umarım ;)
0
ben önceki duyurularını filan bilmiyorum
ama iş değiştirdin diye adam neden izin alacak evrak hazırlayacak ki? yani ancak sen hasta olursun gerçekten o evrakların o gün veirlmesi gerekiyordur yahut ne biliyim bilmediğin bir ülkedesindir adam biliyordur...
kadınım, benim herhangi bir insana böyle bir iş buyurmam için ancak böyle bir şey olması lazım.
sevgilim de bana teklif dahi etse, yok canım ne gerek var ben yaparım derim, bunu bencillik ilgizlik olarak görmem. ha sevgiliysek tabi elbette ne yaptın desin, illa yardım gerekiyorsa yardım da etsin de altı üstü 2 evrak yahu, hazırlayamayacak mıyız? çocuk muyuz?
mıymıntı kadın değilim ben de orası kesin ama zaten mıymıntı kadın beğenen adam benim gibilerle sevgili olmaz :) es kaza bi yollar keşişse bile 2 çıkmalık vakti olur o ilişkinin çünkü ne olduğum ne olmadığım çok belli. sizin için de madem bu kadar ilgizlik bencillik olarak görüyorsunuz o ilişki neden var/sürüyor?
ama iş değiştirdin diye adam neden izin alacak evrak hazırlayacak ki? yani ancak sen hasta olursun gerçekten o evrakların o gün veirlmesi gerekiyordur yahut ne biliyim bilmediğin bir ülkedesindir adam biliyordur...
kadınım, benim herhangi bir insana böyle bir iş buyurmam için ancak böyle bir şey olması lazım.
sevgilim de bana teklif dahi etse, yok canım ne gerek var ben yaparım derim, bunu bencillik ilgizlik olarak görmem. ha sevgiliysek tabi elbette ne yaptın desin, illa yardım gerekiyorsa yardım da etsin de altı üstü 2 evrak yahu, hazırlayamayacak mıyız? çocuk muyuz?
mıymıntı kadın değilim ben de orası kesin ama zaten mıymıntı kadın beğenen adam benim gibilerle sevgili olmaz :) es kaza bi yollar keşişse bile 2 çıkmalık vakti olur o ilişkinin çünkü ne olduğum ne olmadığım çok belli. sizin için de madem bu kadar ilgizlik bencillik olarak görüyorsunuz o ilişki neden var/sürüyor?
0
Sahiplenici olmasi mi gerekiyor?
Sen kac defa sevgilinin isini hallettin?
Lafa gelince esitlik..
Sen kac defa sevgilinin isini hallettin?
Lafa gelince esitlik..
0
Erkeğin ilgili olması güzel bir şey ama işlerini yaptırmak hoş değil ve arkadaşınızın sevgilisinin davranışını saçma buldum. Yalnız erkek muhtaç kadın sever diye bir genelleme yurtdışında da burada da var. Orda burda kaç tane yabancı sayfa gördüm how to be needy girlfriend diye. Bu genellemeye uyan kişiler var demek ama bence doğru ve hoş değil. Ben de her işimi kendim yapıyorum bir şey demiyorum diye trip yiyorum mesela. Yanlış kişilerle takılıp kendinizi ya da onları değiştirmeye gerek yok.
0
Ahaha troll değilsen iyi güldürdün. Dur ben de eleştireyim; sen sevgililiği bir müessese olarak görüyorsun belli, sevmek sevilmek senin isteğin değil, güçlü erkek istiyorsun çünkü zayıfsın, bunu kapatsın istiyorsun. Her şeyden önce bir birey olmalısın, muhtaclik olayı şaka falan mı? Kaç yaşında insansınız ya hu.
Son olarak tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş diyorum.
Son olarak tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş diyorum.
0
Bahsettiğim sadece iş halletme anlamında değil. Yakın zamanda o olduğu onu örnek verdiğim için yanlış anlaşıldı sanırım.
ilgisizlik gerçekten yardımcı olması gereken konularda olmaması. Mesela kaldığım yeri tek başına değiştirmem, taşıyacak aracı kendim bulmam gibi. Yürüse 10 dklık mesafedeyim. Ki doğudayım. Aynı meslekten kız arkadaşımın bulduğu kamyoncularla muhatab olmayabilirim.
Taşınma günü de bütün eşyalara yardım edip kamyonun önünde iki kız gittik yine taşıdık eşyaları ikinci yere. Neymiş önceki gün sarj cihazını unutmuş cafede. Beni de öğleden sonra taşınırım diye düşünmüş. Cafeyi aradım doğru idi. Yürüse gelse 10 dk lık mesafedeyim bu arada daha çok değil daha az belki.
Eskisi de öyle idi. Taşınmamı o tr de yokken yaptığım için mutlu bile olmuştu.
Sanırım bunlar yeterli. Ağır ve gerçek bir ilgisizlik için.
Bir de diyor ki sorun mu çıktı bak hallettmişşin. Evet kamyoncuların arabasında gidip çok güzel eşya taşıyıp hallettim. (Onun arabası yok, vurgulama sebebim O değil)
@Pinkpeony kıbrıs çanta olayına gelirsek yine olsa yine yaparım. Yine yaparım. Herşey yazıldığı gibi olmuyor.
@Cutie pie, alt lig olduğunu ben değil çevrem söyledi son zamanlarda. Biz sana birşey demedik de o senden çok...
ilgisizlik gerçekten yardımcı olması gereken konularda olmaması. Mesela kaldığım yeri tek başına değiştirmem, taşıyacak aracı kendim bulmam gibi. Yürüse 10 dklık mesafedeyim. Ki doğudayım. Aynı meslekten kız arkadaşımın bulduğu kamyoncularla muhatab olmayabilirim.
Taşınma günü de bütün eşyalara yardım edip kamyonun önünde iki kız gittik yine taşıdık eşyaları ikinci yere. Neymiş önceki gün sarj cihazını unutmuş cafede. Beni de öğleden sonra taşınırım diye düşünmüş. Cafeyi aradım doğru idi. Yürüse gelse 10 dk lık mesafedeyim bu arada daha çok değil daha az belki.
Eskisi de öyle idi. Taşınmamı o tr de yokken yaptığım için mutlu bile olmuştu.
Sanırım bunlar yeterli. Ağır ve gerçek bir ilgisizlik için.
Bir de diyor ki sorun mu çıktı bak hallettmişşin. Evet kamyoncuların arabasında gidip çok güzel eşya taşıyıp hallettim. (Onun arabası yok, vurgulama sebebim O değil)
@Pinkpeony kıbrıs çanta olayına gelirsek yine olsa yine yaparım. Yine yaparım. Herşey yazıldığı gibi olmuyor.
@Cutie pie, alt lig olduğunu ben değil çevrem söyledi son zamanlarda. Biz sana birşey demedik de o senden çok...
0
Bugün mesaj kutun ekstra işler yapar benden söylemesi.
Soruna cevap; yanlış yerdesin. (Yer olarak, il, ilçe olarak)
Soruna cevap; yanlış yerdesin. (Yer olarak, il, ilçe olarak)
0
cutie pie + milyor
alt lig ne olm, sana yazık, seni bu yaşa getirenlere yazık. git Hindistan'a, kast sistemi seni anca paklar.
eksimeksi +1
cevap: sende sıkıntı var. aynen devam.
alt lig ne olm, sana yazık, seni bu yaşa getirenlere yazık. git Hindistan'a, kast sistemi seni anca paklar.
eksimeksi +1
cevap: sende sıkıntı var. aynen devam.
0
Yani şu duyuruda da, cevaplarında da öyle bir kibir var ki. Kendine yetmek, kendi işini halletmekten gurur duymaktan çok işini bir başkasına yaptıramadığından şikayetçisin sanki.
İlişkiler böyle hesaplarla yürümüyor maalesef.
İlişkiler böyle hesaplarla yürümüyor maalesef.
0
adamı terk etmişsin vicdanını rahatlatmaya çalışıyor gibisin.
cafeyi arayıp şarj aletini unutmuş mu diye sormak nedir :)
sende baya sıkıntı var.
cafeyi arayıp şarj aletini unutmuş mu diye sormak nedir :)
sende baya sıkıntı var.
0
e o zaman da sana yazmıştık, işlerini sevgilin diye başkasına köle gibi yaptıramazsın diye, şimdi de aynı hikaye dönüyor. tekrar olsa tekrar yaparım diyorsan hiç yol alamamışsın bunca zaman. sevgili olmak erkeğin senin işlerini yapması, hizmetlin olması değil sen bunu isteyip isteyip sonra yapmadıklarında 'neden benim işlerimi yapmıyorlar' diyorsun. bu anlayışı ilişkilerin için değiştirmen gerek. o kıbrıs olayı da az buz bir şey değildi.
0
sorun sende, bildiğin hastasın. hala millete bok atman inanılmaz gerçekten. ben troll olduğunu düşünüyorum hatta.
0
Bir " Çok iyiyim , güzelim ama yalnızım " sorusu daha.
Bol bol insan tanı ve ön yargılı da olma.
Ben de istediğim gibi bi kadın bulamıyorum, ama aramaya devam.
Bol bol insan tanı ve ön yargılı da olma.
Ben de istediğim gibi bi kadın bulamıyorum, ama aramaya devam.
0
cafeyi arayıp sorman efsane olmuş. ben kız arkadaşlarım taşınırken bütün hamallığı yapıp götüme tekmeyi yiyodum. meğer sklememek gerekiyomuş. şu an aydınlandım. tişikkirlier
0
sana ağır ahkam kesen ben miyim laskjdhfj. hasta demiş yazan çoğu kişi gelip bana ahkam kesioooon diyorsun. yalnız kal o zaman ne diyim. seni ciddiye alıp yanıt yazan bende kabahat.
0
bence sıkıntı sende
kendine bakınca iyi insan görüyorsun ama gerçek öyle olmayabilir
kendine bakınca iyi insan görüyorsun ama gerçek öyle olmayabilir
0
sevgilisinin zimbirtilarini tasiyan adam orneginden nereye varmissiniz...
bence sorun biraz da sizde.
"benden alt ligde" dediginiz adami konusuyorsaniz zaten iyi biri bile degilsiniz.
bence sorun biraz da sizde.
"benden alt ligde" dediginiz adami konusuyorsaniz zaten iyi biri bile degilsiniz.
0
buraya bundan sonra bu tarz sorular sormayacağım.
genellikle tek yönlü eleştiriliyorum, üstelik bazı kişilerce de hırçınca. empati yok.
son zamanlarda buraya sorduğum sorulardan asla tatmin olamıyorum. sadece tek yanlı eleştiri, bazen anlamsız saldırganlık.
bir doğu ilinde sevgilim varken elin kamyoncuları ile eşya taşıdım diyorum, kimse de sevgilin korkuluk muydu seni neden yanlız bıraktı demiyor. ben gelsin deliler gibi eşya taşısın demiyorum.
burdaki arkadaşlarımdan yahut istanbuldaki arkadaşlarımdan bunu normal gören bir kişi yok. siz gelmiş işini yaptırmak istiyorsun köle gibi vs vs diyorsunuz.
ulan 6 aydır etek elbise giymiyorum. burda poponu açıkta bırakan kot giyince ona bile bakıyorlar siz gelmiş ne diyorsunuz.
burda bana ahkam kesen bazı kişilerin ilişkilerine de bakmak lazım. sadece iş yaptırmak köle yapmak istiyormuşum he he. önce sen benim sıkıntımı anla, hangi noktada takıldığımı anla.
eleştirilmeyi severim ama karşımdaki kişi beni anlasın da isterim. anlar hak vermez o ayrı. ama hemen re re rö. bu olmuyor.
saygılar.
genellikle tek yönlü eleştiriliyorum, üstelik bazı kişilerce de hırçınca. empati yok.
son zamanlarda buraya sorduğum sorulardan asla tatmin olamıyorum. sadece tek yanlı eleştiri, bazen anlamsız saldırganlık.
bir doğu ilinde sevgilim varken elin kamyoncuları ile eşya taşıdım diyorum, kimse de sevgilin korkuluk muydu seni neden yanlız bıraktı demiyor. ben gelsin deliler gibi eşya taşısın demiyorum.
burdaki arkadaşlarımdan yahut istanbuldaki arkadaşlarımdan bunu normal gören bir kişi yok. siz gelmiş işini yaptırmak istiyorsun köle gibi vs vs diyorsunuz.
ulan 6 aydır etek elbise giymiyorum. burda poponu açıkta bırakan kot giyince ona bile bakıyorlar siz gelmiş ne diyorsunuz.
burda bana ahkam kesen bazı kişilerin ilişkilerine de bakmak lazım. sadece iş yaptırmak köle yapmak istiyormuşum he he. önce sen benim sıkıntımı anla, hangi noktada takıldığımı anla.
eleştirilmeyi severim ama karşımdaki kişi beni anlasın da isterim. anlar hak vermez o ayrı. ama hemen re re rö. bu olmuyor.
saygılar.
0
haskoylu deli hasan
erasmus stajı için almanyaya gideceğim gssden yeşilkartlı olarak görünüyorum ya da ona benzer bir şey 1.5 ay sgklı göründüğüm içinde sigortalı olarak görünüyor olabilirim. her neyse almanyada a/t 11 diye bir sigortadan faydalanma şansım varmış ama gss den faydalanan bu belgeyi alabiliyor mu almanyad
erasmus stajı için almanyaya gideceğim gssden yeşilkartlı olarak görünüyorum ya da ona benzer bir şey 1.5 ay sgklı göründüğüm içinde sigortalı olarak görünüyor olabilirim. her neyse almanyada a/t 11 diye bir sigortadan faydalanma şansım varmış ama gss den faydalanan bu belgeyi alabiliyor mu almanyada kullanmak için?
0
güncel durumu bilmiyorum, bizim zamanımızda SGK (o zamanki SSK)lı isen veya anne/babandan yararlanıyorsan AT 11 oluyordu, yani memurların emekli sandığı ve esnafın bağkuru olmuyordu. yeşil kartı hiç bilmiyorum.
0
sgk genel müdürlügü'ne bir sor derim, normalde ögrencilerin 25 yasini doldurana kadar a/t 11 alma hakki oluyor.
ögrencilerin yaptirabilecegi ucuz sigortalar da var. 1,5 aylik 40-50 euro civarina sigorta yaptirabilecegin yerler var eger a/t 11 alamazsan.
ögrencilerin yaptirabilecegi ucuz sigortalar da var. 1,5 aylik 40-50 euro civarina sigorta yaptirabilecegin yerler var eger a/t 11 alamazsan.
0
öncelikle seyahat sigortan olmadan vize vermezler. her türlü özel sigorta yaptıracaksın.
gelince sgk'dan da parayı almaya çalıştım. bana şöyle bir şey söylediler: eğer yurtdışına çıkmadan önce buraya gelip bizden belge alsaydın sana ödediğin ücreti geri verirdik.
gidip oradan bi belge alman gerekiyor. bana bunu söyleyen görevli unkapanı'ndaki sgk'da çalışıyor. bir gidip sormanı tavsiye ederim istanbul'da isen.
gelince sgk'dan da parayı almaya çalıştım. bana şöyle bir şey söylediler: eğer yurtdışına çıkmadan önce buraya gelip bizden belge alsaydın sana ödediğin ücreti geri verirdik.
gidip oradan bi belge alman gerekiyor. bana bunu söyleyen görevli unkapanı'ndaki sgk'da çalışıyor. bir gidip sormanı tavsiye ederim istanbul'da isen.
0
her turlu ozel sigorta yaptiracaksin diye bir sey yok.
yurtdisi bolumu olan bir sgk subesine gitmen gerek oncelikle.
burada at-11'i alabilirsen vizede onu gosterebilirsin, almanyaya gidince de yapman gereken ufak bir is var, eger o gunlere ulasirsan anlatirim ne yapmak lazim.
en son gecen ay almaya calisan birisiyle konusmustum, 3 aydan fazla veremeyeceklerini soylemisler falan. o kisi de 3 aylik almis, kalan gunleri icin ayri seyahat sigortasi yaptirmisti.
ben zamaninda 6 aylik almistim 2 defa.
yurtdisi bolumu olan bir sgk subesine gitmen gerek oncelikle.
burada at-11'i alabilirsen vizede onu gosterebilirsin, almanyaya gidince de yapman gereken ufak bir is var, eger o gunlere ulasirsan anlatirim ne yapmak lazim.
en son gecen ay almaya calisan birisiyle konusmustum, 3 aydan fazla veremeyeceklerini soylemisler falan. o kisi de 3 aylik almis, kalan gunleri icin ayri seyahat sigortasi yaptirmisti.
ben zamaninda 6 aylik almistim 2 defa.
0
sack jparrow
Daha önceden hakkında bilgi sahibi olduğunuz biri mi? Değilse şu an ne düşünüyorsunuz
Daha önceden hakkında bilgi sahibi olduğunuz biri mi? Değilse şu an ne düşünüyorsunuz
0
ben tanımıyordum. bir ara sözlükte eski solcu falan diyince bir okuyayım dedim baktım marksist linkleri var. dsipli arkadaşlar tanır.
0
Daha önceden beri takip ediyorum, muhafazakar-sol görüşü savunuyor, önceki referandum da yetmez ama evetçi gruptandı. 7 haziranda mv oldu, sonra tekrar aday gösterilmedi ve cb başdanışmanı oldu.
Muhtemel başkanlık sistemi ile beraber bakan olacaktır. Şuan Ayhan Ogan ile beraber şehir şehir geziyorlar.
Muhtemel başkanlık sistemi ile beraber bakan olacaktır. Şuan Ayhan Ogan ile beraber şehir şehir geziyorlar.
0
m e b
müstakbel/potansiyel/mevcut eşinizin size bu yüzükten alması ne kadar önem arz ediyor?ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan `ille de bu yüzükle` evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
müstakbel/potansiyel/mevcut eşinizin size bu yüzükten alması ne kadar önem arz ediyor?
ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan ille de bu yüzükle evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
ciddi ciddi bekliyor musunuz ondan ille de bu yüzükle evlilik teklif etmesini? sıradan bir yüzükle gelse ne düşünürsünüz?
0
O da olur, o da olur ama tek taş daha şık olur. Mücevher düşkünü değilim kesinlikle ama bu ayrı, anlamlı.
0
tektaş yüzük olmasına gerek yok ama evlilik teklifinin değerli bir taştan yapılmış kıymetli bir yüzükle yapılması gerektiğini düşünüyorum. sıradan bir yüzükle gelecek biriyle birlikte olmam. evlilik teklifi ve evlilik basit bir olay değil bence.
0
Sıradan yüzükle gelse aynı oranda mutlu olurum. Tektaş beklentim yoktu, eşime de söylemiştim bunu. Ama eşim yine de tektaşla teklif etti (önemli değil deyip deyip sonradan başına kakarım diye korktu sanırım:p). Şimdi takmıyorum bile, duruyor kutusunda. Boşa masraf bence.
0
Evlenmek gibi bi planım yakın bir gelecekte yok, ama evlenme teklifinin tek taş ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Öyle kocaman gösterişli olması gerekmiyor, minik de olsa tek taş olmalı.
0
bir erkek olarak, sevdiğim kişiye annemin 88 model yüzüğüyle evlenme teklifi etmeyi düşünüyorum. yüzükten dolayı redderse defolup gidebilir. hiç çekemem öyle yok beştaş olacak yok tektaş olacak muhabbetlerini.
2016 düğün maliyetleri başlığında bir kadın yazar vardı evli. yüzük konusunda sahte bir şeyler takmıştım kimseyi de sallamadım diyordu. bakınca bulamadım. bulursam eklerim buraya.
2016 düğün maliyetleri başlığında bir kadın yazar vardı evli. yüzük konusunda sahte bir şeyler takmıştım kimseyi de sallamadım diyordu. bakınca bulamadım. bulursam eklerim buraya.
0
bir erkek olarak kahrolsun bu düzen diyorum. niye biz teklif edip tek taş yüzük alma derdine giriyoruz lan?
0
Tektas yuzuk sevmiyorum bunu daha once erkek arkadasima belirtmistim..evlilik teklif ettigi an benim icin daha onemli bisey..yani oyle buyuk alengirli bi organizasyonla degil ama basbasa olacagimiz romantik bi anda evlilik teklif edilmesini tercih ederdim..ama erkek arkadasim ben bir gun evde uyurken elinde tek tas bi yuzukle gelip 'bak yuzuk aldim sana hadi evlenelim' dedi..tam bi hayal kirikligi..odun odundur napalim
0
benim için hiç önemli değil ama bazı kültürlerde tek taş almanın erkeğin kafasına koyduğu bir şey için para biriktirebileceği, cesaret gösterebileceği, kendisinden bekleneni yapabileceği gibi yan anlamları vardır, bu mesajı hoş buluyorum.
bana evlenme teklif eden kişi tek taşla ya da sıradan bir yüzükle edebilir ve alınmazdım, fakat eski eşim sahte bir tek taşla etmişti ki o biraz eşeklik oluyor bence.
bana evlenme teklif eden kişi tek taşla ya da sıradan bir yüzükle edebilir ve alınmazdım, fakat eski eşim sahte bir tek taşla etmişti ki o biraz eşeklik oluyor bence.
0
tektaş yüzük bir sembol. beyaz gelinlik nasıl bir sembolse, evlilik teklifinin de onla yapılması taraftarıyım bir erkek olarak.
0
Pırlantaya karşı antipatim var (zamanında izlediğim film ve belgesellerden dolayi), bu yüzden tektaş kesinlikle istemiyorum. Evlilik teklifi özel bir yüzükle yapılmalı evet ama o yüzük benim için pirlanta ve turevlerinden değil.
0
www.dailymail.co.uk
www.brilliantearth.com
en.wikipedia.org
Çok sömürgeci bir sektör olduğu için bana çok anlamsız geliyor. Biri bu şekilde gelse kafasız olduğunu düşünürdüm.
www.brilliantearth.com
en.wikipedia.org
Çok sömürgeci bir sektör olduğu için bana çok anlamsız geliyor. Biri bu şekilde gelse kafasız olduğunu düşünürdüm.
0
Ben istemem hayır. Afrika'da köle ticareti veya silah ticareti elmaslar yoluyla yapılıyor. Uğruna Afrikalı çocukların sabah akşam çalıştığı; ve bazı insanların güç gösterisinde bulunmak ve bunu herkese göstermek üzere dekoltelerinin üzerine kondurdukları bu maden dünyada birçok insanın kötü şartlar altında çalışmasına, hatta ölmesine sebep oluyor.
Daha buna benzer sebeplerle bir sürü ürün, markayı da kullanmıyorum.
Daha buna benzer sebeplerle bir sürü ürün, markayı da kullanmıyorum.
0
hiç önemsemiyorum, umrumda değil. bana yüzüksüz evlenme teklif etti. sonradan almasını da istemedim. gayrı-insani şartlarla üretilen bi şey.
0
kadınların parmağının tamamını kaplayan alyanslarının yanına taktıkları son derece çirkin takıdır. evlilik teklifinin demirbaşı algısı yaratıldığından beri,modern zamanın başlık parası haline geldi. evlilikte yüzük,çiftler için sembolik bir detaydan öteye geçiyorsa, ileride mideler sıkça bulanabilir.
0
erkek olarak cevaplayacağım, dayanamadım. @ krem peynir aslında tam olarak düşüncemi yansıtmış. tektaş dünyadaki en iyi pazarlanan ürünlerden. insanlar ''neden bununla teklif etmek zorundayım'' diye düşünmüyor. iki aylık maaşıyla tektaş alanları görünce üzülüyorum. yüzüğün önemi anlamında, değerinde değil. kaliteli herhangi bir materyalden imal edilebilir.
çok alakalı değil ama şundan da bahsedeyim. nişan olayı mesela, illa törenle, ailelerle yapılacak diye bir genel kabul var. nişan bir işarettir. sen birlikte olduğun kişiyle başbaşa da yüzük takıp nişanlanabilirsin.
üstteki iki paragrafta yazdığım görüşleri arkadaş ortamında aktarınca uzaylı muamelesi gördüğümü de belirtmek isterim.
çok alakalı değil ama şundan da bahsedeyim. nişan olayı mesela, illa törenle, ailelerle yapılacak diye bir genel kabul var. nişan bir işarettir. sen birlikte olduğun kişiyle başbaşa da yüzük takıp nişanlanabilirsin.
üstteki iki paragrafta yazdığım görüşleri arkadaş ortamında aktarınca uzaylı muamelesi gördüğümü de belirtmek isterim.
0
lafa gelince mangalda kül bırakmayan çok atarlı feminiz bacıların "tektaşsız evlilik teklifini kabul edemem :((" tavrı kadar mide bulandırıcı şey azdır sanırım. ben tektaş isteyen kadına ağzımı açıp da hiçbir söz söylemem, ben bu şekil geyinirim bu bayan şu şekil geyinir ama böyle toplumsal norm, kadın-erkek eşitliği diye vikvik kafa sikip de "tektaşsız evlenme teklifi olmaz!!" diye saçmalamaları çok komik bu tiplerin. şu dünyada tektaş yüzükle evlilik teklif edilmemesi gereken tek grupsunuz. ikiyüzlü sülükler.
0
bir arkadaşım evlenirken pırlanta tek taş yüzük ile evlenme teklifi almıştı. Fakat pırlanta pahalı bir şey olduğu için küçük bir taşı vardı. Kendi kendine "keşke pırlanta olmasaydı, normal bir tek taş olsaydı da daha büyük taşlı olsaydı" diyordu.
Ama tabi ki pırlanta olmayan bir tek taş almış olsaydı "keşke ufak da olsa pırlanta olsa" diyebilirdi.
Ben ise şuan hiç umurumda değil açıkcası. Umurumda da olmayacağını düşünüyorum. Ama o biraz ortamla alakalı. Evleneceğim zaman gelir tek taş triplerine girer miyim? belkide girerim.
Ama tabi ki pırlanta olmayan bir tek taş almış olsaydı "keşke ufak da olsa pırlanta olsa" diyebilirdi.
Ben ise şuan hiç umurumda değil açıkcası. Umurumda da olmayacağını düşünüyorum. Ama o biraz ortamla alakalı. Evleneceğim zaman gelir tek taş triplerine girer miyim? belkide girerim.
0
Tek taş önemli ama küçücük varla yok arası tektaşla teklif edecekse, pırlanta almasın safir falan alsın daha iyi, safir bile küçük olacaksa beklesin bütçe elverince teklif etsin. Duyurunun maddiyata değer veren tek kadınıyım, herkes düşünceliymiş kıymetini bilin bu hanımların <3 :D
0
pırlanta takmam. tektaş beştaş fark etmez, daha önce verilen cevaplardaki ideolojik sebeplerden dolayı takmam. gösterişin simgesi haline geldiği için de alelade buluyorum bu yüzükleri.
ben teklifimi siyah taşlı gümüş bir yüzükle aldım. dünyanın en değerli şeyi benim için.
ben teklifimi siyah taşlı gümüş bir yüzükle aldım. dünyanın en değerli şeyi benim için.
0
Bizim tarafta alyansla teklif edilir kadınla erkek de beraber yüzük seçer. Artık tek taş mı olur beş taş mı olur elmas mı gümüş mü tamamen kadının zevkine ve maddi durumlarına bağlı.
Klasik eski zamanlardan kalma evlilik yüzüklerini beğeniyorum ben. Bunlar gibi www.brilliantearth.com Kaldı ki illa böyle olacak pırlanta isteyen iki yüzlü feministtir, normal taş isteyen kendini ucuzdan satar muhabbetlerine katılmıyorum. Annemle babam yüzük takmazdı, alyansları bile yoktu sembollere inanmadıkları için ne oldu boşandılar ahahahah. Bu kadar anlam ve anlayış kasmaya gerek yok.
Klasik eski zamanlardan kalma evlilik yüzüklerini beğeniyorum ben. Bunlar gibi www.brilliantearth.com Kaldı ki illa böyle olacak pırlanta isteyen iki yüzlü feministtir, normal taş isteyen kendini ucuzdan satar muhabbetlerine katılmıyorum. Annemle babam yüzük takmazdı, alyansları bile yoktu sembollere inanmadıkları için ne oldu boşandılar ahahahah. Bu kadar anlam ve anlayış kasmaya gerek yok.
0
evlilik teklifi olayı komple garip geliyor bana. biriyle evlenecek noktaya gelirsek muhtemelen teklifsiz falan konuşarak zaman içinde karar vermiş oluruz buna, gider yüzüklerimizi de birlikte seçeriz paramız neye yetiyorsa. tektaş değil ama çok zarif değerli başka taşlarla üretilen yüzükler var, onlardan falan alırım sanırım. her şeyi planlamışım bi damat eksik sdfkjsldk
0
arkadaşım 3k maaş alan biriyken evlendi. eşine alyans taktı sadece, evlenmeden önce de, beni zora sokacağını bile bile ille tek taş diyen birisiyle birlikte olmam zaten. evlilik teklif etmişsem zaten böyle biri değildir, derdi. şimdi bu arkadaş ceo, hayvan gibi zengin. aynı düşüncedeyim. evlilikte kazanç ortak, yüzüğe bütçenizin olduğunu düşünüyorsanız alınır zaten. adam kendi cebinden almıyor aslında.
0
Tek taş isteyen kadın kırodur, varoştur, gösteriş meraklısıdır.
Sömürü düzenine katkı sağlar ve bunu yaparken içine romantizm katar.
Sömürü düzenine katkı sağlar ve bunu yaparken içine romantizm katar.
0
Ben de alyans seviyorum. Tek taşı hatta hiç sevmiyorum. Sevgisini ve bağlılığını nereden geldiği, nasıl yapıldığı bilinmeyen, kalem ucu kadar olan bir şey için servet ödemesini istemesi salaklıktan öte bir şey değil.
not: kadınım.
not: kadınım.
0
Kadınların bir çoğunun bunu önemsediğini düşünüyorum.
Burda böyle yazdıklarına bakma sen.
Burda böyle yazdıklarına bakma sen.
0
der meister+1 lafa gelince yok kadınlar şöyle eziliyor böyle eziliyor diyip de, evlililk teklifini illa erkek hem de tektaşla yapmalı aşağısı kurtarmaz, yoksa da para biriktirsin öyle gelsin tavrı çok ikiyüzlüce
0
Kadın tek taş istesin veya istemesin o topa hiç girmeden o tek taş alınmalı.Kadınları o kadar gözünüzde büyütmeyin.Bütün yüce duyguların zorunlu temsilcisi olmak zorunda değiller siz öyle istiyorsunuz diye.
0
ben takıseverim. yüzüğe de ayrı düşkünlüğüm var. o yüzden bu konuda olmasa da olur falan diyemiycem. ama teklif için bence tektaş şart değil. değerli bir taş ve zarif bir tasarım olması tercihim. safir, zümrüt, yakut olur etrafı pırlanta,elmasla süslenmiş olur o kısmı işte bütçeye bağlı. tutup da 3000lira maaş alan birinden 10binlik yüzük beklenmez o kadar da değil. önemli olan şık olmalı. minimal tasarımları da beğeniyorum ama bazıları pazarlarda satılan imitasyon yüzüklere benziyor sevmiyorum. bana kalırsa teklifte bi yüzük, düğünde tektaş, çocuk doğunca veya bi evlilik yıldönümünde de beştaş takılabilir. bu tamamen benim fikrim tabiki.
Düşes Kate'in nişan yüzüğünü her zaman beğenirim: www.hellomagazine.com
bu instagram sayfalarının da yüzüklerini beğeniyorum: www.instagram.com
www.instagram.com
bi de şuna acayip ayar oluyorum. teklifte yüzük isteyen varoştur, para düşkünüdür, koca avcısıdır istemeyen kız en iyisidir, süperdir, mükemmeldir. herkesin zaafları vardır. bazı kadınlar takı sever bazıları sevmez. sizin için bu kadar önemliyse eşiniz olacak kişiyi ona göre seçersiniz ama bu kadar genelleme yaparak milleti yerin dibine sokmak da abes. bu kötü söylemleri üzerime alınıyor muyum elbette hayır. ben yüzük seviyorum, değer veriyorum. karşımdaki kişinin de benim beğenilerime göre evlilik teklif etmesini isterim. olur olmaz orası ayrı konu.
hayattaki tek derdimiz tektaşsız evlenme teklifi olsun nolcak sanki.
Düşes Kate'in nişan yüzüğünü her zaman beğenirim: www.hellomagazine.com
bu instagram sayfalarının da yüzüklerini beğeniyorum: www.instagram.com
www.instagram.com
bi de şuna acayip ayar oluyorum. teklifte yüzük isteyen varoştur, para düşkünüdür, koca avcısıdır istemeyen kız en iyisidir, süperdir, mükemmeldir. herkesin zaafları vardır. bazı kadınlar takı sever bazıları sevmez. sizin için bu kadar önemliyse eşiniz olacak kişiyi ona göre seçersiniz ama bu kadar genelleme yaparak milleti yerin dibine sokmak da abes. bu kötü söylemleri üzerime alınıyor muyum elbette hayır. ben yüzük seviyorum, değer veriyorum. karşımdaki kişinin de benim beğenilerime göre evlilik teklif etmesini isterim. olur olmaz orası ayrı konu.
hayattaki tek derdimiz tektaşsız evlenme teklifi olsun nolcak sanki.
0
old possum +1
bol kepce + 1
Yüzüğe gerek bile yok, o ayrı. Pırlantaya verilen paraya acıyorum. Cimri değilim, aynı oarayı alsın ve çatıdan aşağı insanlara fırlatsın daha iyi. Aldıysa heves etmiş diye bozmam o an için ama çok üzülürüm. Kanlı elmas mı, çocuk mu çalıştırdılar, kaç kişinin kanı elimde diye kafayı yerim. Uygun bir ara da sevgiliyle sakin ve tatlı bie şekilde konuşup iade ederiz edilebiliyorsa, edilmiyorsa ne yapılır bilmiyorum. Başka çareler ararız.
Teklif olması olmaması da çok fark etmiyor. İlişkinin nereyee gittiğini genelde herkes biliyor zaten. Hani, ömrü birlikte geçirme niyeti varsa insan içinde yutamayıp söylüyor zaten.
bol kepce + 1
Yüzüğe gerek bile yok, o ayrı. Pırlantaya verilen paraya acıyorum. Cimri değilim, aynı oarayı alsın ve çatıdan aşağı insanlara fırlatsın daha iyi. Aldıysa heves etmiş diye bozmam o an için ama çok üzülürüm. Kanlı elmas mı, çocuk mu çalıştırdılar, kaç kişinin kanı elimde diye kafayı yerim. Uygun bir ara da sevgiliyle sakin ve tatlı bie şekilde konuşup iade ederiz edilebiliyorsa, edilmiyorsa ne yapılır bilmiyorum. Başka çareler ararız.
Teklif olması olmaması da çok fark etmiyor. İlişkinin nereyee gittiğini genelde herkes biliyor zaten. Hani, ömrü birlikte geçirme niyeti varsa insan içinde yutamayıp söylüyor zaten.
0
tek taş 5 taş şu bu değil. ben pırlantaya ideolojik olarak karşıyım, takmam.
Zaten bana evlenme teklif edecek biri olsa o kadarını bilir gerizekalı değilse- gerizekalı birinden tek taşla teklif alırsam oturup ağlayabilirim. sinirlerim bozuluyor böyle durumlarda (teklif kabul etmemişliğim bir kaç kere var, saçma salak bir durum).
şöyle de şey var: benim kızkardeşim nişanlı mesela . bu nişan-düğün sürecinde bir sürü şey göstermelik olarak yapıldı. bunun içine tek taşla teklif de dahil :) nişanlısı almış bir tek taş, eyvallah da. benim kardeşim 34 beden parmakları 11-12 numara bile büyük gelecek şekilde...çocuk bunu zerre kadar düşünmeden sanırım 13 numara filan yüzük almış yani zorlasa kız o yüzüğü bilezik olarak takar...açıkçası ben tek taş istemem ama parmak genişliğini düşünmekten bu denli aciz olsa adam, herhalde deliririm.
ama klasik türk kızı mmodeli için bu önem arz etmiyor. yeter ki tek taşı olsun :)
Zaten bana evlenme teklif edecek biri olsa o kadarını bilir gerizekalı değilse- gerizekalı birinden tek taşla teklif alırsam oturup ağlayabilirim. sinirlerim bozuluyor böyle durumlarda (teklif kabul etmemişliğim bir kaç kere var, saçma salak bir durum).
şöyle de şey var: benim kızkardeşim nişanlı mesela . bu nişan-düğün sürecinde bir sürü şey göstermelik olarak yapıldı. bunun içine tek taşla teklif de dahil :) nişanlısı almış bir tek taş, eyvallah da. benim kardeşim 34 beden parmakları 11-12 numara bile büyük gelecek şekilde...çocuk bunu zerre kadar düşünmeden sanırım 13 numara filan yüzük almış yani zorlasa kız o yüzüğü bilezik olarak takar...açıkçası ben tek taş istemem ama parmak genişliğini düşünmekten bu denli aciz olsa adam, herhalde deliririm.
ama klasik türk kızı mmodeli için bu önem arz etmiyor. yeter ki tek taşı olsun :)
0
İdeolojik sebeplerden dolayı asla takmam, tektaş bekleyen insana da göşteriş meraklısı ve maddiyatçı derim.
0
Ben tek taş istemediğimi baştan söyledim, bana tam tersine itici geliyor. Sırf adet yerini bulsun ve başkalarına hava atabilmek için boşa giden para gözüyle bakıyorum. Onun yerine benim seveceğim zarif başka tarz yüzük alsa daha güzel olur benim için, hem severek takarım hem de paramız çöpe gitmemiş olur. Tabi bu durumda kendi yüzüğümü kendim seçsem daha iyi olacak galiba adsdsd :D
0
Bu konuda tam bir düzen insanıyım.
Şuan için onemli. Sıradan bir yüzük aldı diye adamı bırakmam elbet ama beklerim. Bir de taş kalitesi boyutu vs önem veririm.
Tabi biri gelir ezberimi bozar bilemem.
Şuan için onemli. Sıradan bir yüzük aldı diye adamı bırakmam elbet ama beklerim. Bir de taş kalitesi boyutu vs önem veririm.
Tabi biri gelir ezberimi bozar bilemem.
0
Pırlantanın elmasın kullanıldığı herhangi bir takıyı ne sebeple olursa olsun kullanan ya da beklentisi olan biri bana göre insanlıktan nasibini almamış, kendi dünyası dışında ne olup bittiğinin farkında olmayan entelektüel seviyesi yerlerde sürünen köylü kezban kıro ya da ne bileyim bunun gibi bir şeydir benim için. Açın bikaç kitap okuyun ne biliyim okumuyorsanız izleyin bu pırlantalar elmaslar nasıl geliyiyor parmaklarınıza ne yollardan geçiyor, hala mideniz kaldırıyorsa yine takın bir şey diyemem onun için ama "Benim için önemli değil ama evlilik teklifinde de insan bekliyor" diye düşünen canlıların cehaleti karşısında insan ürpermeden edemiyor.
0
Ha bir de tektaş yüzük bekleyen kişileri, kültürsüz vs vs tanımlayan bolca giydiren insanları anlamıyorum.
Iyi ki bir kanlı elmas filmi vardı da herkes kültürlendi yoksa ne olurdu halimiz. Çok seviniyorum en son ne zaman belgesel izlediği bilinmeyen belgesel diyince aklına aslanın ceylanı kovaladığı görüntüler gelen ahmet mehmet bile kültürlendi.
Son çıkan iphone u almayı biliyor herkes. Ya da eskimeden yeni telefon almasını samsung da olur fark etmez. Google a yazın bakayım o bataryalar hangi şartlarda üretiliyormuş.
Aldığınız deri çantalar ayakkabılara bakın sonra.
Ona da gerek yok. Azıcık marka bir elbisenin ne şartlar altında yapıldığını biliyor musunuz?
Gittiğiniz yunus gösterisindeki yunus eğer bir filipin burunlu olmasaydı hunharca demir çubuklarla delinerek önünüze ton balığı eti diye servis edileceğini biliyor musunuz? Peki o ton balığı konservelerinin içindeki civa miktarını.
Geçen yıl kaç tane canlının nesli yok oldu hangi hızla yok oluyor biliyor musunuz? Dünyanın en büyük ses kütüphanesindeki seslerde bulunan kaç canlı yok oldu biliyor musunuz?
Geçen yıl kaç tane gereksiz eşya aldığınızı bunların kaç canlıya mal olduğunu biliyor musunuz? Veya bir insan için bu rakamın ortalama kaç olduğunu.
Satın aldığınız oyuncak silahların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Herkes bir şekilde ipin ucunda tutmuş olabilir. Sadece tektaşla olmuyor o işler. Peki siz bu denli rahat eleştirirken ne denli ipin ucunu tutuyorsunuz?
Biraz okuyun. Saygılar.
Iyi ki bir kanlı elmas filmi vardı da herkes kültürlendi yoksa ne olurdu halimiz. Çok seviniyorum en son ne zaman belgesel izlediği bilinmeyen belgesel diyince aklına aslanın ceylanı kovaladığı görüntüler gelen ahmet mehmet bile kültürlendi.
Son çıkan iphone u almayı biliyor herkes. Ya da eskimeden yeni telefon almasını samsung da olur fark etmez. Google a yazın bakayım o bataryalar hangi şartlarda üretiliyormuş.
Aldığınız deri çantalar ayakkabılara bakın sonra.
Ona da gerek yok. Azıcık marka bir elbisenin ne şartlar altında yapıldığını biliyor musunuz?
Gittiğiniz yunus gösterisindeki yunus eğer bir filipin burunlu olmasaydı hunharca demir çubuklarla delinerek önünüze ton balığı eti diye servis edileceğini biliyor musunuz? Peki o ton balığı konservelerinin içindeki civa miktarını.
Geçen yıl kaç tane canlının nesli yok oldu hangi hızla yok oluyor biliyor musunuz? Dünyanın en büyük ses kütüphanesindeki seslerde bulunan kaç canlı yok oldu biliyor musunuz?
Geçen yıl kaç tane gereksiz eşya aldığınızı bunların kaç canlıya mal olduğunu biliyor musunuz? Veya bir insan için bu rakamın ortalama kaç olduğunu.
Satın aldığınız oyuncak silahların ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Herkes bir şekilde ipin ucunda tutmuş olabilir. Sadece tektaşla olmuyor o işler. Peki siz bu denli rahat eleştirirken ne denli ipin ucunu tutuyorsunuz?
Biraz okuyun. Saygılar.
0
ben daha altını sorguluyordum, bu pırlanta nanesi ne ara geldi girdi hayatlarımıza bu kadar? bi de insanlar kesinlikle onsuz olmaz falan diyor. her turlu somuruye, toplumsal cinsiyete vs karsı bir insan olarak ne yüzük isterim ne bişey. gerçi ben hesap bile odetmeyen biriyim. böyle olunca da en kural dısı yasiyorum diyenin bile gozunde degeriniz olmuyor ama olsun.
0
@mobydick +1
Foxconn fabrikalarında üretilenler elinizden düşmez ki işçi şartları ve intiharlar belli. Brezilyadaki işçi çocukların yaptığı elbiseleri giy, Türkiyede üretilenlerde de 5 yaşındaki Suriyeli çocuklar çalıştırılsın ellerinden büyük iğnelerle kot diksin ama bir pırlantayla elmas kullanmıyorum diye kendini rahatlat başkalarını cahil, kezban, kıro ilan et ne güzelmiş. İçtiğin her starbucks kahveyle aldığın her palm yağı içeren yiyecekle, dışardan yediğin yemekle yağmur ormanlarının yok olmasına katkıda bulunuyorsun. Öyle pırlanta almayarak rahatlamayla bitmez.
Foxconn fabrikalarında üretilenler elinizden düşmez ki işçi şartları ve intiharlar belli. Brezilyadaki işçi çocukların yaptığı elbiseleri giy, Türkiyede üretilenlerde de 5 yaşındaki Suriyeli çocuklar çalıştırılsın ellerinden büyük iğnelerle kot diksin ama bir pırlantayla elmas kullanmıyorum diye kendini rahatlat başkalarını cahil, kezban, kıro ilan et ne güzelmiş. İçtiğin her starbucks kahveyle aldığın her palm yağı içeren yiyecekle, dışardan yediğin yemekle yağmur ormanlarının yok olmasına katkıda bulunuyorsun. Öyle pırlanta almayarak rahatlamayla bitmez.
0
valla kendi adıma
telefonu 2010'da filan aldım akıllı da değil laptop da 2007 filan olması lazım başka elektronik eşyam yok.
starbucks bulunduğum şehirde yok zaten, dolayısıyla pek gittiğim de yok. yemeği evde yapıp yiyorum. hayır yemek bu, açsam dışarıda da yerim, öleyim mi kapitalist değilim diye?
azıcık marka elbisem yok, herhangi bir elbiseye 100 liradan fazla para vermedim. 9 saat otobüste haşat oluyorum diye ortopedik tabanlı ayakkabı aldım geçen gün, aldığım en pahalı ayakkabı da odur. spor. lazımdı aldım. alıp kullanmadığım bir şeyim yok zaten.
dünyada kaç canlı ne olmuş bırakın bileyim, biyoloğum. yunus gösterisine gitmem için IŞİD'in gitmezsen seyircilerin ortasında canlı bomba patlatırız filan demesi lazım.
oyuncak silah? wtf?
eyvallah, tek taş almam/takmam diyeni de eleştirin, eleştirmeyin demiyorum da bunlar nedir Allasen, tamamen saçmalık.
telefonu 2010'da filan aldım akıllı da değil laptop da 2007 filan olması lazım başka elektronik eşyam yok.
starbucks bulunduğum şehirde yok zaten, dolayısıyla pek gittiğim de yok. yemeği evde yapıp yiyorum. hayır yemek bu, açsam dışarıda da yerim, öleyim mi kapitalist değilim diye?
azıcık marka elbisem yok, herhangi bir elbiseye 100 liradan fazla para vermedim. 9 saat otobüste haşat oluyorum diye ortopedik tabanlı ayakkabı aldım geçen gün, aldığım en pahalı ayakkabı da odur. spor. lazımdı aldım. alıp kullanmadığım bir şeyim yok zaten.
dünyada kaç canlı ne olmuş bırakın bileyim, biyoloğum. yunus gösterisine gitmem için IŞİD'in gitmezsen seyircilerin ortasında canlı bomba patlatırız filan demesi lazım.
oyuncak silah? wtf?
eyvallah, tek taş almam/takmam diyeni de eleştirin, eleştirmeyin demiyorum da bunlar nedir Allasen, tamamen saçmalık.
0
hede hodo
Yurtdışı dediğim yer de Azerbaycan. Adamlar bana iyi para teklif ettiler. Döndüğümde birikimle döneyim diye kabul ettim.Fakat adamlar tc de geçerli bi sigorta olayının olmadığını söylerler.Bunu kafama takmalı mıyım sizce?Bu Arada Türk şirketi.
Yurtdışı dediğim yer de Azerbaycan. Adamlar bana iyi para teklif ettiler. Döndüğümde birikimle döneyim diye kabul ettim.
Fakat adamlar tc de geçerli bi sigorta olayının olmadığını söylerler.
Bunu kafama takmalı mıyım sizce?
Bu Arada Türk şirketi.
Fakat adamlar tc de geçerli bi sigorta olayının olmadığını söylerler.
Bunu kafama takmalı mıyım sizce?
Bu Arada Türk şirketi.
0
Ben su an Erbildeyim, arkadaslardan duydugum sey su; eger konsolosluga gidip basvuru yapip veya beyanda bulunup durumunu belirtirsen (yurtdisinda calistigin sirketle olan is sozlesmesi vs evraklarla) Turkiye'de ki sgkya sayildigini soylediler tam emin degilim merakta etmedim acikcasi ama konsoloslugu arayip sorabilirsin.
0
sorunvar
Nasıl olurda yiyip yiyip kilo almazlar ? Bir de çok hızlı verenler var.Nasıl oluyor bu ..80 kiloyum 10 kiloyu 1 senedir veremedim.Nasıl olucak bu ?
Nasıl olurda yiyip yiyip kilo almazlar ? Bir de çok hızlı verenler var.Nasıl oluyor bu ..
80 kiloyum 10 kiloyu 1 senedir veremedim.Nasıl olucak bu ?
80 kiloyum 10 kiloyu 1 senedir veremedim.Nasıl olucak bu ?
0
Metabolizma hızına bağlı temel olarak.
Çok hızlıdan kastınız nedir bilemiyorum ama kötü karbonhidrat ve şekerden uzak durarak, düzenli beslenip uyuyarak ve spor yaparak ayda 4-5 kilo verebiliyorum rahatlıkla.
Çok hızlıdan kastınız nedir bilemiyorum ama kötü karbonhidrat ve şekerden uzak durarak, düzenli beslenip uyuyarak ve spor yaparak ayda 4-5 kilo verebiliyorum rahatlıkla.
0
Çok seks yapıyorlar, ondan.
Şaka bi yana, metabolizma ve genetik maalesef. Kimisi hızlı yakar, kimisi sporla vs. bile zar zor yakar. O yüzden spora asılmak şart.
Şaka bi yana, metabolizma ve genetik maalesef. Kimisi hızlı yakar, kimisi sporla vs. bile zar zor yakar. O yüzden spora asılmak şart.
0
bazıları az yediğini sanıp iyi yiyorlar. siz de onlardan olmalısınız.
bi tabak corba ya da sebze yemeğine kızartma yapar gibi yağ koyanlar biliyorum. sorsanız bi tabak sebze yemegi yedim diyolar ama öyle olmuyor işte. yediğiniz besinlerin içeriği önemli.
bi tabak corba ya da sebze yemeğine kızartma yapar gibi yağ koyanlar biliyorum. sorsanız bi tabak sebze yemegi yedim diyolar ama öyle olmuyor işte. yediğiniz besinlerin içeriği önemli.
0
3 ayda 8 kilo verdim. birebir diyetisyenin yazdığı listeye uydum, günde 2 litre su içtim, çok sık olmasa da spor da yaptım.
0
Yiyip yiyip kilo olmamak normal bir şey değil, zira gereğinden fazla yiyorsan kilo alırsın. Doğal olan bu. Eğer bir insan 17/18 yaşında değilse ve yiyip yiyip kilo almıyorsa muhtemelen metabolik bir rahatsızlığı vardır, misal hipertiroidi hastası olabilir. Hipertiroidi de üreme yeteneğinden tut da bağışıklık sisteminin çökmesine kadar pek sıkıntıya yol açan bir hastalı. Özenilecek şeyler değil bunlar.
0
@angelus'a ek olarak, o yiyip yiyip kilo almıyor denilen kişiler aslında öyle değil.
sen onun bi öğünde yediğini görürsün ya da 1 hafta boyunca çok yediğini görürsün. ama o insan 1 öğün eşşek gibi yiyip diğer öğünde yemiyor. ya da bi şekilde dengeliyor onlar. düzenli olarak haddinden fazla yiyen birinin kilo almaması mümkün değil.
bana eski işyerimde derlerdi ne çok yiyosun diye. yiyip yiyip nasıl kilo almıyosun derlerdı. aynı akşam haşlama lahana yediğimi kimse bilmezdi ama :)
sen onun bi öğünde yediğini görürsün ya da 1 hafta boyunca çok yediğini görürsün. ama o insan 1 öğün eşşek gibi yiyip diğer öğünde yemiyor. ya da bi şekilde dengeliyor onlar. düzenli olarak haddinden fazla yiyen birinin kilo almaması mümkün değil.
bana eski işyerimde derlerdi ne çok yiyosun diye. yiyip yiyip nasıl kilo almıyosun derlerdı. aynı akşam haşlama lahana yediğimi kimse bilmezdi ama :)
0
yiyip yiyip kilo almıyor dedikleri insan benim ama bana bunu diyenlerin yediği ara öğün,tatlı, turşu, gece yarısı bilmem ne yemeye gitme gibi şeyler benim tek öğünde yediğimi 3e katlar. bazı gerçekten yemeyenler hariç.
benim şöyle bir düzenim var: sabah kahvaltısını sağlam yaparım, sonra 1 öğün daha yerim o da sebze filan olur. ara öğün genelde yemem. abur cubur yemem. hiçbir yemeğe tuz atmam. içtiklerime şeker atmam. makarna pilav yapmam. ekmek yemem. kola filan içmem.
dışarıda yemek yiyeceksem zaten aç oluyorum :P ve de baya bildiğin gömüyorum. çünkü o benim o gün yediğim neredeyse tek öğün oluyor. (evde yemek yapıp yiyorum genel olarak) benim kafam "madem dışarıda yiyorum bugün, bir de evde mi yemek yapacam?" diye işliyor.
benim şöyle bir düzenim var: sabah kahvaltısını sağlam yaparım, sonra 1 öğün daha yerim o da sebze filan olur. ara öğün genelde yemem. abur cubur yemem. hiçbir yemeğe tuz atmam. içtiklerime şeker atmam. makarna pilav yapmam. ekmek yemem. kola filan içmem.
dışarıda yemek yiyeceksem zaten aç oluyorum :P ve de baya bildiğin gömüyorum. çünkü o benim o gün yediğim neredeyse tek öğün oluyor. (evde yemek yapıp yiyorum genel olarak) benim kafam "madem dışarıda yiyorum bugün, bir de evde mi yemek yapacam?" diye işliyor.
0
fraise
Etrafımızda 4 hamile vardı; 3unun gebeliği sonlandı, birininki de riskliymis. Doktor ilaç vermiş, 1 hafta yatacakmış. Tutunmazsa mecbur alacağız demiş. Daha öncesinde de arkadaşım 4 kere hamile kaldı, 5. Bebekte doğum gerçekleşti. Kuzenim keza öyle; hamilelikleri boyunca iğne, ilaç kullandı. Başka
Etrafımızda 4 hamile vardı; 3unun gebeliği sonlandı, birininki de riskliymis. Doktor ilaç vermiş, 1 hafta yatacakmış. Tutunmazsa mecbur alacağız demiş. Daha öncesinde de arkadaşım 4 kere hamile kaldı, 5. Bebekte doğum gerçekleşti. Kuzenim keza öyle; hamilelikleri boyunca iğne, ilaç kullandı. Başka 3 arkadaşım 2-3 yıldır uğraşıyor bebek için, olmuyor. Arada gayet sağlıklı planlar var tabii ama büyük kısmı sorunlu oldu. Sebebi ne ki? Neden böyle oluyor?
Özellikle sonuncusunu duyunca baya moralimiz bozuldu. Erkek arkadaşımın ablası, hepimiz pek heveslenmistik. 7 haftalık bebek ama daha küçük duruyormus. Kalp atışını bugün duymuşlar ama çok cilizmis. Dün 3.4 mmymis bugün 3.5 olmuş. Bir de ilaç filan vermişler işte. Perşembe belli olacak demiş doktor. Daha önce böyle bir şey yaşayan oldu mu? Bebek sağlıklı dogabilir mi?
Özellikle sonuncusunu duyunca baya moralimiz bozuldu. Erkek arkadaşımın ablası, hepimiz pek heveslenmistik. 7 haftalık bebek ama daha küçük duruyormus. Kalp atışını bugün duymuşlar ama çok cilizmis. Dün 3.4 mmymis bugün 3.5 olmuş. Bir de ilaç filan vermişler işte. Perşembe belli olacak demiş doktor. Daha önce böyle bir şey yaşayan oldu mu? Bebek sağlıklı dogabilir mi?
0
Benim de 3 arkadaşım ilk gebeliklerinde düşük yaptılar, 2. ler doğumla sonuçlandı.
0
Arjantin en fazla tarim ilaci kullanilan ulkeymis ve en son orada dogum anomalileri patlak vermeye basladi. Tarim ilaclari ulkemizde de cok iyi denetlenmiyor, en son ulkemizde bir arastirma yapildi arastirma bolgesinde kuslarda hatta baliklarda bile tarim ilaci tespit edilmis. Yani suya karisinca onlar bile zehirleniyor, insanlara yag dokuda depolanip anne sutune de geciyor. Kisacasi vucuda girdi mi kurtulus yok resmen zehirliyor. Sadece su ile yikama tarim ilaclarindan arindirmaya yetmiyor sirkede bile bekletsek %80'i filan gidiyor. Gebeliklerde de tarim ilaci nedeniyle sorun yasandigi dusunuluyor hatta kisirlik orani gittikce artiyor. Organik tarim adi altinda bile tarim ilaci kullaniliyor. Yasakli listedeki ilaclari kullananlar bile var. Ustelik bunlarin hepsi avrupadan vs kabul gormedigi icin ic piyasaya suruluyor. Ornegin elma, portakal, limon en cok tarim ilaci kullanilanlar. Herkes su ile yikayip yiyip geciyor. Portakal ve limom hadi neyse kabugu soyuluyor. Yesil yaprakli sebzelerde de cok kullaniliyor.
Kisacasi ; tarim ilaci zehirlenmesi oldugunu dusunen cok doktor var.
Kisacasi ; tarim ilaci zehirlenmesi oldugunu dusunen cok doktor var.
0
Yüksek yaş +1
Evlilik yaşları artık 30'u zorlamaya başladı. Üniversite, askerlik, iş hayatı derken orta yaşlarda evlilikler yapılabiliyor. Bizimle birlikte hücrelerimiz de yaşlanıp deforme oluyor. 30'dan sonraki gebeliklerin sorunsuz olma ihtimali artık çok düşük. Sperm kalitesi, yumurta kalitesi, rahmin diriliği, stessiz hayat...vb o kadar çok parametre var ki artık.
20'li yaşların başında anne-baba olmak en sağlıklısı değil mi?
Evlilik yaşları artık 30'u zorlamaya başladı. Üniversite, askerlik, iş hayatı derken orta yaşlarda evlilikler yapılabiliyor. Bizimle birlikte hücrelerimiz de yaşlanıp deforme oluyor. 30'dan sonraki gebeliklerin sorunsuz olma ihtimali artık çok düşük. Sperm kalitesi, yumurta kalitesi, rahmin diriliği, stessiz hayat...vb o kadar çok parametre var ki artık.
20'li yaşların başında anne-baba olmak en sağlıklısı değil mi?
0
kullandığımız ve maruz kaldığımız kimyasallarla ilaçlardan kaynaklanıyor. bu sorunlara ek olarak bir o kadar da kısırlık artışı mevcut.
konuyla ilgili the human experiment isimli belgeseli izlemeni öneririm.
konuyla ilgili the human experiment isimli belgeseli izlemeni öneririm.
0
çevremdeki insanlar denemelerine rağmen yıllardır çocuk sahibi olmuyor. ama yurdun iç kesimlerine gitsen herkesin 4-5 çocuğu var. anlamıyorum ben de.
0
diğer nedenlerini bilemem ama yaşla ilgili benim çevremde de 41, 36,38, 35 ve 33 yaşlarındaki kişiler gayet güzel hamilelik süreci geçirip, normal yolla hamile kalıp kolay doğurdular, bazıları normal, bazıları sezaryan. hatta ben de bu yaşlarda bu kadar rahat geçirmelerine şaşırmıştım
0
şehirli modern kadının sigara, alkol, doğum kontrol hapı, ertesi gün hapı..gibi zımbırtılar kullanması da bence göz ardı edilen bir faktör.
(yukarıdakilerin hepsine ek olarak)
yine çok az spor yapıyor olmamız da faktör. köydeki teyzem de kilolu karşı apartmandaki Aysu da. Ama köydeki teyzem 6 ay tarlada çapa yapıyor, ilk doğumdan 35 gün sonra 2. bebeğe hamile kaldı. Aysu ise AVMde yürüyen merdivenin yeri uzak diye söyleniyor sonra annemin deyimiyle "şimdiki gelinler merdiven inerken çocuk düşürüyor" not: ailede doğurganlık tavan.
bir de zaten en çok düşük ilk 3 ayda olur -hep öyledi ama eskiden kaç kişi 3 aya kadar gebe olduğunu biliyordu? şimdi hemen doktor hemen test, biliniyor. sonra takipler kontroller...doktorlar da risk almıyor her olasılığı söylüyor. zaten 1 kere doğum yapacak kadın, her şeye titizleniyor.böylece sorun büyümüş görünüyor.
(yukarıdakilerin hepsine ek olarak)
yine çok az spor yapıyor olmamız da faktör. köydeki teyzem de kilolu karşı apartmandaki Aysu da. Ama köydeki teyzem 6 ay tarlada çapa yapıyor, ilk doğumdan 35 gün sonra 2. bebeğe hamile kaldı. Aysu ise AVMde yürüyen merdivenin yeri uzak diye söyleniyor sonra annemin deyimiyle "şimdiki gelinler merdiven inerken çocuk düşürüyor" not: ailede doğurganlık tavan.
bir de zaten en çok düşük ilk 3 ayda olur -hep öyledi ama eskiden kaç kişi 3 aya kadar gebe olduğunu biliyordu? şimdi hemen doktor hemen test, biliniyor. sonra takipler kontroller...doktorlar da risk almıyor her olasılığı söylüyor. zaten 1 kere doğum yapacak kadın, her şeye titizleniyor.böylece sorun büyümüş görünüyor.
0
bi sey dicem
1) Rastgele bir hastaneye gitsem yaparlar mı, yoksa randevu almam gerekiyor mu? 2) Testten önce dikkat etmem gereken şeyler var mı?
1) Rastgele bir hastaneye gitsem yaparlar mı, yoksa randevu almam gerekiyor mu?
2) Testten önce dikkat etmem gereken şeyler var mı?
2) Testten önce dikkat etmem gereken şeyler var mı?
0
öncelikle zaten her hastane yapmıyor mesela ankarada hacettepe yapıyor onlarda sanırım cumaları haftalık randevu veriyordu
il belirtirseniz
il belirtirseniz
0
iki farklı tipi var sanırım,bana gün ve ilaç verildi 15 gün kullan 15 gün kullanma gel teste dendi,benle beraber test yapılan 5kişi vardı.arkadaşım da öylesine kbb'ye gitmiş ona yarım saat içinde yaptılar testi.neye karşı olduğuna bağlı değişebiliyordur belki ama ondan tam emin değilim.
0
her hastane yapmıyor evet. kiti olan hastaneler yapabiliyor. benim alerjiye bağlı öksürük vb. vardı göğüs hastalıklarından yazdırdım testi öyle yaptırmıştım göztepe eğitim araştırma'da. süreyyapaşa gögüs hast. de de varmış. kitin olduğu yeri bir şekilde öğrenebilirseniz orda ilgili doktordan alabilirsiniz.
test öncesi alerji ilacı kullanıyorsanız bırakmanız gerekir bikaç gün öncesinde yoksa yanlış sonuç alabilirsiniz.
test öncesi alerji ilacı kullanıyorsanız bırakmanız gerekir bikaç gün öncesinde yoksa yanlış sonuç alabilirsiniz.
0
devilred
Dün pilates derslerine başladım. Bugün adım atarken canım yanıyor. Kaç ders sonunda canımın acısı tamamen geçer? Dersler birer saat ve haftada iki gün. Aradaki günlerde fiziksel aktivite yapmayı düşünmüyorum.
Dün pilates derslerine başladım. Bugün adım atarken canım yanıyor. Kaç ders sonunda canımın acısı tamamen geçer? Dersler birer saat ve haftada iki gün. Aradaki günlerde fiziksel aktivite yapmayı düşünmüyorum.
0
Hamlıktandır o.
1-2 haftada vücudun buna alışır, ağrı falan yaşamazsın.
Ayrıca, kendini enerjik ve dinç tut. Yani spor yap bir yandan da. Hareketlen.
1-2 haftada vücudun buna alışır, ağrı falan yaşamazsın.
Ayrıca, kendini enerjik ve dinç tut. Yani spor yap bir yandan da. Hareketlen.
0
Bir hafta içinde azalır. Ama sürekli daha fazlasına zorluyorlarsa az da olsa ağrın devam ettikçe olacak.
0
hamlık+1
bu süre zarfında beslenmene dikkat et. adele sakatlıkları olmasın. magnezyum takviyesi al soda iç, süt ve süt ürünleri tüket.
bu süre zarfında beslenmene dikkat et. adele sakatlıkları olmasın. magnezyum takviyesi al soda iç, süt ve süt ürünleri tüket.
0
havalar ısındı, ortalıkta ceylan gibi dolaşan hatunları düşün, acı yok raki, devam!!!
0
1er saat haftada 2 gün olması biraz sıkıntı
o şekilde hamlık kolay geçmiyor her ders tekrar hamlıyorsun
hoca da bir ders bacak bir ders göbek çalıştırırsa, her ders başka yerin ağrıyor :/
arada da hareket etmen lazım. ya da -benim gibi- sürekli kas ağrısıyla dolaşmaya alışıyorsun :)
o şekilde hamlık kolay geçmiyor her ders tekrar hamlıyorsun
hoca da bir ders bacak bir ders göbek çalıştırırsa, her ders başka yerin ağrıyor :/
arada da hareket etmen lazım. ya da -benim gibi- sürekli kas ağrısıyla dolaşmaya alışıyorsun :)
0
transsiberianexpress
müebbet hapsin üst sınırının 35 yıl olması ve fetöden müebbet hapis alanlarmaalesef ülkemiz muz cumhuriyeti olduğundan, hukuk sistemi çok ilkel olduğundan, medyada gerçekleri çoğu zaman yazmadığından, müebbet hapis diye bir şey olmadığı, müebbet hapis alanın 35 yıl yatıp çıktığı çoğunluk tarafından
müebbet hapsin üst sınırının 35 yıl olması ve fetöden müebbet hapis alanlar
maalesef ülkemiz muz cumhuriyeti olduğundan, hukuk sistemi çok ilkel olduğundan, medyada gerçekleri çoğu zaman yazmadığından, müebbet hapis diye bir şey olmadığı, müebbet hapis alanın 35 yıl yatıp çıktığı çoğunluk tarafından bilinmiyor.
peki fetöden müeebbet hapis alanlar ne olacak onlar da 35 yıl yatıp çıkacak mı?
maalesef ülkemiz muz cumhuriyeti olduğundan, hukuk sistemi çok ilkel olduğundan, medyada gerçekleri çoğu zaman yazmadığından, müebbet hapis diye bir şey olmadığı, müebbet hapis alanın 35 yıl yatıp çıktığı çoğunluk tarafından bilinmiyor.
peki fetöden müeebbet hapis alanlar ne olacak onlar da 35 yıl yatıp çıkacak mı?
0
müebbetin 35 sene olması ile hukuk sisteminin ilkelliği arasında nasıl bir bağlantı kurdun bilemiyorum. müebbet 100 yıl olsa ülkenin hukuk sistemi iyi mi diyecektik? şu habere bak, norveç'in hukuk sistemi kötü mü? www.milliyet.com.tr
0
35 yıl...bırak 35 ayı 35 gün sonra (referandumdan sonra mesela) ne olıp bitecek biliyor muyuz ki?
bu FETÖ muhabbetine bir af gelir 3-5 sene sonra.
bu FETÖ muhabbetine bir af gelir 3-5 sene sonra.
0
norveçin hukuk sistemi de çok kötü birisi insan öldürdüyse 35 sene çok az.
0
Bunun bir sebebi var. AIHS'e göre insanın bir daha asla özgür olamayacagini dusunmesi bir cesit iskence olarak sayıyor. Dolayısıyla insanin bir gun özgür olarak yasayabilecegini bilme umudu ile yaşamasını bir cesit insan hakkı sayıyor. Sonuc olarak, muebbet hapis cezalari da bu sekilde uygulanıyor.
Burada medyanın "bakin muebbet aldi ama 35 yila cikiyo" diye haber yapmasına ne gerek var anlayamadim. Isteyen, merak eden acar kanundan bakar. Kimseden saklanmiyo. Verilen cezanin ismi muebbet hapis. Infaz sekli de bu sekilde.
Burada medyanın "bakin muebbet aldi ama 35 yila cikiyo" diye haber yapmasına ne gerek var anlayamadim. Isteyen, merak eden acar kanundan bakar. Kimseden saklanmiyo. Verilen cezanin ismi muebbet hapis. Infaz sekli de bu sekilde.
0
bence çok büyük suçlara 35 yıl değil o kişiye ölene kadar hapiste tutmalı bu şart.
0
nigeo
yeni bi işe bakıyorum; benefits kısmı aşağıdaki gibi. bugüne kadar al sana maaş, sigorta, öğle yemeği; daha ne istiyosun tarzı yerlerde çalıştığım için alışık değilim böyle tatlışlıklara.400eur kısmı ne mesela? zaten sağlık sigortası var, gym üyeliği var. nabıcam ki başka? mesela maça gitmek isterse
yeni bi işe bakıyorum; benefits kısmı aşağıdaki gibi. bugüne kadar al sana maaş, sigorta, öğle yemeği; daha ne istiyosun tarzı yerlerde çalıştığım için alışık değilim böyle tatlışlıklara.
400eur kısmı ne mesela? zaten sağlık sigortası var, gym üyeliği var. nabıcam ki başka? mesela maça gitmek istersem maç bileti alacaklar mı bana 400euro'ya kadar? weekly massages dediği nedir? haftada 1 gidip masaj olabilecek miyim? eğer böyleyse zaten para vermeseler de çalışırım ben orada. nutritionist ne demek? onla nabıcam? ayrıca beleş meyva varsa zaten yemek yemem ki? abanırım öküz gibi; öyle oluyor mu?
BENEFITS
• Premium health insurance
• €400 towards sports and health
• Monthly social events (hiking, bike rides)
• All in program (points scheme) 2,000 points = €8
• In-house weekly massages
• Weekly yoga
• Gym membership with 3 classes per week
• Breakfast + lunch on Fridays
• Daily fruit + veg smoothies
• In-house nutritionist
• Monthly map talk (progression and performance review)
• 2 weeks training with health and safety
• Transport for midnight shift
400eur kısmı ne mesela? zaten sağlık sigortası var, gym üyeliği var. nabıcam ki başka? mesela maça gitmek istersem maç bileti alacaklar mı bana 400euro'ya kadar? weekly massages dediği nedir? haftada 1 gidip masaj olabilecek miyim? eğer böyleyse zaten para vermeseler de çalışırım ben orada. nutritionist ne demek? onla nabıcam? ayrıca beleş meyva varsa zaten yemek yemem ki? abanırım öküz gibi; öyle oluyor mu?
BENEFITS
• Premium health insurance
• €400 towards sports and health
• Monthly social events (hiking, bike rides)
• All in program (points scheme) 2,000 points = €8
• In-house weekly massages
• Weekly yoga
• Gym membership with 3 classes per week
• Breakfast + lunch on Fridays
• Daily fruit + veg smoothies
• In-house nutritionist
• Monthly map talk (progression and performance review)
• 2 weeks training with health and safety
• Transport for midnight shift
0
spor ekipmanı falan olabilir belki, yine de diğerlerine bakınca mantıklı gelmedi. sormakta fayda var.
nutritionist: diyetisyen/beslenme uzmanı, bence işe yarar
meyve konusu: 2 aya bayarsın o kadar yersen bence(peşin hüküm). ortak bi alanda duran kasa kasa/tabak tabak meyve vardır muhtemelen, bittikçe yenilenen. kimse saymaz ne kadar yediğini, sorun olmaz yani.
weekly massage: yoga ve gym olduğu için(içeride olduğunu varsayıyorum), masaj yapılabilecek bir alan da vardır. muhtemelen rezervasyon yaptırıp kullanabiliyosundur. sormakta fayda var.
nutritionist: diyetisyen/beslenme uzmanı, bence işe yarar
meyve konusu: 2 aya bayarsın o kadar yersen bence(peşin hüküm). ortak bi alanda duran kasa kasa/tabak tabak meyve vardır muhtemelen, bittikçe yenilenen. kimse saymaz ne kadar yediğini, sorun olmaz yani.
weekly massage: yoga ve gym olduğu için(içeride olduğunu varsayıyorum), masaj yapılabilecek bir alan da vardır. muhtemelen rezervasyon yaptırıp kullanabiliyosundur. sormakta fayda var.
0
400 euro, gym üyeliğine ilaveten diğer spor faaliyetleri için muhtemelen. Mesela dağa tırmanmaya gittin, at binmeye gittin, pilates kursuna gittin vb. (Monthly social events'ten farklı bu. Onlar, ayda bir şirketçe ortak yapılan bedava etkinlikler) Maç izlemenin dahil olacağını zannetmiyorum ama sorarsın.
In-house dedikleri her şey ofis içiresindeki özel bir alanda. Buna göre ofise devamlı masajcı geliyor, haftada bir seans kullanabiliyorsun ofiste. Diyetisyen de aynı şekilde ofise gelecek, ihtiyacın oldukça danışabileceksin.
Meyve ve abur cuburu da abartma, Türkiye'de birçok şirkette bulunuyor. Orta alanda sepetten istediğin kadar al ye. Öğle yemeğinden 2 saat sonra ortak oturma alanına konuyordu bizim şirkette.
In-house dedikleri her şey ofis içiresindeki özel bir alanda. Buna göre ofise devamlı masajcı geliyor, haftada bir seans kullanabiliyorsun ofiste. Diyetisyen de aynı şekilde ofise gelecek, ihtiyacın oldukça danışabileceksin.
Meyve ve abur cuburu da abartma, Türkiye'de birçok şirkette bulunuyor. Orta alanda sepetten istediğin kadar al ye. Öğle yemeğinden 2 saat sonra ortak oturma alanına konuyordu bizim şirkette.
0
fayfim
3 yildir almanyada yasiyorum. evde tikilip PS falan oynamaktan icim bayildi. almanlarla arkadas ol, onlarla takil cevaplari bana uymuyor. isyerindeki calisanlar komple +50, dil bariyeri olmadan, beyni ekstra calistirmadan insanlarla oylesine takilmak, mac muhabbeti vs. yapabilmek istiyorum. almanyad
3 yildir almanyada yasiyorum. evde tikilip PS falan oynamaktan icim bayildi. almanlarla arkadas ol, onlarla takil cevaplari bana uymuyor. isyerindeki calisanlar komple +50, dil bariyeri olmadan, beyni ekstra calistirmadan insanlarla oylesine takilmak, mac muhabbeti vs. yapabilmek istiyorum. almanyada turkler nerede bulunur? nasil arkadas olunur?
0
(bkz: almanya'da türk bulamamak)
yeni bakınız mı doğuyor yoksa?
yaptığın işe göre facebook grupları falan vardır, baktın mı?
yeni bakınız mı doğuyor yoksa?
yaptığın işe göre facebook grupları falan vardır, baktın mı?
0
ya turk bulamamak degil mevzu. sokakta goruyorsun turkleri tabi ki ama sokaktaki adami cevirip hadi gel arkadas olalim mi diyeceksin? yaptigim isle ilgili ufak bir Facebook grubumuz var, gecen bir yoklama cektim, yakin kimse yok malesef. koskoca ulke zaten, dusuk bir ihtimaldi, olmadi :D
0
3 yıldır almanya da olup ne alman ne türk arkadaş bulamadıysan sorun sende olabilşr mi ?
0
Sportsbar'lara takil, hani şu iddia bayii gibi olanlardan. Bazıları kafayı kumarla bozmus, ama sana hollanda üçüncü lig takımının yedek sol bekine kadar sayarlar. Maksat futbol muhabbeti olsun.
0
Oscar kardesim sorun bende olabilir, evet. zaten sorun almanyadaki diger insanlarda demiyorum ben de. ee? cozum onerin nedir?
0
expat türkler vardır illaki. frankfurt, bonn, köln var yakınlarda, oralarda özellikle de köln ile frankfurtta oldukça fazla sayıda kaliteli türk var. onların takıldığı yerler olur, grupları olur, biri ile tanışsanız sonrası gelir.
illa expat olmasına da gerek yok, oralı olan akademisyen, global şirketlerde çalışan türklerde aynı kafada.
nasıl bulursunuz olayında aklıma en basitinden bir etkinlik geliyor. sallıyorum tıp konferansı vardır, bir seminer vardır, register edin kendinizi bu eventlere.
illa expat olmasına da gerek yok, oralı olan akademisyen, global şirketlerde çalışan türklerde aynı kafada.
nasıl bulursunuz olayında aklıma en basitinden bir etkinlik geliyor. sallıyorum tıp konferansı vardır, bir seminer vardır, register edin kendinizi bu eventlere.
0
açıkçası yaşadıklarımdan yola çıkarak arkadaşlıkta dil bariyerinin çok ciddi bir yer tuttuğuna inanmamaya başladım. olay kafaların uyuşup uyuşmaması, gerisi bir şekilde hallediliyor aslında. demek ki genel olarak kafalar da pek uyuşmuyor. türk arkadaş ise türklerin ağırlıkta olduğu etkinliklerde bulunur herhalde. meetup'a da bakabilirsin, belki bir şeye denk gelirsin. ha bir de sözlüğe yaz tabii, elbet biri çıkar.
edit: meetup'a baktım, hiçbir şey yok :/
www.meetup.com
edit: meetup'a baktım, hiçbir şey yok :/
www.meetup.com
0
tıp fakültesinde hiç mi türk öğrenci yok (bizimkinde dişçi de tıpçı da vardı)
önce onlardan 1-2 tanesini buluyorsun
sonra onlarla takılıyorsun, 2-3 kere çıkınca zaten nerelele giderler naparlar çevrede kim var ş'aparsın
daha laızmsa türklerin takınldığı yerler genelde nargile kafe, belli imbiss ve kneipeler filan oluyor onlardan 3 tane keşfetsen yeter.
genelde türk öğrenci dernekleri filan gibi yerler de oluyor (benim kaldığım şehirlerin hepsinde vardı bir akademik dernek) bunlar çok sık olmasa da pikniktir, çaydır filan düenliyor (hazır bahar geliyorken) mutlaka bu aylarda -aslında 5. aya kadar) böyle etkinlikler olur.
o değil de senin hatun dil kursuna filan gitmiyor mu? en fazla çevreyi hanımlar, dil kursunda, doktor randevusunda (türk doktora gitikleri için) ehliyet kursunda :P filan yapıyor.
önce onlardan 1-2 tanesini buluyorsun
sonra onlarla takılıyorsun, 2-3 kere çıkınca zaten nerelele giderler naparlar çevrede kim var ş'aparsın
daha laızmsa türklerin takınldığı yerler genelde nargile kafe, belli imbiss ve kneipeler filan oluyor onlardan 3 tane keşfetsen yeter.
genelde türk öğrenci dernekleri filan gibi yerler de oluyor (benim kaldığım şehirlerin hepsinde vardı bir akademik dernek) bunlar çok sık olmasa da pikniktir, çaydır filan düenliyor (hazır bahar geliyorken) mutlaka bu aylarda -aslında 5. aya kadar) böyle etkinlikler olur.
o değil de senin hatun dil kursuna filan gitmiyor mu? en fazla çevreyi hanımlar, dil kursunda, doktor randevusunda (türk doktora gitikleri için) ehliyet kursunda :P filan yapıyor.
0
etna
Hakkında ne düşünürsünüz? Ya da görüyorsanız böyle birşey ne düşünüyorsunuz?Etrafınızda var mı?Kıskançlık, kavga dövüş çok olur diye tahmin ediyorum.
Hakkında ne düşünürsünüz? Ya da görüyorsanız böyle birşey ne düşünüyorsunuz?
Etrafınızda var mı?
Kıskançlık, kavga dövüş çok olur diye tahmin ediyorum.
Etrafınızda var mı?
Kıskançlık, kavga dövüş çok olur diye tahmin ediyorum.
0
Çalışan ve birlikte çok vakit geçiremeyen çiftler için verimli bence. Evde oturup saçma sapan şeylerden kavga çıkarmak yerine beraber spora gitmek daha mantıklı.
0
kiskanclik gizle gorunce olusan bir sey degil mi? gozle gormeyince ne oluyorsa olsun.
sporu nasil ne icin yaptiginiza bagli bence. kulaklik takip kosucam gozlerimi kapatip dusunecegim diyen bir insan yalniz gidebilir.
sporu nasil ne icin yaptiginiza bagli bence. kulaklik takip kosucam gozlerimi kapatip dusunecegim diyen bir insan yalniz gidebilir.
0
ikisi de birlikte başladıysa sıkıntı yok, birbirlerini gaza getirip devam etsinler. erkek olan eski sprcu ise kadına ağırlık çalışmayı öğretsin. kasın olan eski sporcu ise o iş zor işte. vitaminsiz erkekler yediremez kendine sanırım. ama bence güzel bişe çift olarak orada bulunmak. surviver dan kafayı kaldırıp kendileri için bişe yapmaları. ikisi de eski sporcu olanlar, kıyafeti ve popüler kişiliği en fazla abartı olanlar. sorun olduğunu görmedim ben. orasının spor salonu olduğunun farkındalardı.
0
hiç bişey düşünmem yahu düşünecek bi o mu kaldı?
isteyen beraber gider isteyen ayrı. kimin ne koşullarda evli olduğunu bilemeyiz.
isteyen beraber gider isteyen ayrı. kimin ne koşullarda evli olduğunu bilemeyiz.
0
Evliyim, ben tek başına gidiyorum spor salonuna. Eşimin çalışma saatleri uymuyor ve işte yoruluyor.
Genellikle de evli arkadaşlarımın hemcinsleriyle spor salonuna gittiğini görüyorum.
Özellikle şöyle olmalı vb. gibi düşüncelerde bulunmadım. Kim nasıl istiyorsa öyle yapar.
Bizim aramızda kıskanma gibi mevzular olmaz.
Amaç spor yapmaksa ayrı ya da birlikte, neden kıskançlık olsun ki!
Genellikle de evli arkadaşlarımın hemcinsleriyle spor salonuna gittiğini görüyorum.
Özellikle şöyle olmalı vb. gibi düşüncelerde bulunmadım. Kim nasıl istiyorsa öyle yapar.
Bizim aramızda kıskanma gibi mevzular olmaz.
Amaç spor yapmaksa ayrı ya da birlikte, neden kıskançlık olsun ki!
0
Saatleri uyuyorsa cok eglenceli gecer, bence anormal bir durum yok. Kavga edecek insan evde de kavga eder gibime geliyor.
0
Birbirlerini motive ederler, ne güzel işte. Kıskançlık, kavga, dövüş bu kadar kolay mı yahu? Kolaysa o ilişkide sıkıntı var.
0
açılın ben kıskancım
şahsen eşimin benden ayrı spor salonuna gitmesindense benimle beraber gitmesini tercih ederim.
şahsen eşimin benden ayrı spor salonuna gitmesindense benimle beraber gitmesini tercih ederim.
0
Ben de sevgilimle gidiyordum hic de sorun olmadi. Ikimiz icin de verimli gecti
0
Ayri ayri mi gitsinler ben anlamadim?
Cocuktan once biz de beraber gidiyoduk. Simdi cocuga bakacak biri varsa yine beraber gidiyoruz, yoksa sirayla. Normal psikolojide hastalikli insanlar olmadigimiz icin kiskanclik falan olmuyor
Cocuktan once biz de beraber gidiyoduk. Simdi cocuga bakacak biri varsa yine beraber gidiyoruz, yoksa sirayla. Normal psikolojide hastalikli insanlar olmadigimiz icin kiskanclik falan olmuyor
0
Biz bi ara beraber gidiyorduk, kıskançlık fln olmuyordu, niye olsun herkes spor için gidince:)
Ayrı ayrı takılıp çalışmanı yapıyorsun.
Sonra o bıraktı,ben yalnız devam ediyorum.
Ayrı ayrı takılıp çalışmanı yapıyorsun.
Sonra o bıraktı,ben yalnız devam ediyorum.
0
Ne düşünmek gerekli bilemedim.
Bizim salona gelen çiftler var genç olanlar evliler mi bilmiyorum ama sanmam. Gayet tatlı görünüyorlar sırayla çalışıp birlikte takılıyorlar vs.
Orta yaşlı olanlar da salonda kendi kendilerine takılıyorlar; ayrı ayrı grup derslerine giriyorlar vs. soyunma odasında haberleşip aynı anda işlerini halledip birlikte çıkıyorlar.
Bir erkek arkadaşım sevgilisinin spor salonuna gitmesine izin vermediğini söylediğinde ona önermiştim madem öyle birlikte gidin diye ama olmamıştı. Şimdi çocuk sadece erkeklerin gittiği bir salona gidiyor.
Ayrı ayrı gitseler ne olur birlikte gitseler ne olur?
Bu sebepten kavga dövüş çıkaracak olan kafa zaten spora kalmadan nelerden çıkarır..
Bizim salona gelen çiftler var genç olanlar evliler mi bilmiyorum ama sanmam. Gayet tatlı görünüyorlar sırayla çalışıp birlikte takılıyorlar vs.
Orta yaşlı olanlar da salonda kendi kendilerine takılıyorlar; ayrı ayrı grup derslerine giriyorlar vs. soyunma odasında haberleşip aynı anda işlerini halledip birlikte çıkıyorlar.
Bir erkek arkadaşım sevgilisinin spor salonuna gitmesine izin vermediğini söylediğinde ona önermiştim madem öyle birlikte gidin diye ama olmamıştı. Şimdi çocuk sadece erkeklerin gittiği bir salona gidiyor.
Ayrı ayrı gitseler ne olur birlikte gitseler ne olur?
Bu sebepten kavga dövüş çıkaracak olan kafa zaten spora kalmadan nelerden çıkarır..
0
Bence güzel şey ben sevgilimi peşimden sürüklemeyi çok istiyorum beraber çalışırız eğleniriz diye ama spor yapmıyor beyefendi.
0
bizim salona gelen evli çiftler, evli olamayacak kadar tatlı, tutkulu, genç, dinamik görünüyordu
bence birlikte gitmekte bir keramet var.
bence birlikte gitmekte bir keramet var.
0
uyumlu bir çiftlerse, bir de fit görünüyorlarsa imrenmekten başka ne yapılabilir ki?
ama bir şekilde rahatsılık yaratan hareketleri, tavırları varsa, yapılabilecek tek şey görmezden gelmek.
ayrıca eğer kadın kişisi güzelse ona o ortamda bakılmasının, çeşitli bahanelerle yaklaşılmasının önüne geçemezsin, salondaki kitlenin seviyesinden bağımsız olarak bunun böyle olacağını düşünüyorum. bu kadarına bile toleransı olmayan adamın durumunu da pek iyi görmem.
ben olsam kıskançlık duymaz, inceden duysam da çaktırmazdım.
ama bir şekilde rahatsılık yaratan hareketleri, tavırları varsa, yapılabilecek tek şey görmezden gelmek.
ayrıca eğer kadın kişisi güzelse ona o ortamda bakılmasının, çeşitli bahanelerle yaklaşılmasının önüne geçemezsin, salondaki kitlenin seviyesinden bağımsız olarak bunun böyle olacağını düşünüyorum. bu kadarına bile toleransı olmayan adamın durumunu da pek iyi görmem.
ben olsam kıskançlık duymaz, inceden duysam da çaktırmazdım.
0
winston
he?
he?
0
esenboğa havalimanında hala yapılıyor.
Sabihada ve Atatürkde hiç denk gelmedim bu aralar.
Sabihada ve Atatürkde hiç denk gelmedim bu aralar.
0
2 haftada bir esenboğa -bodrum uçuyorum, 1.5 aydır yapılmadı
ama geçen başka bir uygulama yaptı güvenlikçi kız elinde bir kağıdı (uyuşturucu için miydi ki?) orama burama sürdü. neydi bilen var mı?
ama geçen başka bir uygulama yaptı güvenlikçi kız elinde bir kağıdı (uyuşturucu için miydi ki?) orama burama sürdü. neydi bilen var mı?
0
Esenboğa ve İstanbul'da bir kaç haftadır denk gelmedim.Fakat Kars'ta her seferinde yapılıyor.
@niye ama aynısı bana yapıldı sorduğumda patlayıcı madde izi olup olmadığına baktıklarını söylediler. neye göre seçtiklerine gelirsek aradan seçip yapıyorlar anladığım kadarıyla. Çünkü aynı havaalanına bir gün sonra gittim önümde girene yaptılar bana yapılmadı.
@niye ama aynısı bana yapıldı sorduğumda patlayıcı madde izi olup olmadığına baktıklarını söylediler. neye göre seçtiklerine gelirsek aradan seçip yapıyorlar anladığım kadarıyla. Çünkü aynı havaalanına bir gün sonra gittim önümde girene yaptılar bana yapılmadı.
0
@monolog
aynı kapıdan geçen x.'inci kişi bir şey yapıyorlar sanıyorum doldurdukları defteri göz ucuyla gördüm, öyle gibiydi.
patlayıcı madde aklıma gelmemişti, doğrudur.
aynı kapıdan geçen x.'inci kişi bir şey yapıyorlar sanıyorum doldurdukları defteri göz ucuyla gördüm, öyle gibiydi.
patlayıcı madde aklıma gelmemişti, doğrudur.
0
geçen gün okuduğum bir haberde artık havaalanlarında uyuşturucu vb maddelere göre test uygulancağı yazıyordu o kağıt o işe yarıyor sanırım
0
gbt yok esb ve saw'da. onun yerine dendiği gibi oranıza buranıza kağıt sürüp makinaya koyuyorlar. patlayıcı madde testiymiş.
0
O kağıt sürme olayı yolcuda bomba veya uyuşturucu kalıntısı var mı diye bakılıyormuş. Sanırım Nitrata duyarlı.
www.quora.com
www.quora.com
0
devilred
Otuzlu yaşlarımın başındayım. Ailemdeki tüm genetik hastalıklar bu zamanı beklemiş gibi birden bastırdı. Bu yaşta yüksek tansiyondan şikayet eder oldum. Yaşlanmak böyle mi oluyor? Ne yaparsak yapalım bu aşamaya hep geliyoruz, genetikten kaçamıyoruz değil mi?Dertleşelim biraz.
Otuzlu yaşlarımın başındayım. Ailemdeki tüm genetik hastalıklar bu zamanı beklemiş gibi birden bastırdı. Bu yaşta yüksek tansiyondan şikayet eder oldum. Yaşlanmak böyle mi oluyor? Ne yaparsak yapalım bu aşamaya hep geliyoruz, genetikten kaçamıyoruz değil mi?
Dertleşelim biraz.
Dertleşelim biraz.
0
çok ekstreme bir durum yok ise normalde zamanında düzgün beslenme ile çözülüyor bu hastalıklar.
şeker, tansiyon, kalp gibi olanlar. bunu göz önünde bulundurup ona göre bir diyet yapmak gerekli eğer gerekli önlemleri alırsanız çıkmayabiliyor. ama illa çıkmaycak anlamına da gelmeyebilir bu, olasılığı düşürebilirdiniz belki.
ben bizim ailede olabilecek hastalıklardan kaçınmak için, yediğime içtiğime dikkat ediyorum.
şeker, tansiyon, kalp gibi olanlar. bunu göz önünde bulundurup ona göre bir diyet yapmak gerekli eğer gerekli önlemleri alırsanız çıkmayabiliyor. ama illa çıkmaycak anlamına da gelmeyebilir bu, olasılığı düşürebilirdiniz belki.
ben bizim ailede olabilecek hastalıklardan kaçınmak için, yediğime içtiğime dikkat ediyorum.
0
bizde bağırsakla ilgili hastalıklar var genetik
@kurnaz
sürekli ev yemeği yapan/yiyen, tuz şeker tüketmeyen, içki sigara kullanmayan, eve ekmek almayan, vb. bir kişiyim daha ne yapayım :) babam 40 senedir diyet ve spor yapıyor gene de genetikten kaçış yok -ha ama doktorun dediği gibi, bunları yapmasa muhtemelen çok kötü şeyler yaşardı, hiç olmadı öyle büyük bir sorunu, çok şükür. bu sayede aslında gayet düzgün şekilde hayatına devam edebiliyor.
genetik olarak kalp hastalığı varsa kilo almayıp, sağlıklı beslenip vb. evet, kendimize iyi bakabiliyoruz -ki bunu yapıyorum zaten- ama yapısal bir sorun varsa ne yapsak olmuyor. yoksa 15 yaşında kalp kası/kapakçığı vs. kusurlarından ölenler ölmezdi.
yaşlanmak böyle mi oluyor dediğin kısımda kıstas ise benim için şu: ne zaman oturduğun yerde yoruluyorsun, kolun bacağın boynun belin hatta popon ağrımaya başlıyor :P o zaman yaşlanmışsındır bana göre.
@kurnaz
sürekli ev yemeği yapan/yiyen, tuz şeker tüketmeyen, içki sigara kullanmayan, eve ekmek almayan, vb. bir kişiyim daha ne yapayım :) babam 40 senedir diyet ve spor yapıyor gene de genetikten kaçış yok -ha ama doktorun dediği gibi, bunları yapmasa muhtemelen çok kötü şeyler yaşardı, hiç olmadı öyle büyük bir sorunu, çok şükür. bu sayede aslında gayet düzgün şekilde hayatına devam edebiliyor.
genetik olarak kalp hastalığı varsa kilo almayıp, sağlıklı beslenip vb. evet, kendimize iyi bakabiliyoruz -ki bunu yapıyorum zaten- ama yapısal bir sorun varsa ne yapsak olmuyor. yoksa 15 yaşında kalp kası/kapakçığı vs. kusurlarından ölenler ölmezdi.
yaşlanmak böyle mi oluyor dediğin kısımda kıstas ise benim için şu: ne zaman oturduğun yerde yoruluyorsun, kolun bacağın boynun belin hatta popon ağrımaya başlıyor :P o zaman yaşlanmışsındır bana göre.
0
@devil yazmıştım, sonra devil uyardı ben yazmadım diye :)
@niye ama
e bizde onu dedik zaten. çıkabilir, ama bu oranı çok azaltabilirsiniz, ya da insanlar azaltabilir. sadece spor ve diyette değil, stresssiz yaşam, temiz hava su gibi şeylerde çok önemli.
illa kaçamayabilirsiniz ama bunların büyük çoğunluğu önlenebiliyor. kimse sizi suçlamıyor zaten belirtiyoruz. bizim ailede de varolan hastalıklardan ötürü ben dikkat ediyorum.
@niye ama
e bizde onu dedik zaten. çıkabilir, ama bu oranı çok azaltabilirsiniz, ya da insanlar azaltabilir. sadece spor ve diyette değil, stresssiz yaşam, temiz hava su gibi şeylerde çok önemli.
illa kaçamayabilirsiniz ama bunların büyük çoğunluğu önlenebiliyor. kimse sizi suçlamıyor zaten belirtiyoruz. bizim ailede de varolan hastalıklardan ötürü ben dikkat ediyorum.
0
Çoğu hastalık beslenme bozukluklarıyla alakalı. Genetik yatkınlık şartları çok zorlamazsan her zaman yeterli olmuyor.
0
bence kendini dinleme , hastalık düşünme konuşma arama . ne demişler arayan bulur.
kendini sağlıklı ve genç taze hisset yaşa takılma. mimar sinan 90 yaşında en güzel eserlerini üretti . 30 da hayat bitmez ya da yavaşlamaz .
yaşlılık konuşmak için henüz çok erken.
benim bir iş arkadaşım yanında ne ağrı sızı konuşulsa ertesi gün kendinde de o belirtiler gerçekten oluyordu. mesela 3. kişinin dişi ağırsa o ertesi gün yanağı şiş geliyordu dişinde apse olmuş şişmiş oluyordu. biri belim ağrıyor dese onun böbrekleri tutuyordu .hatta en çok güldüğüm de bir arkadaşı kalmaya gelmişti ona gece basurum var şöyle ağrıyor böyle ağrıyor anlatırken susturmuş bana söyleme nolur diye .
ertesi sabah basur olarak uyandı oturamadı tuvalete gidemedi günlerce sürdü. unutunca ya da yeni bir hastalık duyuncaya kadar .
kendini sağlıklı ve genç taze hisset yaşa takılma. mimar sinan 90 yaşında en güzel eserlerini üretti . 30 da hayat bitmez ya da yavaşlamaz .
yaşlılık konuşmak için henüz çok erken.
benim bir iş arkadaşım yanında ne ağrı sızı konuşulsa ertesi gün kendinde de o belirtiler gerçekten oluyordu. mesela 3. kişinin dişi ağırsa o ertesi gün yanağı şiş geliyordu dişinde apse olmuş şişmiş oluyordu. biri belim ağrıyor dese onun böbrekleri tutuyordu .hatta en çok güldüğüm de bir arkadaşı kalmaya gelmişti ona gece basurum var şöyle ağrıyor böyle ağrıyor anlatırken susturmuş bana söyleme nolur diye .
ertesi sabah basur olarak uyandı oturamadı tuvalete gidemedi günlerce sürdü. unutunca ya da yeni bir hastalık duyuncaya kadar .
0
ergenken siktigimiz parfumden rahatsiz olurdu annem. alerjik bir tip cunku. ben de onun parfum kokusu gibi guzel bir kokudan rahatsiz olmasina sinir olurdum. simdi yanimda sikilinca genzim yaniyor, sinir oluyorum parfum bulutuyla gezenlere. hayat..
0
sevgili basond, daha kısa ve öz söylenemezdi vallahi, kelimesi kelimesine katılıyorum.
yaşlanmak deyince yaşlılığa aranızda en yakın olanlardan biri olarak iki kelam da ben diyeyim.
yaşlanmanın iki boyutu var. biri doğa yasaları, entropi dediğimiz olgu. bundan kaçış yok. daha doğduğumuz andan başlayan bi süreç bu. mesele bu süreci akıllıca yönetebilmek yani akıllı yaşlanmakta.
diğeri de mentalitemiz, davranış ve tutumlarımızı yöneten düşünce tarzımız. akıl yaşlanması denilen şey.
fiziki yapımızın kaptan-ı deryası mentalitemiz. mental alanda ne oluyorsa fizik de onu izliyor, iyi olma, bozulma, yaşlanma...
hayat akışımı en çok etkileyen bilgi, bilinçaltının çalışma mekanizmasını anlamak oldu. bilinçaltımız en en aptal olgu ve elinde müthiş yetkiler var. asıp kesebilir de ihya da edebilir. ne yapacağı bizim mentalitemize bağlı.
bunu anladığımda 34 yaşımdaydım. denemeden olmaz, bazı denemeler yaptım. ilki zemheri soğuğunda ıslak kafayla dışarı çıkmaktı. duşumu alıp giyinip çıktım. çıkarken "en fazla üşütürüm n'olcek ki" demedim. "hastalanmayacağım" dedim. bilinçaltı aptalım söylediğimi yaptı. aptal ama iyi çalışıyor kerata. oldukça organize :)
genetik yatkınlık da potansiyelin varlığı demek daha ötesi değil. mentaliteyi doğru raya oturttuğunda potansiyel risk oranını sıfıra yakınsamak mümkün bence.
mesela; bizim aileden genetik kodlarla bizim kuşağa geçme olasılığı olan kanser var. bende de bir çoğunuzun bildiği gibi 6 yıl önce yüksek dereceli ama erken teşhis bir tümör tespit edildi.
ilk kontrolümde temiz çıkınca doktoruma " size bu hastalıktan ölmeyeceğimi söylemiştim" dedim. anne, baba, babanın biri hariç kardeşlerinin hepsi, üst kuşaktan dedeler, onların kardeşleri, kardeşlerinin çocukları kuzen taifesi vs. oldukça yaygın bizde kanserden ölüm. ama herkes değil. kanser olmayanlar da var, olup atlatanlar da. işte püf noktası burada; olmayanların da olması. benim seçimim dikkatimi olmayanlara yöneltmek olmalıydı ve ben de öyle yaptım. o zamandan bu yana temizim. 90 yaşımı göreceğimi düşünüyorum çünkü uzun ömür de genetik kodlarımda kayıtlı :P
yaşlanmak deyince yaşlılığa aranızda en yakın olanlardan biri olarak iki kelam da ben diyeyim.
yaşlanmanın iki boyutu var. biri doğa yasaları, entropi dediğimiz olgu. bundan kaçış yok. daha doğduğumuz andan başlayan bi süreç bu. mesele bu süreci akıllıca yönetebilmek yani akıllı yaşlanmakta.
diğeri de mentalitemiz, davranış ve tutumlarımızı yöneten düşünce tarzımız. akıl yaşlanması denilen şey.
fiziki yapımızın kaptan-ı deryası mentalitemiz. mental alanda ne oluyorsa fizik de onu izliyor, iyi olma, bozulma, yaşlanma...
hayat akışımı en çok etkileyen bilgi, bilinçaltının çalışma mekanizmasını anlamak oldu. bilinçaltımız en en aptal olgu ve elinde müthiş yetkiler var. asıp kesebilir de ihya da edebilir. ne yapacağı bizim mentalitemize bağlı.
bunu anladığımda 34 yaşımdaydım. denemeden olmaz, bazı denemeler yaptım. ilki zemheri soğuğunda ıslak kafayla dışarı çıkmaktı. duşumu alıp giyinip çıktım. çıkarken "en fazla üşütürüm n'olcek ki" demedim. "hastalanmayacağım" dedim. bilinçaltı aptalım söylediğimi yaptı. aptal ama iyi çalışıyor kerata. oldukça organize :)
genetik yatkınlık da potansiyelin varlığı demek daha ötesi değil. mentaliteyi doğru raya oturttuğunda potansiyel risk oranını sıfıra yakınsamak mümkün bence.
mesela; bizim aileden genetik kodlarla bizim kuşağa geçme olasılığı olan kanser var. bende de bir çoğunuzun bildiği gibi 6 yıl önce yüksek dereceli ama erken teşhis bir tümör tespit edildi.
ilk kontrolümde temiz çıkınca doktoruma " size bu hastalıktan ölmeyeceğimi söylemiştim" dedim. anne, baba, babanın biri hariç kardeşlerinin hepsi, üst kuşaktan dedeler, onların kardeşleri, kardeşlerinin çocukları kuzen taifesi vs. oldukça yaygın bizde kanserden ölüm. ama herkes değil. kanser olmayanlar da var, olup atlatanlar da. işte püf noktası burada; olmayanların da olması. benim seçimim dikkatimi olmayanlara yöneltmek olmalıydı ve ben de öyle yaptım. o zamandan bu yana temizim. 90 yaşımı göreceğimi düşünüyorum çünkü uzun ömür de genetik kodlarımda kayıtlı :P
0
in vino veritas
piyasada bir suru gezen tavuk yumurtasi var. marketlerde filan dolu hep. siz aliyor musunuz? aliyorsaniz nereden, markasi filan nedir?
piyasada bir suru gezen tavuk yumurtasi var. marketlerde filan dolu hep. siz aliyor musunuz? aliyorsaniz nereden, markasi filan nedir?
0
kor organik, city farm, orvital
macro ve migros da oluyor
macro ve migros da oluyor
0
açıkçası almıyoruz. önceden kendi tavuklarımız vardı. şimdi de yakındaki kırsallara gidip alıyoruz.
0
Birçok marka var ama arasında ideal olanı seçmek için kriter arıyorsan Ecocert sertifikası var mı yok mu ona bakabilirsin, ona bakınca marka sayısı baya düşüyor. Yani her serbest gezen tavuk kaliteli ürün verecek diye bir şey yok, serbest geziyordur ama gdo'lu yemle de besleniyordur, o zaman bir anlamı kalmıyor organik olmasının. Biz internetten Kor Yumurta'nın yumurtalarını alıyoruz. Orvital'i çok aradık ama bulamadık bulsak ondan alırdık.
0
kimse kırılmasın darılmasın ama evinizin, çiftliğinizin arkasında kendi tavuklarınız yoksa hepsi aynı.
0
pahali geliyor bana. bir de pahali olmasinin sebebi gezdigi yer mi? nerede ggeziyor ki bunlar valikonagi caddesinde mi?
0
flotty'nin yumurtalarını resmen "beğeniyorum".
yani çok lezzetli oluyor.
flotty yoksa green ranch alıyorum.
yani çok lezzetli oluyor.
flotty yoksa green ranch alıyorum.
0
Ben son zamanlarda bu yumurta mevzusunu epey araştırdım. Şimdi şöyle ki; @angelus'un da yazdığı gibi bu işlerde Ecocert sertifikası önemli. Çünkü free range yazan serbest gezildiğini iddia edilen tavukların sıkış tıkış alanlarda olduğunu ve normal endüstriyel tavuktan farkı olmadığını söylemeliyim. Dolasıyla paramız boşa gidiyor. Ancak Ecocert IMO sertifikasında ''organik'' etiketisi varsa serbest gezen ve dışarıda güneş gören, GDO'lu mama ile beslenmeyen tavuklar oluyor. En iyisi Orvital ancak pahalı hem de her yerde yok, Kor yumurta bu durumda ideal. Bu arada ''İyi Tarım'' etiketi organik demek değil.
0
kedili madam
eskiden Maltepe Ankaray istasyonunun yakınlarından gara uzanan bir alt geçit vardı yayalar için. şimdi o civarı köstebek yuvasına çevirdikleri için kafamız karışık. Ankaray Maltepe istasyonunda indikten sonra yeni açılan YHT garına gitmek için hangi yolu kullanmamız gerekir?Şimdiden teşekkürler ceva
eskiden Maltepe Ankaray istasyonunun yakınlarından gara uzanan bir alt geçit vardı yayalar için. şimdi o civarı köstebek yuvasına çevirdikleri için kafamız karışık. Ankaray Maltepe istasyonunda indikten sonra yeni açılan YHT garına gitmek için hangi yolu kullanmamız gerekir?
Şimdiden teşekkürler cevap verenlere
Şimdiden teşekkürler cevap verenlere
0
o geçit tekrar açıldı ancak sadece ana caddeyi karşıdan karşıya geçmeyi sağlıyor. böylece önce yeni gara, oranın içinden (evet hakkaten içinden otoparktan fian dolanarak) yeni gara (düzeltme: eski gara) ulaşabiliyorsunuz.
0
O yolun yarısına duvar örmüşlerdi en son gittiğimde (evet, bildiğin tuğla örmüşler geçitin orta yerine). Oraya kadar gidip, orada merdivenlerden çıkıp yolu takip ederek ulaşmak mümkün.
0
Orada inip o yeraltındaki çarşının içinden geçince hemen önüne çıkıyorsunuz. Çarşının adını unuttum, asker malzemeleri satılıyor.
0
o kadar da degil aga
YKB dolar hesabımıza para gelmesi gerekiyor türki cumhuriyetlerin birinden. Karşı taraf correspondent bank istiyor. YKB de mevcut mu?m.t. cisine ulaşamadım.
YKB dolar hesabımıza para gelmesi gerekiyor türki cumhuriyetlerin birinden. Karşı taraf correspondent bank istiyor. YKB de mevcut mu?
m.t. cisine ulaşamadım.
m.t. cisine ulaşamadım.
0
muhbir banka olarak her zaman standart ayın banka kullanılıyor diye bir şey yok. YKB ile gönderici banka arasında sürekli x bankayı kullanalım gibi bir anlaşma varsa x bankadır değilse, araya farklı bankalar girebiliyor. YKBye şubeden sormayı bir denesenize hangi muhbir/muhabir banka kullanılır belki biliyorlardır.
YKB de mevcut mu? evet, tüm döviz işlemlerinde arada bir banka oluyor.
YKB de mevcut mu? evet, tüm döviz işlemlerinde arada bir banka oluyor.
0
alm est
Bu nedir yahu?
Bu nedir yahu?
0
Epidermal growth factor receptor , büyüme faktörü resepörü
CKD-EPI, Chronic Kidney Disease Epidemiology Collaboration demek ama pratikte eGFR'nin seviyesinin ölçülmesinde -daha doğrusu hesaplanmasında kullanılan bir formül bu.
test sonucu ise yanında bu yazar ki buna göre hesapladık demek için.
düzeltme: ilk kısaltma tabi ki eGFR estimated glomerular filtration rate, zaten reseptörün nesini hesaplayacaz :)
montauq'e teşekkürler.
CKD-EPI, Chronic Kidney Disease Epidemiology Collaboration demek ama pratikte eGFR'nin seviyesinin ölçülmesinde -daha doğrusu hesaplanmasında kullanılan bir formül bu.
test sonucu ise yanında bu yazar ki buna göre hesapladık demek için.
düzeltme: ilk kısaltma tabi ki eGFR estimated glomerular filtration rate, zaten reseptörün nesini hesaplayacaz :)
montauq'e teşekkürler.
0
